AKP; bankaları sattı, kalanları batırmak istiyor, iyi halt ediyor!

Geçen hafta “Bank Asya” polemiği yaşandı.

Yaşandı ve unutuldu.

Bu banka batırılmak isteniyordu…

Zaten batmıştı…

Cumhurbaşkanının bu konuda görüş bildirmesi suçtu…

BDDK Başkanı, baskılara dayanamayarak izine ayrıldı…

Derken gündem değişti.

IŞİD, 49 rehinenin teslimi, ölümden kaçan Kürtlerin sığınması…

Bank Asya’ya yapılan “iktidar zulmü” unutuldu gitti.

***

Bu arada “finans sektörü” nde bir ilke tanık olduk.

Belki dünyada ilk defa…

Cumhurbaşkanı tarafından “battığı” ilan edilen bir bankada, “panik” yaşanmadı.

Kimse ertesi gün banka önünde kuyruk olup parasını çekmeye kalkmadı.

Tam aksine bu haksızlığı protesto etmek için binlerce yeni hesap açıldı.

Arayın bakın, böylesi şimdiye kadar görülmüş müdür?

Dünya, şimdiye kadar şunu da görmemiştir…

Bir hükümetin, kendi bankasını batırmak için çalışmasına tanık olmamıştır.

 

Türk bankacılık sektörünün acınacak hali

Bank Asya polemiği yaşanırken bekledim.

Acaba bir TV kanalı veya bir büyük gazete bankacılık sektörünü masaya yatırır mı diye…

Nedir Türk bankacılığının durumu?

Ne durumdaymış, ne hale getirilmiş?

Diğer ülkelerde durum nasıl?

Böyle bir programa rastlayamadım.

Nedeni açık!

*Türk bankacılık sisteminin uluslararası sermayenin eline geçmesini sorgulayamazlar. Çünkü sorgulamak, misyonlarına aykırı.

*Ülkemizde bu kadar “iktidara yağ çekilecek konu” varken, eleştirerek iktidarla ters düşmek istemezler.

Ben kendi çapımda bir araştırma yaptım ve elde ettiğim bilgileri sizlerle paylaşıyorum.

Nedir bankacılık sistemimizin durumu?

Hani ikide bir,”Bankacılık sistemimiz batmıştı, biz derledik topladık kurtardık” diyorlar ya, bakın nasıl kurtarmışlar?

 

 

Son haber ve ilk haber

Geçenlerde ulusal gazetelerde küçücük bir haber yayınlandı.

“Rabobank’a izin çıktı” diye…

Rabobank, Hollandalı bir banka.

Dünyanın en büyük kooperatif bankalarından biri…

Türkiye’de faaliyet göstermek için izin istemiş, BDDK da izni vermiş.

Anlayacağınız, bir yabancı bankamız daha oldu.

Gözünüz aydın!

***

Bu haber beni 22 Temmuz 2001 tarihinde yayınlanan bir başka habere götürdü.

Financial Times’te çıkan ülkemiz için çok önemli bir habere…

Haberin başlığı, “Kilometre taşı” idi.

Haberde, Türkiye’nin önemli bir “dönemeç” noktasında olduğu belirtiliyordu.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesindeki DEMİRBANK’ın HSBC Bank’a satışının, diğer uluslararası bankaların da Türkiye’ye girmesinin önünü açacağına vurgu yapılıyordu.

Bu, ülkemizdeki çok önemli gelişmelerin habercisiydi.

O tarihlerde başlayan “bankacılık sistemimiz” deki değişim süreci, devam ediyor.

Halkaya en son eklenen “Rabobank” oldu.

 

Nereden nereye gelindi?

Sürecin başladığı tarihte, yani 13 yıl önce, Türk bankacılık sisteminde “yabancı payı” sadece “yüzde 3” idi.

2014’e geldiğimizde ise…

Borsa paylarını da dahil edersek, Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren bankaların “yüzde 85”inde “küresel sermaye” payı bulunuyor.

Yüzde 3’ten, yüzde 85’e…

Bunun anlamı şu!

Türk bankacılık sektörü, artık tamamen yabancıların kontrolünde!

Bunun bir anlamı daha var:

AKP iktidarı, yabancılara teslim ederek Türk bankacılık sistemini kurtardı.

 

Diğer ülkelerde durum ne?

Çoğu gelişmiş ülkede, “belli oranın üzerinde ortaklık ve sahiplik”, yabancıya yasak!

Bazı gelişmiş ülkelerdeki yabancı sermaye payının yüzdeleri şöyle:

*Almanya’da yüzde 5.

*İtalya’da yüzde 8.

*İspanya’da yüzde 10.

*Hollanda’da yüzde 11.

*Danimarka’da yüzde 17.

*Fransa’da yüzde 19.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ise…

*Estonya’da yüzde 100.

*Çek Cumhuriyeti’nde yüzde 95.

*Slovakya’da yüzde 93.

*Meksika’da yüzde 82.

*Macaristan ve Polonya’da yüzde 62.

*Arjantin’de yüzde 48.

*Peru’da yüzde 47.

*Şili’de yüzde 42.

 

Fark, gelişmişlikte

Gördüğünüz gibi…

Fark, gelişmişlikte!

Gelişmiş ülkeler, “Bankalarınızı özelleştirin, özelleştirme iyi şeydir, yabancı sermaye iyi şeydir” diye dayatıyorlar, sonra da gelip elma armut toplar gibi elinizdeki bankaları veya hisselerini topluyorlar.

Onlar akıllı, akıllı olduğu için “gelişmiş”…

Bizler saf, saf olduğumuz için de iki yakamız bir araya gelemiyor.

 

Bu paralar nereye gitti?

Bankaları sattık.

Bankacılık sektörünün yüzde 85’i yabancıların elinde…

İyi de, bu satış paraları nereye gitti?

İç borcumuz mu, yoksa dış borcumuz mu azaldı?

Cari açığımız mı daraldı?

Ne oldu?

Sahipleri, bu paraları ne yaptı?

Söyleyeyim…

Kimi, toprağa gömdü.

Kimi, AVM yaptı.

Kimi, konut projelerine yatırdı.

Kimi de, üzerine yatıp keyfine bakıyor.

Birikim yok, sermaye yok, olan da üretim için yatırımda değil, AVM yatırımında!  

Türkiye’nin finans durumu böylesine çarpık!

Finans sektörümüz böylesine acınacak durumda!

AKP iktidarı; bankaları sattı, kalanları da batırmaya çalışıyor…

Ne diyelim, “İyi halt ediyor”!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M.Tanzer Ünal - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

rasul - cemaate olan kızgınlıklarının faturası millete çıkacak gözleri kararmış ,rabbim ıslah etsin millet uyansın

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 23 Eylül 17:30


Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler