Faizin lobisi!

Ülkemizin ekonomik durumu net olarak görülüyor;

  • Türkiye’nin dış borcu, milli gelirin yüzde 51’ini aşmış. Dış finans kaynaklarına 432.4 milyar dolar borcumuz var! Bu borç için bütçeden ortalama 50-55 milyar faiz ödüyoruz!
  • Yabancıların sermayesi ile, yabancı şirketlerin egemen olduğu konsorsiyumlara köprüler, otoyollar, havaalanları yaptırıyoruz! Onlar da köprü ve otoyol giriş çıkışlarını tutmuş, yüksek geçiş ücretleriyle vatandaşın ümüğünü sıkıyor! Üstelik, taahhüt edilen araç geçiş sayısı tutturulamadığı için Hazine’den ağır bedeller ödüyoruz! Son 12 ayda Osmangazi Köprüsü’nden 6 milyon araç geçmiş. Oysa, taahhüt edilen araç sayısı 14 milyon. Aradaki farkı Hazine ödüyor. Yani bu ülkenin vatandaşları ödüyor.
  • Siyasi iktidar büyük bir İSRAF içinde! Burhan Kuzu bile bunu açıkça söylüyor. Örneğin; kamu kuruluşlarında “kiralık araç saltanatı” yaşanıyor! Tam 17 bin 768 kiralık araca oluk gibi para harcanıyor. Yakıt giderleri hariç!
  • Bin küsur odalı Saray’a harcanan paranın haddi hesabı yok!
  • İleri teknoloji ürünü üretim yapamıyor, dışarıya satamıyoruz. Bu yüzden “dış ödemeler dengemiz” bozuk!
  • Tarım ve hayvancılıkta üretimsizliği ve yoksulluğu yaşıyoruz. Siyasi iktidar Türk çiftçisi ve besicisini desteklemek yerine “İTHALAT” yaparak yabancı ülkelerin çiftçileri ve besicilerini kalkındırıyor! Lüks yata ucuz yakıt veriyor, çiftçiye vermiyor!
  • Üretim güdük kaldığı ve ithalata dayalı ürün arzı ağırlıkta olduğu için ENFLASYON artıyor!
  • İşsizlik, geçim sıkıntısı ve yoksulluk hızla büyüyor!
  • Büyük maddi olanağa sahip olanlar parasını bankalara verip faiziyle keyif sürüyor!

Bu koşullarda, ekonomi tepetaklak olunca AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “faiz lobisine” yükleniyor!

Oysa, ekonominin kendine özgü yasaları vardır. Yukarıda dile getirdiğimiz olumsuzlukların olduğu bir ülkede faizleri düşürmek mümkün değildir. Faiz, emir komuta ile düşmez!

Sayıştay raporu ile açıklanıyor ki, Diyanet İşleri Başkanlığı bile, bankalardaki hesaplarından faiz geliri sağlıyor!

Çözüm nedir?

Her alanda üretimdir.

Özellikle “emek yoğun üretim” gereklidir.

Örneğin; çiftçimizi ve besicilerimizi destekleyerek, ürettiklerinden para kazanabilmelerini sağlayarak, aracıları mümkün ölçüsünde aradan çıkararak işe başlayabiliriz.

Örneğin; yabancı sermayeye büyük kazançlar sağlayan ama ülkemize zarar veren, emperyalist bir yöntem olan “YAP-İŞLET-DEVRET” modelinden vazgeçmeliyiz!

“Ulusal Ulaşım Programı” ile karayolu ve denizyolu ulaşımını geliştirmeliyiz. Demiryolu inşası “emek yoğun” bir üretimdir aynı zamanda. En ucuz ulaşım yoludur. Bugün Türkiye’de insan ve yük taşımacılığının yüzde 93’ü karayolu ile yapılıyor. Araçları yabancı üretiyor, yakıt dışarıdan geliyor, artan araçlara otoyol-köprü yetmiyor, trafik kazalarında her yıl 6-7 bin insanımız ölüyor ve en az bir o kadar da sakat kalıyor.

Ezcümle;

Faizden geçinen yerli ve yabancı sermaye grupları var. Ama suçu bunların üzerine atmak, ekonomideki yanlışları görmemek ya da göstermemektir!

Ekonomiyi doğru düzgün yönetebilirseniz, faiz lobisi kendiliğinden etkisiz hale gelecektir!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Küpçü - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler