Fındık, fabrikasında 20 kuruyemişçide 50 lira

Türkiye’de hep konuşulur…

“Üreticinin fiyatı ile tüketicinin satın aldığı fiyat arasında dağlar kadar fark var” denir.

Bunu salı günü gittiğim Kandıra’da “fındık”ta da gördüm.

Bugün size bunu anlatacağım.

Ayrıca Kandıra’nın tarımsal ürün üretiminde nereden nereye geldiğini…

Köylünün üretimden nasıl koptuğunu…

***

Kandıra’da üretim denince, tarım denince, tarım ürünleri ticareti denince akla gelen bir isim vardır.

Güneş ailesi…

Daha belirgin bir ifadeyle, halen hayatta olan Yavuz Güneş ve ailesi…

Yavuz Güneş, bu ailenin altıncı kuşak temsilcisi!

Yavuz Güneş, babası Numan Güneş, dedesi Nafiz Güneş diye geriye doğru gidiyor…

Aile; geçmişte dönem dönem bakkaliye, manifatura, odunculuk, otomotivle da uğraşmış.

Şimdi sadece tarımsal ürün ticaretini yürütülüyor.

Ağırlıklı olarak da fındık!

Fındık, kabuklu olarak alınıp satılmıyor.

Güneş ailesinin artık “Fındık Kırma Fabrikası” var.

“İç fındık” olarak satılıyor…

 

Önce Kandıra tarımı…

Fındığı anlatacağım, ama önce Kandıra’da tarım nereden nereye geldi, nasıl yok oldu, Yavuz Güneş’in ağzından bunu size yansıtayım.

Güneş ailesi, tarım ürünleri ticaretini, 1979 yılından buyana GÜNPAŞ adlı firma aracılığıyla yürütüyor.

GÜNPAŞ’ın Kandıra çarşı içindeki mağazasındayız.

Bildim bileli aynı mağaza…

Eskiden mağazaya girdiğimizde bir tarafta buğday, bir tarafta mısır, bir tarafta ayçiçeği yığılı olurdu.

Bu defa gittiğimde, dikkat ettim, göremedim.

“Hayrola Yavuz Bey, burası biraz fakirleşmiş, buğday, arpa, mısır, ayçiçeği işini bıraktınız mı?”

“Biz bırakmadık, ama köylü bıraktı…”

“Nasıl yani?”

“Ekmiyorlar… Buğday, mısır, ayçiçeği yetiştirmiyorlar…”

“Ne zamandır bu böyle?”

“14-15 yıldır böyle…”

“Eskiden yıllık ne kadar arpa, buğday alımları yapıyordunuz?”

“Eskiden yılda ortalama 3 bin ton ayçiçeği alırdık, 2 bin ton buğday alırdık, mısırı, arpası, yulafı… Şu anda bunlar ticareti yapılamayacak kadar azaldı. Bu nedenle zahire ticaretini sonlandırdık.”  

“Şimdi ne var? Kala kala fındık mı kaldı?”

“Aynen öyle… Köylü şimdi tembel işi olduğundan fındık üretiyor…”

“Tarlasını ekip biçmiyor da ne yapıyor?”

“Köylü tarımdan koptu. Üretim bitti…”

“Kandıra’nın kaç köyü var?”

“Kocaeli’de en geniş kırsal yerleşim bizde, 88 olmalı…”

“Ne üretiyorlar? Kandıra tarımında ağırlık ne diyebiliriz?”

“İşte biraz fındık var, hepsi bu kadar…”

“Ya hayvancılık?”

“Biliyorsun, hindimiz vardı, şimdi adı kaldı yadigâr. Hindi üretim istasyonu vardı, kapatıldı. Manda üretimi de azaldı… Gerçek manda yoğurduna, gerçek manda kaymağına hasretiz…”

Gördüğünüz gibi…

Kandıra’da tarımın geldiği nokta çok kötü!

Kandıra, Kocaeli’ni besleyen ilçeydi.

Etiyle, sütüyle, hindisiyle, tavuğuyla, yumurtasıyla, sebzesiyle…

Tarım ürünleri yönünden bir efsaneydi Kandıra.

Demek “Kandıra efsanesi”nin de sonu geldi.

Gelelim şu fındık konusuna

Kandıra bölgesinde daha önce “Fındık Kırma Fabrikası” yoktu.

Bu eksikliği gören Yavuz Güneş, 2012’de, 23 bin metrekarelik arazi üzerine 7500 metrekare kapalı alanlı bir fabrika kurdu.

Yıllık 10 bin ton fındık kırma kapasiteli bir fabrika…

Bu fabrika, Türkiye’de “yatay sistem” kurulan üç fabrikadan biri.

Toplam 80-90 fındık kırma fabrikası var, ama üçü dışında hepsi dikey sistem!

Yavuz Güneş’le fabrikadayız…

Benim bu ikinci ziyaretim.

İlk yapıldığında gelmiştim, henüz üretim başlamamıştı, şimdi üretimi göreceğim.

“Yavuz Bey, Kandıra’nın fındık üretimi ne? Tamamını bu fabrikada kırabiliyor musunuz?”

“Üretim iyi olursa, 12-13 bin ton civarında… Üretim kötü olursa, 7-8 bin tonlara düşüyor. Örneğin bu yıl 7 bin ton civarındaydı. Gelecek yıl ürün iyi olacağa benziyor, 12 bin ton bekliyoruz…”

“Tamamını siz mi kırıyorsunuz?”

