Başkanlık sistemini ele aldığımız yazı dizimizde son olarak başkanlık sistemi ile parlamenter sistemin mukayesesini ele alacak olursak, şu hususlara dikkat çekmek yerinde olacaktır:
Başkanlık sistemi ile parlamenter sistemin en belirgin farkı siyasal meşruluğun kaynağında görülmektedir. Buna göre parlamenter rejimlerde siyasal meşruluğun tekil adresi bulunurken, başkanlık rejimlerinde ise bu durum tam bir çift veya çok başlılık sergilemektedir. Çünkü başkanlık sisteminde halk hem parlamentoyu, hem yürütmeyi ve bazen de yargı organı mensuplarını seçerek hepsine eşit şekilde meşruluk vermektedir.
Böyle durumlarda her organ halka ayrı ayrı seçim vaatlerinde bulunmuşlarsa, ki bu durum başkanın bir partiden, meclis çoğunluğunun bir başka partiden olması durumunda mutlaka ortaya çıkmaktadır, o zaman yürütmenin istediği yasalar yasamadan çıkmamaktadır.
Bunun sonucunda çoğu Üçüncü Dünya ülkesinde olduğu gibi başkan meclisi feshederek tek başına ülkeyi yönetmeye başlamaktadır.
Parlamenter rejimlerde Başbakan kötü idare gösterdiğinde ya partisi içinden ya da yasama organından gelen tepkilerle görevini kaybetmekte veya erken seçime gitmeye zorlanmaktadır. Bu durumda ise yeni bir hükümet kurularak kötü yönetim ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Görev sürelerindeki bu esneklik hem demokrasinin işleyişini kolaylaştırmakta, hem de halkın taleplerine olan duyarlılığı artırmaktadır.
Diğer yandan görev sürelerindeki kısalık hükümetin istikrarsızlığına da yol açabilmektedir.
Başkanlık rejimlerinde ise görev sürelerinin esnek olmayıp istikrarlı hükümetin olması halkın taleplerinin de aynı ölçüde dikkate alınmasının azaldığını göstermektedir.
Ayrıca Parlamenter rejimler, özellikle koalisyon hükümetleri aracılığı ile birçok siyasal partiye hükümet olanağını sunmaktadır. Başkanlık rejimleri ise yürütmeyi tek parti liderinin denetimine terk eden bir uygulama olarak seçimler sonunda en çok oy alanın büyük bir güç kazandığı, geri kalanların ise büyük kayıplara uğradığı bir rejimdir.
Başkanlık seçimlerini kazanmış bir lider devletin tüm olanaklarından top yekun yararlanırken, geri kalanlar iktidar ve devlet olanaklarından uzun süre uzak kalmaktadır. Bu durum iktidar muhalefet gerilimini arttırmakta, sonuçta demokratik rejimin yaşam süresini kısaltmaktadır.
Genel bir değerlendirme yaparsak bizzat rejimin tasarımı ve işleyiş esprisi nedeniyle başkanlık rejimlerinin hükümet istikrarı sağlarken siyasal istikrarsızlığa yol açtıkları görülmektedir.
Siyasal istikrarsızlık ve hatta bunalımla karşılaştıklarında başkanlık rejimlerinin zafiyet içerisinde kaldıkları da anlaşılmaktadır. Nitekim bir bunalımı çözmek için başkanı uzaklaştırmak zorunluluğu ile karşılaşıldığında tüm rejimin sarsıldığı, istifa etmek konusunda ayak direyen bir başkana karşı hiçbir kurumsal formül bulunmadığı, üstelik başkan istifa ettiğinde yerine geçecek olan başkan yardımcısının da yeterli meşruiyeti olmadığı için bunalımın daha da derinleştiği dikkati çekmektedir.
Parlamenter rejimlerin ise hükümet istikrarsızlığına daha fazla yol açabilmelerine rağmen demokrasinin istikrar içinde çalışmasını sağladıkları göze çarpmaktadır. Dolayısıyla parlamenter rejimler başkanlık rejimlerine oranla daha uzun ömürlüdürler. Zira bunalımla karşılaştıklarında hükümetleri feda ederek, demokrasiyi kurtarmak ve bunalımı aşmak için daha fazla kurumsal çözüm üretme kapasitesinde oldukları görülmektedir.
Netice olarak Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’nun makalesinin ışığında ortaya koymaya çalıştığımız tabloya binaen her türlü güçlüğe rağmen ülkemizin ve demokrasinin geleceği için parlamenter rejime “devam” demeli ve geleceğimizi sağlama almalıyız.
Saygılarımla…
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.