21. yüzyılın ülkesi miyiz?

İnsanlık tarihi, İlkçağ’dan bugüne birçok değişim dönemlerini içerir.

Çünkü insanlık, bilgiye bilgi katarak, teknolojik gelişmelerle birlikte, toplumsal ve kültürel değerleriyle de “sürekli bir gelişim ve değişim” içinde olmuştur.

Bir düşünürün dediği gibi; “Değişmeyen tek şey değişimdir!”

Ancak, bu temel kurala karşın, birey ve toplum olarak “değişime direnen, yüzyıllar öncesindeki yaşam biçimlerini sürdürmek isteyenler” de var.

Yine bir temel kural var ki; “inanç ve kültürel değerleriniz ne olursa olsun, ‘bilim-teknoloji ve iktisadi’ güç olarak gelişmiyorsanız, çok yönlü sömürüye açıksınız!”

İkinci Dünya Savaşı sonunda ABD’nin attığı iki atom bombasıyla çöken Japonya, eğitim-bilim ve teknolojiye yönelik planlı çalışmalarıyla bugün “teknoloji üreten ülke” haline geldi. Örneğin; Japonya, “hidrojenle çalışan ilk otomobili Avrupa’da satışa çıkardı.”

Bilgi, bilim ve teknolojide ileri gelişmeler sağlayan ülkelerden birkaç örnek verelim;

  • Hollanda’da rüzgar enerjisi ile çalışan tren projesi üzerinde önemli gelişmeler sağlandı.
  • İrlanda’da ot ve çimenlerden enerji üreteceğini açıkladı.
  • Çek Cumhuriyeti, biyolojik yakıttan daha temiz ve ucuz bir yakıt üretmeyi başardı.
  • Çin, tüy kadar hafif, çelikten güçlü madde geliştirdiğini açıkladı.
  • ABD, Mars’ta su bulunduğunu açıkladı.
  • Japonya’da, insanlarla diyalog kurabilen robot geliştirdi.

 21. Yüzyıla “Nano teknoloji yüzyılı” deniyor. Küçücük cep telefonlarıyla iletişim kurmanın ötesinde, dünyanın bilgisine ulaşabiliyorsunuz. Cep telefonları ya da yeni tip kimliklerde bulunan “çip” dedikleri minicik aygıt sayesinde bulunduğunuz yer kolayca tespit edilebiliyor.

Daha birçok örnek verilebilir.

21. yüzyılın dünyasında eğitim, bilim ve teknolojide dev adımlar atılırken, bugünün Türkiye’si, çağdışı bir eğitim anlayışı ile çağın gerilerine sürükleniyor!

“Bütün okulları İmam Hatip yapmak” gibi bir “siyasal tercih” eğitim düzenimizi Ortaçağ’a çekiyor!

Ülkenin en nitelikli okulları, “proje okullar” adı altında tarumar ediliyor! Öğretmenler perişan, öğrenciler ve velileri isyan halinde…

Bu ülkenin çocukları, lağım basan, bahçesi beton okullarda 50-70 kişilik sınıflarda ders görüyor!

Dünyanın en kalabalık tıp sınıfı Denizli’de! Denizli-Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi 1.sınıfında şu anda 114 öğrenci ders görüyor! Hazırlık sınıfı kaldırıldığı için gelecek yıl 180 öğrenci daha alınacak. Şu anda 30 öğrenciye 1 kadavra, 3 öğrenciye 1 mikroskop düşüyor!

Eğitim düzenimiz “nitelikli insan yetiştiremiyor!”

Bu yüzden “gelişmiş ve özgür bir ülke” olamıyoruz!..Bu yüzden, bilimde, teknolojide çağın dışında kalıyor, ekonomik gelişme sağlayamıyor ve dünyaya borçlanıyoruz…

Yabancı şirketlerin istilası altındayız!

Yabancıların sağladıkları krediler, yabancıların ürettiği teknolojilerle, yabancıların yaptığı köprüleri “bizim” sanıyoruz!.. Oysa, o köprülerin 35 yıl boyunca sahipleri o yabancı şirketler!..

Yabancıların yaptıkları otobüslere, uçaklara, otomobillere biniyor, yabancı şirketlerin bankalarından borç-kredi alıyor, yabancıların ürettikleri “akıllı telefonlara” avuç dolusu para ödüyoruz!..

Ve, “21. Yüzyılda yaşadığımızı sanıyoruz!”

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Küpçü - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler