Ortada şimdilik sadece AKP ve MHP’liler görünüyor.
Bizler de sanıyoruz ki, başkanlık sistemini en çok bu iki parti istiyor.
Geri planda başkaları da var.
Başka başka gruplar…
Cemaatler, tarikatlar…
Her kesime ve her sisteme yaranmaya çalışan dinciler…
Geçenlerde, 12 Aralık 2016’da bunlardan bir örnek vermiştim.
“İslami açıdan başkanlık sistemi bakın ne demekmiş?” başlığıyla yazdığım o yazı, malum kesimin başkanlık sisteminden beklentilerini açıkça ortaya koyuyordu.
O yazının bazı bölümlerini bir hatırlayalım mı?
“Prof.Eskicioğlu, “Başkanlık Sistemi ve İslam” adlı kitabını bakın kime ithaf ediyor?
Prof. Dr. Osman Eskicioğlu, daha ileri gitmiş, başkanlık konusu gündeme düşer düşmez, oturmuş kitap yazmış.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ ve İSLAM”
216 sayfalık bir kitap…
Kitabın “Bir ithaf ve bir itiraf” bölümü şöyle:
“Bu eseri, Pek Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’ye ithaf etmekle, onu desteklememiz gerektiği ve onun yolunun genel olarak İslam esaslarına uygun olduğu hakkındaki görüşümüzü aziz milletimize sevgi ve saygıyla arz etmekten şeref ve kıvanç duyuyoruz.”
Bu kitabı neden yazdım?
Prof. Dr. Osman Eskicioğlu, kitabı neden ve kimin için yazdığını açıkça şöyle anlatıyor:
“BAŞKANLIK SİSTEMİ VE İSLAM adlı bu eserimizi yazmakla bugün halk arasında bilinen Başkanlık sisteminin İslam’a uygun olduğunu iddia etmedik ve etmiyoruz ve bu kitap bunun için de yazılmış değildir. Ancak biz, Merhum Menderes ile başlayan, Özal ve Erbakan rahmetlilerle devam eden ve daha sonra da bu Yiğit Adam Erdoğan zamanında yükselişe geçen İslami çizginin devamını istiyoruz.
Batı dünyası, Rönesans, Reform ve Aydınlanma faaliyetleri ile 1300 yıllarında başladığı çağdaşlaşmasını, değerlerim dediği Demokrasi, İnsan Hakları, Serbest Piyasa Ekonomisi ve Kadın Erkek Eşitliği gibi akımlarla tamamlamış bulunmaktadır.
Batı Dünyası, bu değerleri ile İslam donelerine yaklaşmış, fakat onlara henüz ulaşamamış ise bugün parlamenter sistemle ve çok başlılıkla yönetilmekte olan ülkemize başkanlık sisteminin gelmesiyle İslam’a ulaşmak için bir basamak yükseldiğimizi göstermek üzere yazılmıştır.
Bu eser, İslam’ın hem din ve hem de devlet olduğunu, hem dünya ve hem de ahret dediğini, millet ve devlet; birey ile toplum, fert ve devlet dengelerini teorik ve sistematik olarak sağladığını ve artık tüm Müslümanların insanlığın kurtuluşunun, İslam düzeninin bir hayat tarzı olarak yaşanmasında olduğunu artık görmeleri gerektiğini dile getirmek için ve o amaçla yazılmıştır, diyebiliriz…”
Başkanlık sisteminden, İslami yönetim biçimine…
Prof. Dr. Osman Eskicioğlu, başkanlık sisteminin ne işe yarayacağını şöyle anlatıyor:
“Bize göre bu batı medeniyeti, nasıl demokrasi, insan hakları ve serbest piyasa ekonomisi gibi değerlerimiz dedikleri insan mamulatı ürünleri ile İslam’a yaklaşmış, fakat İslam’ın istediği ve öngördüğü yere yükselememişse başkanlık sistemi de bugün parlamenter sistem, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı gibi 3 başlı yönetim biçiminden uzaklaşıp İslami yönetim biçimine bir adım veya bir basamak daha yaklaşmış olur, diyoruz.
Bugün demokrasi dedikleri yönetim şeklinde güya kuvvetler ayrılığı varmış; yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri ayrı imişler. Allah aşkına buna leylekler değil, kargalar bile güler. Hâlbuki bu üç görevi bugün meclisteki çoğunluk partisi yapmıyor mu? Kanunu yapan, yürüten ve hâkimleri tayin eden aynı partiler değil mi? Yoksa Adalet bakanlığı muhalefet partisine mi bağlıdır? Bütün bunlar aldatmacalardan başka bir şey değildir.”
Amaç, İslam’a doğru yol alan çizgide bir adım daha ileri gitmek
Prof.Eskicioğlu, başkanlık sistemine geçişte asıl amacı şöyle açıklıyor:
“Netice olarak biz, bu kitabı yazıp bastırmakla, dinimize, devletimize ve milletimize destek vererek bugünkü çizginin devamı durumunda ülkemizin önümüzdeki 10, 20 veya 40 yılları içerisinde Türk cumhuriyetlerini ve İslam ülkelerini de yanına alarak bölgede ve dünyada etkin hale geleceğinden asla ve kesinlikle bir şüphemizin olmadığını göstermek istiyoruz. Bir millet ve devlet olarak bizim amacımız ve temennimiz, hak-hukuk ve adalet diyerek bugünkü çizgimiz doğrultusunda bu yolda aşkla, şevkle ve de azimle hak üzere yürümeye devam etmektir ve devam edeceğiz inşallah…
Türkiye’ye başkanlık sisteminin gelmesi durumunda ülkemizin hedefe doğru koşarken bu süreçte bir adım daha ileri gittiğini göreceğiz. Daha açık bir ifade ile söyleyecek olursak vatandaşlarımızın başkanlık sistemine arka vermeleri durumunda çok başlılıktan kurtulup İslam’a doğru yol alan çizgide bir metre daha ileri gideceğimiz inancında olduğumuzu aziz milletimize sevgi, saygı ve gönülden gelen bir bağlılıkla arz ediyoruz.”
Gördüğünüz gibi…
Prof.Eskicioğlu, kendisi gibi düşünenlerin başkanlık sisteminden beklentilerini hiç gizlemiyor.
Her şey açık!
Bu da bir tarikat liderinin başkanlık sisteminden beklentisi
Tarikatın ismi, Uşakki…
Lideri, Fatih Nurullah Efendi…
Tarikatın bir de televizyonu var, “Nurani TV”…
Fatih Nurullah Efendi, geçenlerde televizyondaki canlı yayında başkanlık sistemi ile ilgili görüşlerini şöyle açıklıyor:
“Şu anda görünen zuhuratlar o ki, bir, Türkiye Cumhuriyeti son buldu şu anda. Bunu söyleyen biz değiliz, Avrupa basını. İki, Osmanlı kuruluyor, onun başı da Tayyip Bey birinci padişahımız olarak gözüküyor. Şet kuşatma vazifesi de mutasavvıfların. Bu da görüyor, gösteriyor ki, inşallah böyle bir süreç geçecek, kanaatin yani. Bir kaos ortamı, bir şey ama son sahne iyi bitirilirse, bu iş biter artık. Tekrar 100 senenin nihayetinde Medine-i Münevvere’de kurulan devletin yeniden ihyasıyla, Asr-ı Saadet’in kokularının geldiği bir süreci bu ümmet, bu millet başlatsın.”
Uşakki Tarikatı Lideri Fatih Nurullah Efendi’nin başkanlık sisteminden beklentileri de böyle.
Arzu eden, Şeyh Efendi’nin söylediklerini internet ortamında canlı canlı dinleyebilir.
Kim bilir, başkanlık sisteminden beklenti içinde olan bizim bilmediğimiz daha kimler, hangi kesimler vardır.
Şunu söylemek istiyorum, bu başkanlık sistemi, gösterildiği kadar “masum” değil.
Söylendiği gibi sadece bir sistem değişikliği değil!
Bunu görelim artık!
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Ūmit 41 - Ee nolmus yani biz müslüman degilmiyiz müslüman ülkede yasamiyormuyuz dinimiz islam değilmi o zaman islam kurallarına göre yaşamaktan neden korkuyorsunuz abd de başkanlık var orda burda var bizde oluncami rahatsız oluyorsunuz insaf bundan 20 25 sene evvel mollalar İran a diye bagiranlar iranci kesildi başımıza ...
Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.