Eski başkandan pazarlar hakkında önemli iddia!

Uzun yıllar pazarcılık ve kabzımallık yapan Kocaeli Meyve Sebze Komisyoncuları ve Tüccarları Derneği eski başkanlarından Hüseyin Koçak ile söyleşi ger...

Uzun yıllar pazarcılık ve kabzımallık yapan Kocaeli Meyve Sebze Komisyoncuları ve Tüccarları Derneği eski başkanlarından Hüseyin Koçak ile söyleşi gerçekleştirdik. Meyve ve sebzenin neden pahalı olduğunu açıklayan Koçak, faturanın kabzımala kesildiği tarım ürünleri sektöründe asıl sorumlunun hükümet olduğunu söyledi. Bunu da marketlere tanınan hak ile açıkladı. Koçak, “Pazarcı esnafı, malını halden alıyor ve karını koyarak pazarda satıyor. Süper market ise malı gidip yerinden hem ucuza alıyor, hem pazardan daha pahalı satıyor. Temel tüketim ürünlerinden serbest piyasa kaldırılsın. Herkes neyi kaça aldığını ve kaça sattığını yazsın. Bakın o zaman pahalılık oluyor mu” dedi. 

 

Serbest piyasa kime, ne zarar veriyor?

Tamamen kontrolsüz bir ticaret yapılıyor Türkiye’de. Serbest ekonomi şemsiyesi altında insanlar aldatılıyor. Üretici mağdur. Mazot ve giderlerinin fiyatları belli. Hükümetin üreticiyi desteklemesi lazım. Ette de aynı şeyler yaşanıyor. Aynı desteğin besicilikte de yapılması gerekiyor.

 

“KİMSE MAĞDUR OLMUYORDU”

Ben burada 1968’de pazarcılığa başladım. Perşembe, Cumartesi, Yenidoğan Gölcük ve Kozluk pazarlarına çalışırdım. İlçelerde de pazarlar vardı. O tarihlerde alış satış fiyatı ve satış etiketi vardı. Maliye ve belediye her sabah gelir kontrol ederdi. Fiyatı zabıta belirlerdi. Onlar yazardı. Yüzde 25 kar koyarak fiyat veriyordu. Sadece domateste yüzde 35 kar oluyordu. Böylelikle kimse mağdur olmuyordu.

 

“TEMEL GIDADA KALDIRMALIYIZ”

Turgut Özal döneminde kalktı bu uygulama. ‘Her şey serbest’ dedi. Serbest piyasada otomobil de olur, mobilya da olur, sanayi ve imalat sektörü de olur. Bir buzdolabı alıyorsun, 10 yıl kullanıyorsun. Ama temel gıdada bunu kaldırmalıyız. Ekmeğin fiyatını odalar veriyor, serbest değil. 1976 yılında Hal’e girdim. Toptan meyve sebze satışı yaptım, 2013 yılına kadar devam ettim. 1990’lı yıllarda Kocaeli Sebze Meyve Komisyoncuları ve Tüccarları Derneği’nin başkanlığını yürüttüm ve daha sonra da onursal başkanı oldum. İş yerimi devrederek pazarcılık hayatımı noktaladım. 2013 yasasına kızarak.

 

“ARKADAŞLARIMIZIN DA İHMALİ OLDU”

Çünkü bu yasayla marketçileri bize yani hal esnafına rakip yapmışlardı. Halde halen 64 dükkan var, 10 tanesinin işi düzgün. Zaten taşınma şekli ve yeri de uygun değil. Başkanlık yaptığım dönemde ben dedim ki ‘Bizi Gebze ile birleştirin’. Birleştirilmiş olsak Derince-Körfez tarafında bir bulunacak, yeni hal orada olacaktı. Bizim kurtuluşumuz bu olacaktı. Böylelikle İstanbul müşterisini de çekebilecektik. Şimdi ise bizi Yalova kesti, Adapazarı kesti, Gebze kesti. Bütün esnaf da Ada’ya gidip mal alıyor. Eğer o dönem Gebze ile birleşseydik, 100 kat artardı işlerimiz. Arkadaşlarımızın da ihmali oldu. Başkan projeye sıcak bakıyordu ama bizim arkadaşlarımızın bir kısmı bakmadı.

 

Meyve, sebzelerin market ve hal fiyatlarını karşılaştırabilir misiniz?

Napolyon kirazı halde 4-2.5 ve 1.5 TL. Markette 12 TL.

Domates halde 1.5 TL, 50 ve 40 kuruş. Markette 3-3,5 TL arasında.

Karpuz halde 50-60 kuruş. Markette 1.9 TL.

Patlıcan halde 1 TL. Markette 2.5 TL.  

Salata halde 40 kuruş 10 kuruş. Markette 2-2.25 TL.

Biber halde 1 TL. Markette en az 2 TL.

Fasulyenin kilosu halde 2 TL. Markette 3.5  TL.

Kavun halde 1 TL-1.5 TL. Marketlerde 3,4 -4 TL arasında.

 

“MÜŞTERİNİN PAZARA GİTMESİNİ ENGELLİYOR”

Ama o marketin yanında semt pazarının kurulduğu günler marketler fiyatlarını bir günlüğüne pazar fiyatına indiriyor. Hatta bazı ürünlerini pazar fiyatının bile altında satıyor. Böylece müşterinin pazara gitmesini engelliyor. Ama ertesi gün yine fiyatlar tavanda.

 

Neden market tercih ediliyor?

Marketlerde kredi kartı olayı var. Vatandaşın parası yok, fiyata bakmadan günlük ihtiyacını marketten görüyor. Bir de vatandaş ürünü eliyle seçerek alıyor. Gerçi pazar da kaliteli, kimse artık kalitesiz ürünü koymuyor pazara. İnsanlar taze fasulyeyi, hatta bamyayı bile seçerek almak istiyor.

 

Fiyatlar neden bu kadar yüksek?

Yükselmenin başında marketler ve serbest ekonomi geliyor. Tarım Bakanı’na seslenmek istiyorum. ‘Aracı, aracı’ diyorsunuz ya asıl aracı marketler. Bu yasayı siz çıkarttınız ve en büyük aracı marketler oldu. Bunları kontrol altına alın, gıda sektöründen serbest piyasayı kaldırın, alış satış koydurun bakın nasıl düzelecek.  Tekrar söylüyorum halci, pazarcı aracı değil Türkiye’de aracı marketlerdir. Toplumun yüzde 80’i marketlerden alışveriş yapıyor. Sayın Bakan bunu görsün. ‘Bu aracılar var ya bu aracılar’ diyor. Ben rahatsız oluyorum. Ben onlar için aracıyı buldum. Gereğini yapsınlar.

 

Marketçi ürününü nereden alıyor?

Normal pazarcı halden alıyor. Marketçiler de eskiden halden alıyordu. 2013’te bir yasa çıktı, markete girenler halden geçiyordu, onu kaldırdılar. Market istediğinden alır istediğine satar. 50 kuruşa alıp 10 TL’ye satabiliyor. Benim mesleği bırakmamdaki neden de bu yasaydı. İyi ki de bırakmışım.

 

“PAZARCI ESNAFI ÇOK KÖTÜ DURUMDA”

Pazarcılar marketler yüzünden mesleğin en kötü günlerini yaşıyor. Günlük rızıklarını zor çıkartıyorlar. Pazarcılar marketler yüzünden mağduriyet yaşıyorlar. Öyle pazarcılar var ki hale gırtlağına kadar borçlu. Veresiye aldığı ürünün parasını ödeyemiyor. Adam borçlarını ödüyor, eve ekmek götürüyor ve mecburen halciye borçlanıyor. Gıdada uygulanan serbest ekonomi değişir ise hem tüketici, hem üretici memnun olacak. O aracı aracı dediğimiz kitle de ortaya çıkacak.

 

Marketinin hale etkisi ne?

Dedim ya haldeki durum da berbat. 64 dükkanın 10 tanesi memnun, diğerleri mağdur. Marketler halka mal satıyor. Malı gidip yerinden alıyor. Halciler pazarcıya satar. Pazarcı, market yüzünden iş yapamıyor. Pazarcı iş yapamayınca hal de etkileniyor. Nakliye, ambalaj, kasa parası, stopajı, KDV’si hepsi fiyata yansıyor. Bunlar üreticinin cebinden çıkıyor. Bilindiği üzere komisyon yüzde 7, yüzde 8 kar marjıyla çalışır.

 

“BUGÜN HAL BAMBAŞKA OLABİLİRDİ”

Yeni hal binasını dediğim şekilde Körfez ve Derince bölgelerine yapsak ve böylelikle Gebze esnafını da kazanmış olsaydık, bugün hal bambaşka bir halde olacaktı. Derince veya Körfez bölgesinde oluşturulacak bir hal, İstanbul esnafının da Kocaeli’den alışveriş yapmasına vesile olacaktı. İstanbul’da hamallar parça başı çalışıyor. Orada hiçbir esnaf kendi malını kendi taşıyamıyor. Ve esnaf her gün hamaliyeye 150-200 TL para ödüyor. Biz Körfez’de hal açmış olsak İstanbul esnafı 150-200 TL ödememek için 50 TL mazot harcayıp burada alışveriş yapacaktı. İşine gelirdi ve hesaplı mal alırdı.

 

Pazarcılar hal esnafına vadeli mi çalışıyor?

Haldeki esnaf açık hesap çalışır, çek yok senet yok. Malı satar, pazarcı kazanırsa o para gelir, kazanmazsa gelmez. Hal aslında işveren pozisyonundadır. Hal esnafı tamamen haksız eleştiriliyor. Madem hal esnafı öyle böyle diyorsunuz, iptal edin kapatın halleri. Gayri resmi bir iş yapmıyor ki hal. Vergisini veriyor, adam çalıştırıyor, fatura ödüyor. Hal esnafı nasıl aracı gibi görünür anlamış değilim. Röportaj: Bülent EKİNCİ

 

HÜSEYİN KOÇAK KİMDİR?

1968’de pazarcılığa başlayan Hüseyin Koçak, 1976 yılında Hal’e girdi. Toptan meyve sebze satışına 2013 yılına kadar devam etti. 1990’lı yıllarda Kocaeli Sebze Meyve Komisyoncuları ve Tüccarları Derneği’nin başkanlığını yürüttü. Daha sonra derneğin onursal başkanı oldu.

#

19 Haz 2017 - 12:00 Kocaeli-

Son bir ayda kocaeligazetesi.com.tr sitesinde 3.521.331 gösterim gerçekleşti.


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

cenk - Pazarcılar tezgâhlarının önüne ve görünen yanlarına ürünlerin en güzelini ve albenilisini dizip, millete arak taraftan ezik-çürük ve olmamışları yutturdukları müddetçe iki yakaları bir araya gelmez diye düşünüyorum ! Oda yönetimi bu durumu düzeltmek için neden bir çalışma yapmıyor ?

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 19 Haziran 12:00