Dünkü yazımızda, 27 Mayıs 1960 Harekatı’na giden süreci kısaca göz atarken;
“27 Mayıs Harekatı yapılmalı mıydı, yapılmamalı mıydı? Bu olay ülkemize ne kazandırdı, ne kaybettirdi?”
diye virgül koymuştuk.
Bir olayın ne getirip ne götürdüğünü anlamak için, “sonuçlarına” bakılmalıdır!
27 Mayıs 1960 Harekatının Sonuçları/Türkiye’ye Etkileri neler oldu?
- “Atatürkçü temel değerlere yönelik önyargılar ve saldırılar arttı.
- Üç siyasetçinin idamı, toplumsal kutuplaşma ve “öc alma” tutkusunu oluşturdu.
- Tarikat ve cemaatler hızla gelişti.
- Sağ seçmen daha da radikalleşti.
- Silahlı Kuvvetler içinde siyasi gruplaşmalar oluştu, Cemaat militanları öncelikle orduyu ele geçirme eylemi içinde oldular.
- Türkiye uzun yıllar, ABD ve Avrupalı devletlerin “ekonomik baskıları ve ambargoları” altında kaldı.
- Ülkemiz “Darbeler Ülkesi” haline geldi.
Kanımca;
- 27 Mayıs Harekatı yapılmasaydı, yapılacak ilk genel seçimlerde Demokrat Parti iktidardan uzaklaşacaktı.
- “Darbeyi CHP yaptırdı” suçlaması olamayacaktı.
- Demokrasi daha sağlıklı gelişme olanağı bulacaktı.
- Toplumsal ayrışma bugünkü boyutlarda olmayacaktı.
- Tarikat ve cemaatler siyasette, ekonomide ve eğitimde başarılı olamayacak, milyonlarca çocuk ve genç “Cemaat Kölesi” olmayacaktı.
- Deniz Gezmiş ve arkadaşları başta olmak üzere, bu ülkenin yüzlerce zeki, akıllı, yurtsever genci idam sehpaları ya da alçakça saldırılarda kurban olmayacaktı.
- “Demokratik, Laik, Sosyal bir Hukuk Devleti” kimliği yozlaştırılamayacaktı.
- Bu ülkede “din, mezhep ve etnik köken ayrımı” bugünkü boyutta ve ülkemiz “bölünme tehdidi” altında olmayacaktı.
Hiçbir “önyargı” taşımaksızın, bu ülkede “insanca, kardeşçe, özgür bir yaşam” dileğinden başka hesabı olmayan bir insan olarak bunları düşünüyorum.
Bir düşüncem de şu;
Bu ülkede yaşadığımız “darbeler süreci” ve sonrasında başlayan ASALA ve PKK terör eylemlerinin de “küresel nedenleri ve küresel organizatörleri var!
Siyasete “küresel dengeler” açısından bakılamazsa, başımıza gelenler üzerine yalnızca birbirimizi suçlarsak, kimin dost kimin düşman olduğunu ayırt edemezsek başımıza gelecek yeni belaları da önleyemeyiz!
Bugün, ekonomik dengeleri bozulmuş, “üretim ekonomisi” yerine “rant ve tüketim ekonomisi” üzerine kurulmuş bir ekonomi-politik düzenle sorunlarımızı çözmemiz mümkün değildir.
Bu ülkede “Eksiksiz-eşit demokrasi, İnsan Haklarına saygı, Laik düzen ve Sosyal Hukuk Devleti” her kesimin, hepimizin ortak paydası olmalıdır.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.