“Başka bölgelerden fındık almaya gelenler oluyor, biz de başka bölgelere gidiyoruz. Ekiplerimiz Karasu’ya kadar uzanıyor… Serbest piyasa… Ama bu bölgenin fındığının yüzde 90’nını biz alıyoruz denebilir…”

Modern bir fabrika

Fabrikayı gezerken sohbetimizi sürdürüyoruz…

“Fındık kamyonları gelir, kantara girer, tartı bittikten sonra fındıkları buraya boşaltır. Fındıklar buradan vakumla sisteme alınır. Önce kabuklu fındık kalibre edilir. Boylarına göre değişik bölümlere alınır. Sonra kırma işlemi başlar. Kırılır, kabuk ve iç ayrılır…”

“Kabukları kabuk olarak mı satıyorsunuz, yoksa presleyip odun mu yapıyorsunuz?”

“Kabuk olarak satıyoruz… Tonu 300 lira. Satışta bir sıkıntı yok. Odun da yapılabilir, ama biz girmedik bu işe. Ordu’da bir fabrika yapıyor…”

“Bir soru daha… Kabuklu fındık kaç yıl saklanabiliyor?”

“Üç yıl… Üretici isterse fındığını 3 yıl satmadan saklayabilir. 3 yıl sonra bozulma başlar.”

“Kırılıp içi ayrılır demiştik… Sonra?”

“Sonra iç fındık kalibre edilir. Boylarına göre…”

“Numara veriyorsunuz herhalde…”

“11’den 16’ya kadar büyüklüklerine göre ayrılır… 16 numara fındık, en irisidir…”

“İçlerindeki çürükler nasıl ayıklanıyor?”

“İç fındıklar lazer okuyucudan geçiyor, makine çürükleri ayırıyor…”

“Hata yaptığı, ayırmadığı olmuyor mu?”

“Çok az. Biz bunu da telafi etmek için en son noktada band kurduk, gözle kontrol ediyoruz. Böylece çürük tek bir tanenin bile doluma gitmesini önlüyoruz…”

“Dolum nasıl oluyor?”

“Hangi kalibrede fındık isteniyorsa, 80 kiloluk veya 1 tonluk çuvallara dolduruyor, kamyon ve TIR’larla sevk ediyoruz.”

“Direkt ihracatınız var mı?”

“Yok. Biz ihracatçı firmaya veya iç piyasaya toptancıya satıyoruz…”

 

Kabuklu fındığı kaça alıyorlar, iç fındığı kaça satıyorlar, fındık kuruyemişçide kaç lira?

Ben, 28 Mart Salı günü Kandıra’da idim.

O gün kabuklu fındığın borsa fiyatı 9 lira 80 kuruştu.

Elinde fındık bulunduranlar, getirip bu fiyat üzerinden satıyordu.

Peki, iç fındık fabrikadan ihracatçı ve toptancılara kaça satılıyor?

Yavuz Güneş’in verdiği bilgi şöyle:

“Kalibresine göre, 18 lira ile 23 lira arasında değişiyor. 11 numara fındık 18 lira, 16 numara fındık 23 lira…”

Aynı fındığın kuruyemişçilerdeki satış fiyatını biliyorsunuz…

50 lira ile 70 lira arasında değişiyor.

Hele bir de işin içine ambalaj girerse daha fazla.

İki katı, üç katı…

İşte ben de size bugün fındığın üreticiden tüketiciye “fiyat değişimini” anlatmaya çalıştım.

Fındığın kilosu, fabrikasında 18-23 lira arasında…     

Kuruyemişçilerde ise 50-70 lira aralığında.

Yavuz Güneş bu arada gelecek yılla ilgili iyi bir haber verdi, onu da aktarayım…

Bu yıl ülkemizde fındık rekoltesi 500 bin ton civarındaymış.

Gelecek yıl 800 bin ton rekolte bekleniyormuş.

Uzmanların ilk ölçümleri böyleymiş…

Eğer bugünden sonra don gibi olumsuz hava koşulları olmazsa, beklenti iyi.

Rekoltenin yüksek olması hem ülkemiz hem de keselerimiz için sevindirici.

Bu yıldan daha ucuza fındık yiyebileceğiz.

Bir de üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar bu denli fiyat farkı olmasa…

Bakalım gelecek yılı bekleyip göreceğiz.

***

Kandıra ile ilgili yazacaklarım bugünlük bu kadar.

Önümüzdeki hafta yine gideceğim.

Ziyaret edeceğim birkaç firma ve bu gidişimde merhaba bile diyemediğim tanıdıklarım, arkadaşlarım, dostlarım var.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M.Tanzer Ünal - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

03

ismail küçük - Yazı taraflı yazılmış.Birincisi kandıra da 1998 yılından beri fındık fabrikası vardır.Kavaklı fındık Daha sonra kandıranın en eski tüccarlarından Rasim Tonguç bu fabrikayı 2010 da alarak işletmeye devam etmişlerdir.İkincisi kandıra fındığının % 90 sanını biz satın alıyoruz yalanı.diğer esnaflar ve fabrika sinek mi avlıyor.Günpaş % 20 sini alsında öpsün başına koysun.Kendini beğenmişliğin bu kadarına da pes doğrusu.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 14 Mart 18:02
02

Cemil Çetin - Çok güzel bir yazı yüreğine sağlık Tanzer abicim.1979 yılından beri tanıdığım Yavuz Güneş arkadaşımıza da hayırlı bol bereketli işler diliyor selamlarımı sunuyorum.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 30 Mart 17:15
01

cenk - İşte bu ülke halkının gıdada nasıl büyük bir kazık yediğinin göstergesidir bu haber ! Artık şu aracı ve tefecilerden bu ülkeyi temizlensin diyoruz!

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 30 Mart 17:15


Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler