CHP’nin “evlere şenlik” hali

CHP’lilerin siyaset yapma şekline bayılıyorum.

“Curcuna siyaset” yapıyorlar.

Hani bazı insanlar, aklına geldiği gibi konuşur ya…

Ölçmez, biçmez, tartmaz, artısını eksisini hesap etmez…

CHP’lilerin yaptığı da bu!

Ne planlama var.

Ne istişare (danışma) var.

Ne hedef koyma var.

Ne “ortak akıl yaratma” var.

Ne “birlikte hareket etme” var.

Ne “parti politikası” var.

Ne “uyum” var.

Ne “sevgi” var.

Ne “diğer partilerle ilgili strateji geliştirme” var.

Sabah kalkıyorlar akşama kadar, o gün Allah ne verdiyse gelişigüzel siyaset yapıyorlar.

El yordamıyla…

Nasıl denk gelirse…

O günkü keyifleri nasıl isterse…

Bu yazıyı neden yazdım?

Önceki gün yerel gazetelere göz atıyorum…

İl Başkanı Cengiz Sarıbay, bir yerel gazeteye gitmiş.

Gazetenin kuruluş yıldönümüymüş, “hayırlı olsun”a…

Daha önce “Kongrede tekrar aday olacağım” demişmiş…

O gidişinde, “Yeniden aday olmama ihtimalim daha yüksek” diye konuşmuş.

Neden olarak da…

*Parti içindeki dedikoduları…

*Partililerin basın önünde birbirini eleştirmelerini…

Göstermiş.

“Her defasında bütün arkadaşlara söyledim. Bir sıkıntınız, bir eleştiriniz olduğu zaman, gelin bunları kendi içimizde konuşalım. Sağda solda, gazete, internet bürolarında bunları konuşmayın. Biz bu yüzden kaybediyoruz” demiş.

Buna rağmen bazı internet sitelerinde kendisi hakkında eleştiriler çıkmışmış…

Cengiz Sarıbay, parti içindeki sıkıntılarını anlatıyor…

Kime?

Bir gazeteciye…

Arkadaşlarını şikâyet ediyor…

Kime?

Bir gazeteciye…

Yani…

Partili arkadaşlarına “Sakın yapmayın” dediklerini, kendisi yapıyor.

Çelişki içine…

Eee, bize de bu çelişkiyi, bu ruh halini yazmak kalıyor.

Cengiz Sarıbay'ın kararı

Cengiz Sarıbay, yeniden adaylık konusunda şu kararı vermiş, bu kararını da o ziyaret sırasında açıklıyor:

“Üç milletvekili arkadaşımı bir araya getireceğim. Kapalı odada konuşacağım. ‘Benim yeniden il başkanı olmamı istiyor musunuz?’ diye soracağım. Eğer üçü de ısrarla ve samimiyetle benim yanımda olacaksa, yeniden adaylığı düşünebilirim. Ama bunu benden talep etmelerini bekliyorum. Aksi halde il başkanlığına yeniden aday olmayacağım…”

Sarıbay’ın kararı böyle!

CHP'de il başkanını milletvekilleri mi seçiyor?

Cengiz Sarıbay’ın bu kararını okuyunca şaşırdım.

Ben, CHP’nin demokratik bir parti olduğunu sanıyordum.

Delege seçimleri harbi yapılır…

İlçe kongreleri harbi yapılır…

Kurullar harbi seçilir…

Sıra il başkanlığı seçimine gelince de, “İlçe başkanları ve il kongre delegeleri toplanır il başkanını belirler” biliyordum.

Yanılmışım…

Meğer CHP’de il başkanını milletvekilleri seçiyormuş.

İlçe başkanları ve ilçelerden seçilen il kongre delegelerinin hepsi, hikâyeymiş!

Cengiz Sarıbay, yanlış yolda

Cengiz Sarıbay’ın, CHP’de bu dördüncü il başkanlığı yapışı.

Üç defa atandı, karşısına başka aday çıkmadığı için bir defa da seçildi.

İlk il başkanlığı ile son il başkanlığı arasında 22 yıl var.

Ama görüyoruz ki, Cengiz Bey il başkanlığındaki acemiliğini henüz giderememiş.

Hâlâ daha, “milletvekillerin icazetiyle il başkanı olunur” sanıyor.

Hâlâ daha, “milletvekili icazetiyle il başkanı olduğu” dönemlerin etkisinden kendini kurtaramamış.

Bence yanlış yolda!

İl başkanlığı için, ilçe başkanlarının kararını beklemeliydi.

İlçe başkanları ve il kongre delegelerinin kararını…

Sarıbay, il başkanlığını 3 milletvekilinden alacağı icazete bağlamakla, seçilecek ilçe başkanlarına ve il kongre delegelerine peşinen haksızlık, bir yerde saygısızlık etmiş oldu.

Anlattığım sadece bir olay!

CHP’de “evlere şenlik” denecek daha pek çok olay var.

Zamanı gelince yazarız.

 

Bakan Bey nereden bilsin ki?

TEOG kalktı ya…

Okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler, öğrenci velileri, eğitim sendikaları; her fırsatta Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ı soru yağmuruna tutuyorlar.

“TEOG kalktı, şimdi ne olacak?”

Ya sabır!

Kardeşim, bakan bey nereden bilsin ki!

Şu soruyu muhatabına, yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorsanıza!

Nasıl TEOG’un kaldırıldığını açıkladıysa, yerine ne konacaksa onu da açıklar.

 

Bir “rektör vakası” daha

“Bakın üniversitelerimiz kimlerin elinde” başlıklı yazımın mürekkebi kurumadan, yeni bir “rektör vakası” daha…

Hani FETÖ soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Ege Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun var ya…

İşte o rektörün üniversitedeki odası arandığında, bir “muska” ele geçirilmiş.

Muska öyle böyle değil…

Bu muska ne için yazılmış biliyor musunuz?

Rektörün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile muhabbetini artırması için…

Anlayacağınız, “muhabbet” muskası…

Ama görüyorsunuz, işe yaramamış.

Rektör, FETÖ’den gümlemiş.

Şu işe bakar mısınız?

Koskoca Ege Üniversitesi’nin rektörü…

Bilim ve ilim yuvasının başı…

Muskaya bel bağlayan biri!

Dahası var…

Evinde arama yapılmış, duvarda çerçeve içinde bir tapu.

Ege Üniversitesi’nin temsili tapu senedi…

Senette üniversitenin sahibi kim gösteriliyor dersiniz?

Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun…

“Üniversitelerimiz kimlere emanet?” sorusuna, işte bir cevap daha!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M.Tanzer Ünal - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

ahmet - Bunlar haylaz çocuklar büyük abilerinin sözünü dinleseler çoktan iktidar olacaklar ama ...

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 22 Eylül 16:34


Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler