Tarih; 7 Mayıs 2005.
Yer: Siirt.
Başbakan Erdoğan, Siirt ziyaretinde; “Kahrolsun ağalık, yaşasın Cumhuriyet” sloganı atan köylülere şu yanıtı veriyor; “Biz buralara feodal düzeni yıka yıka geldik. Ben de aynı şeyi söylüyorum.”
Ne güzel, ne anlamlı bir yanıt…
“Feodal düzen” nedir?
Bir sülalenin “toprak egemenliğine” dayanan, mutlak egemenliğidir!
ORTAÇAĞ Avrupa’sının kirli ve kanlı düzenidir!
Toprak egemen efendi, ekonomide ve siyasette tek söz sahibidir!
Astığı astık, kestiği kestiktir!
“Siyasi bölünmüşlük ve sosyal eşitsizlik” bu düzenin temel özelliğidir!
Toprak egemen büyük efendi ile “Ruhban sınıfı” arasında “özel bir ilişki” vardır!
Büyük efendinin mutlak egemenliğinin kaynağı “ilahi bir egemenlik” olarak görülür! En büyük efendinin tacını din adamları takar!
O andan itibaren “en büyük efendi” kutsal bir varlık olarak kabul edilir!
Bu düzen haksızdır, adaletsizdir!
“Adalet aramak” ve bulmak, olanaksızdır!
Büyük efendi, kendi çıkarına uygun olarak yasa koyar! Kimsenin itiraz hakkı yoktur!
YARGIÇ, büyük efendinin siyasi ortağı ENGİZİSYON Mahkemesi’dir!
Siyasal ve dinsel kurallara karşı çıkanı ya idam ederler ya da “Aforoz” ederek dinden çıkarırlar!
Osmanlı’da “TIMAR” sistemi egemendi. Yani toprak mülkiyeti yoktu. Tüm topraklar Devlet’in yani egemen olan Padişah’ındı.
Osmanlı’nın Kırım Savaşı sırasında dış borçlanmaya gitmesinden sonra, yabancı bankerler, yabancı iş adamları Osmanlı’da ekonomiye egemen oldular. Ekonomik güç, “siyasal dayatmaları” da beraberinde getirdi! Borçlar ödenemez hale gelince de Osmanlı ekonomisine ve vergilerine yabancılar el koydular ve bunun için Duyun-u Umumiye İdaresi kuruldu! Öte yandan, Osmanlı paşaları da “toprak imtiyazlarına” sahip olmaya başladı.
Devlet İdaresi’nin çökmesi sonunda özellikle Doğu ve Güneydoğu’da “Aşiretler toprak egemeni” olmaya başladı. Bu egemenlikle birlikte, Osmanlı egemenliğinden ayrı kendi yerel egemenliklerini kurmaya başladılar!
Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonrasında yaşanan “isyan hareketleri” kökeninde bu yerel egemenlikleri koruma güdüsü vardır! Yabancı güçler de bu siyasal ve ekonomik iktidar çatışmasını çok iyi kullanmışlar, özellikle de “etnik ayrımcılık” yapan yerel örgütlenmeleri desteklemişlerdir!
Cumhuriyet yönetimi, Şeyh Sait ve Dersim İsyanları gibi isyanlarla mücadele ederek “Merkezi Otoriteyi” korumaya çalışmış, 1945’de ise “Toprak Reformu” ile bu ilkel feodal düzeni yıkmak için hamle yapmış ama Demokrat Parti kurularak, bu hamle boşa çıkarılmıştır!
O günden sonra ise, iktidarını korumak isteyen siyasi güçler, yerel ağalarla çok yönlü işbirliği içine girmiş, çok yönlü tavizler vermişlerdir!
Sonunda; etnik ayrımcılık ve dinsel bağnazlık hızla büyümüş ve Türkiye, bugünkü kaosa bu süreçle gelmiştir!
Şu açık bir gerçektir ki;
Etnik farklılıklar ve dinsel temeller üzerine kurulu bir düzen ne Cumhuriyet ne de Demokrasi’dir!
Ekonomik sorunların büyüdüğü, işsizlik ve geçim sorunlarının öne çıktığı, eğitim düzeyinin düşük olduğu, halkın büyük bir kesiminin siyasetle ilgilenmediği bir ülkede DEMOKRASİ kocaman bir yalandır!
Böyle bir dönemde, “siyaset cambazları” halkı oyalarken, ilkel ve otoriter bir yönetim düzeninin egemen olma olasılığı da yüksektir!
Ortaçağ batağına düşmemek dileğiyle!
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.