Eskiden mutluyduk be usta!

Geçen hafta kar yağınca Instagram’da, Facebook’ta kar fotoğraflarından geçilmez oldu. Dışarı çıkmadan evinin penceresinden gördüğünü çeken mi, işe gidip gelirken çektiklerini paylaşan mı ararsınız! Özellikle kar görüntüsü elde etmek için çekime çıkanların fotoğraflarında kar, kar gibi beyaz.

Ve insanlar bu kadar mutsuzluğun arasında bile mutlu. Belki kar her olumsuzluğu örter yeniden mutlu oluruz umudunda.

Her neyse hemen aklıma 70’li yıllar geldi. Sabah kalkarsınız, nerdeyse ev boyu kar yağmıştır. Dışarı çıkmak mümkün değildir. Elinize kürek alıp karı kürersin. Böyle açılan yolun iki tarafındaki kar aylarca kaldığı olurdu. Sadece yolu değil, çıkıp bacayı da küremek lâzımdı. Yoksa maazallah evi çökertirdi. Sokaklar günlerce buz tutar, yürümek zorlaşırdı. Pabuç üzerine lastik giyilir; bir de kaymamak için bez bağlanırdı. Zaten kışın mecbur olmadıkça dışarıya çıkılmazdı. Çıksak bile beton yoldan aşağıya plastik leğenlerle kayardık. Ya da Jandarmanın yanında yokuşta kayardık. Okula gitmek ayrı güzel olurdu. Amiral Karamürsel okulunun bahçesinde kömürlüğün çevresinde ne oyunlar oynar, ne kartopu savaşları yapardık. Zil çalınca sınıfa koşar Hafize teyzenin yâda Ayşe teyzenin yaktığı çıtır çıtır yanan sobada ısınırdık. Sınıfın tahta döşemesi mis gibi yanık mazot kokardı.

Kış gelmeden evlerde bir hazırlık başlardı. Yün döşekler, yorganlar sökülüp yıkanır, didiklenir, serilir, sonra tekrar dikilirdi. Pazenler, fitilli pamuk hırkalar, pantuf terlikler, kürkler çıkarılırdı. Pazen, kadife, çuha kumaşlar yün ve pamuk ile kapitone edilir; hırka, yelek, ceket niyetine giyilirdi.

 Evler, geniş, yüksek tavanlı evlerdi. Cam ve kapı kenarlarından üfürdüğü için, çaputlarla delikler tıkanırdı. Pencere kenarları unlanır, kâğıtlanır; kapı önlerine perdeler takılırdı. Duvar ve sedirler halılarla, zemin hasır üzeri kat kat sergilerle kaplanırdı. Böylece bütün bir kışın geçirileceği kış odası hazırlanırdı. Soba bu odada yanar; ev halkı burada otururdu. Diğer odalar soğuk olurdu. Onun için dışarı çıkarken ayrıca bir yelek veya hırka giyilirdi. Mutfak Sibirya gibiydi. Tuvalet ve banyo bir arada olurdu. Banyodaki soba yıkanmak için yakılır üzerinde su ısıtılırdı. Sobanın yandığı günlerde tuvalete girmek büyük nimetti. 

Elektrik kesilse bile sohbet, ısınma, yeme içme kesilmezdi. Bir güzel mum, gaz lambası ya da lüks lambası yanardı. Olmasa bile sobanın ışığı yeterdi bizleri mutlu ederdi. Elma - portakal kabukları soba üzerine konur çok güzel reyhan bir koku odayı kaplardı. Ne kadar mutluyduk.

Kış kileri de mühimdi. Kavurmadan, turşuya, pekmezden, patlıcan, biber, vişne, armut, dut kurusuna kadar kışa ne lâzımsa burada depolanırdı. Kavun, karpuz, üzüm bile asılarak muhafaza edilirdi. Şimdiki gibi turfanda yaygın değildi. Seyyar satıcı kadrosu bile kışın değişirdi. Sabah gerçek hakiki sıcak ve gevrek simit olurdu. Akşamları eve Şekerözler’ den alınan tahin-pekmez veya tatlı tayin veya kış helvaları alınırdı, Kuruyemişçiden leblebi veya çekirdek gelirdi. Kış geceleri çok evler eğlenceli olurdu. Soba gece geç saate kadar yanar sohbetler edilir, mısır patlatılır, kestane közlenir, kuzina soba üzerinde çay veya ıhlamur kaynatılır içilirdi.  Akşam ilerleyen saatte “Buuuzaaa” diye bağıran bozacı; ya da sırtında güğümü ile salepçi sesine kulak verilirdi. Dünyada olan bitenler konuşulur, aya gidiş tartışılır, Demirel veya Ecevit’in meydanlarda yaptığı konuşmalar heyecan ile anlatılır bizlerde dinlerdik. Ekonominin batışı çıkışı o kadar çokça konuşulmazdı, halkı etkilemezdi ki.

Genelde odun yanardı. Kömür pek yakılmazdı. Odalar çok iyi ısınmazdı. “Önünüz kavurga kavurur, arkanız harman savururdu.” Ocak başı itibarlıydı, herkese düşmezdi. Yaşlılar öne kurulur; çocuklar yanlarında; gençlerin kedi kadar şansı yoktu.

Köylük yerlerde ise tandır yakılır, ev halkı etrafına dizilirdi. Kömür kullanılmaya başlanınca mangal yayıldı. Üzerinde yemek pişer, özellikle Boşnak köylerinde kahve, kahve dolabında mangalda kavrulur, değirmende sıcak sıcak öğütülür, közün ortasına yerleşen cezvede pişer içilirdi.  Bazıları elinde maşa mangal karıştırmayı iş edinirdi. Mangal başı sohbet erbabı için bulunmaz mekândı. Onun için şair “Mangal başı kış gününün lâlezârıdır” demişti. Mangal, pirinç, bakır veya sacdan olurdu. Gövde ayrı, içine konduğu ayaklı kısım ayrıydı. Bu kısım odada durur, mangal dışarıda yakılıp getirilirdi.

Titiz kimseler odunu, kömürü yazdan alırdı. Çokları güzün alır; kışa bırakana iyi gözle bakılmazdı. Üstelik bunlar satıcının insafına kalırdı.

Evet! Gerçekten güzel günlerdi. Belki elimizde cep telefonu yoktu, belki büyük ekran televizyonlarımız yoktu ama radyolardan takip ederdik. Belki de en güzeli sohbet ederdik. Kalabalık ailelerdik yalnız değildik. Yemekler bereketli olurdu. Bu kadar kalabalığa nasıl yapacağız diye düşünmezdik fakirde olsak vardı evin bereketi.

Şimdi ya doğalgaz fazla gelmesin aman bütçe açık verir. Su fazla geldi neden?, Aman ekonomik lamba alalım fazla elektrik gelmesin. Aman komşu gelmesin masraf olmasın. Genelde bakın toplum bu halde.

Doğalgaz, elektrik kullanımı çoğaldı kentlerde mertlik bozuldu. Zorlu kış şartlarında elektrikler bir kesiliyor ne kombi çalışıyor, ne televizyon çalışıyor ne yapacağını şaşırıyor toplum.

Ben her şeyin eskisini istiyorum arkadaş, her şeyin eskisini istiyorum. Eskiden herkes mutluydu ya bugün?

Sağlık ve esenlik içinde hoşçakalın.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Bilgutay Bağdat - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Namık - Hocam bir an önce yazılarına başlamanı istiyoruz. Özledik.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 12 Ocak 09:13


Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler