Ağaçlar neden devrilir?

Bugünün, son ayların, son yılların konularından biri de kentte ağaçların devrilmesi. Bu durum büyük korku yaratıyor. Çünkü kentte devrilen yaşlı bir ağacın yaratacağı tahribat çok büyük olabilir. İnsanlar malını ve hatta canını kaybedebilir.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Cengiz Topel Caddesi’nde, yaklaşık elli yaşında Çınar ağacı devrildi. Bu olay fırtına veya kuvvetli rüzgar yok iken oldu. Ağacın çınar türüne göre genç sayılabilecek bir çağda bu şekilde devrilmesi aşağıda okuyacaklarınızın ne kadar gerçek olduğunu gösteriyor ve tehlikeyi net olarak ortaya koyuyor. Ben bu tehlikeye daha önce de yazılarımda değinmiştim.

Olayı, şu soruyu sorarak irdeleyelim: Ağaçlar neden devriliyor?

Şüphesiz küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişimi ağaçların direncini olumsuz etkiliyor. Ama problemin temelinde insan var. Şunu hiç unutmayın; ağaçlar, tayfun gibi, ağaçları kökünden sökebilen etkenler dışında, her zaman karşılaştığımız rüzgarlar yüzünden devrilmiyorlar. İnsanların yaptığı hatalar yüzünden rüzgardan devrilir duruma geliyorlar. Hatta bu hatalar yüzünden yukarıda belirtildiği gibi rüzgarın konu olmadığı durumda da ağaçların devrildiği görülüyor. Yani asıl neden ağaçların dikimini ve bakımını yapanların bilgisizliği ve ilgisizliği. Bu yüzden “Fırtına oldu, ağaçlar devrildi” söylemi kabahatten kurtulma manevrasından başka bir şey değildir. Bu söyleme asla inanmayınız.

Bu konuda kentlerimizi örnek aldığımızda karşımıza berbat bir durum çıkıyor. Çünkü kentlerimizde, dikimlerinden itibaren ağaçların devrilmesine neden olacak her türlü hata yapılıyor. Uyum sorunları dikkate alınmadan, ağaç türleri rastgele yerlere dikiliyor. Yani türe bağlı istekleri hiç umursanmadan onların dikildiği yerdeki şartlara uyması ve her türlü olumsuz faktöre direnç göstermesi bekleniyor. Örneğin İzmit’te, kent içindeki ağaçların yüzde 50’sinin yabancı tür olduğundan (Herhangi bir yerde doğal olarak bulunmayan tür “yabancı tür” olarak tanımlanır) ve kentteki bütün ağaçların yüzde 50’sinin sağlıksız bir şekilde yaşamını sürdürdüğünden haberiniz var mı? Unutmayınız; İzmit, parkında ağaç fidanlarının plastik kaplardan çıkarılmadan, olduğu gibi toprakta açılmış çukurlara dikildiği bir kenttir.

Kentlerimizde, ağaçlandırmadan sorumlu olanlar kök yoğunluğu ile ağacın stabilitesi arasındaki bağlantıyı dikkate almıyor. Daha doğrusu ağaçlara yeterli kök yoğunluğunu sağlayan veya bu yoğunluğu azaltan faktörler umursanmıyor. Ağaçların her yerde yeterli kök oluşturduğu, köklerin sadece diplerinde kanal ve yol çalışmaları yapıldığında olumsuz olarak etkilendiği ve kısa zamanda yeterli duruma geldiği zannediliyor. Bu nedenle ağaçların yakınında kanal açma gibi çalışmaların, ağaçtan en az gövde çapının beş misli uzağında yapılması gibi tedbirler göz önünde hiç tutulmuyor.

Bu yüzden olur olmaz zamanlarda tekrarlanan, pervasız ve yanlış budamalar sonucu da ağaçların köklerinde azalma olduğundan devrilme tehlikesinin arttığı kimsenin aklına gelmiyor. O caddede devrilen ağacın fotoğrafları, üstünde yapılmış yanlış budama işlemleri sonucu, daha önce normal gövde formunu tamamen kaybetmiş olduğunu net olarak ortaya koymaktadır.

Üstelik bugüne kadar bilimsel olarak ortaya konulmuştur ki budanmamış olan ağaçlar, budanmışlardan daha uzun yaşamaktadır. O halde gerekli olmadığı durumlarda da kentteki ağaçlar acaba neden budanmaktadır? (1). Kentlerde yaz sonunda, geniş yapraklı ağaçların (örneğin çınar) yapraklarını tamamen dökmeden budanması  bilgi düzeyinin ne olduğunun göstergesi değil midir?

Budamalarda oluşan yara yerlerinden odununa işleyen mantarlar, böcekler ve bakterilerin ağaçların direncini düşürdüğünü, başka mekanik problemler yarattığını düşünen var mı? Kentimizde, devrilen bu ağacın gövde ve kökünü acaba bu açıdan inceleyen bir sorumlu oldu mu?

Şimdi İzmitli hemşehrilerime bir uyarı: Herhangi bir kişinin, resmi veye tüzel kişinin diktiği bir ağaç, trafik kaidelerine uygun olarak park edilmiş aracınızın üzerine devrilirse sorumlusu esen kuvvetli rüzgar veya fırtına değildir. O devrilen ağacı oraya diken ve üzerinde budama gibi işlemler yapandır. Bunun bilinmesinde tazminat hakkı açısından yarar bulunmaktadır. Böyle bir durumla karşılaşılması halinde tazminat talebinin dayandırabileceği bilimsel verileri okuyucularıma bir başka yazımda açıklayacağım. Aklınızda olsun...

 

Kaynak:

(1): Anonim. 2010. Universita degli studi della Tuscia. ALLE LINEE GUIDA PER LA REDAZIONE DEL PIANO E DEL REGOLAMENTO COMUNALE DEL VERDE URBANO NELLA PROVINCIA DI VITERB

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Necdet Güler - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler