Cumhuriyet’e sahip çıkmak…

Yarın, 29 Ekim. En büyük ulusal bayramımızın 93. Yılını kutlayacağız.

Ulusal Bayramlar, ulusça coşku ile kutlanmalı.

Ama bunun için, ulusu oluşturan tüm bireylerin “vatandaşlık” ve “ulusal birlik”  kültürü içinde olması gerek.

Vatandaş olmak;  “özgür birey” olabilmektir!

“Ulus” kimliğini içselleştirebilmek ise; aynı topraklarda, farklı etnik, dinsel ve mezhepsel kimliklere “sevgi ve saygı” ile bakabilmekle mümkündür.

Cumhuriyet, ekonomik ve siyasal açıdan çökmüş, toprakları emperyalist ülkelerce paylaşılmış, fiili işgale uğramış Osmanlı Devleti’nin “tutsak yaşamaktansa ölümü göze alabilen, onurlu insanlarının verdikleri kurtuluş mücadelesi” sonunda kuruldu.

Bu mücadelenin lideri Mustafa Kemal, bu onurlu insanların, artık bir sülalenin mutlak egemenliğinde “kula kul” olarak yaşamasını istemedi. Dünyada “Tek kişinin ve sülalenin egemenliğindeki” devlet biçimleri fiilen sona ermişti. Çağ, “ulus devletler” çağı idi.

Mustafa Kemal, doğru olan seçimi yaptı ve Cumhuriyet böyle kuruldu.

Cumhuriyet’in, gerçek anlamıyla “Cumhuriyet” olabilmesi için temel değer ve kuralların olması gerek.

Yönetenlerin seçimle işbaşına gelmesi bu temel koşullardan biridir. İkinci koşul; tüm kurum ve kurallarıyla “Demokrasi”dir. Demokrasi, yalnızca “seçim” değildir! Katılımdır, farklı görüşlere ve “temel hak ve özgürlüklere” saygıdır. “Çoğunlukta olanın tahakkümü” değildir! Üçüncü koşul; “Laik Devlet” ilkesidir. Çünkü, ulus devlet içinde farklı dinsel ve mezhepsel grupların özgürce inançlarını yaşayabilmesi laik devlet düzeninde mümkündür.

Bir diğer koşul; “Hukuk Devleti” kimliğidir. Hukuk Devleti’nde, siyasi iktidarın ve tüm kamusal yönetim organları “yargısal denetime” tabidir. Bunun için de “Yargı Bağımsızlığı” olmalıdır!

Ne var ki, bu temel değerlere ve Cumhuriyet’e kem gözlerle bakan, Osmanlı düzenine öykünen ve Cumhuriyet yönetimine son vermek isteyenler de var!

Kimi diyor ki; “Osmanlı’nın 90 yıllık reklam arası sona erdi!”

Öteki diyor ki; “Bir gün 29 Ekim’i yas, 10 Kasım’ı bayram olarak kutlayacağız!”

Beriki diyor ki; “Cumhuriyet’in ilanı İstanbul’un tarihi değerini ve saygınlığını düşürmüştür!”

Daha pek çok örnek var. Örneğin, kimileri, TRT’de ve çeşitli kanallarda en iğrenç diller ve yalanlarla Cumhuriyet’e ve Atatürk’e saldırıyorlar ve hatta üst düzey sofralarda ağırlanıyorlar!

“Andımız” ve “10. Yıl Marşı” hatta “İstiklal Marşı” birilerine batıyor!

Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm temel ilkeleri, devrimleri ayaklar altında!..

En somut örneği; “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin tam aksini yaşıyoruz! Başımıza gelenler ortada!

İşte, bu koşullar altında Cumhuriyetimizin 93. Yılını kutluyoruz. Kimileri, 7 yıl sonrası için türlü ve kirli düşler kursalar da, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet sonsuza değin yaşayacaktır.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Küpçü - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler