Geçenlerde Enver Kılıç aradı.
“Bir akşam yine bizim köyde toplanalım” dedi.
Enver Bey’in “Bizim köy” dediği, Nüzhetiye Köyü.
Gölcük’ün yukarılarında, yeşillikler arasında, yaşanılacak bir köy.
Daha önce de birkaç kez gitmiştim.
Bir defasında Ulusoy ailesinin evine konuk olmuştuk.
Rahmetli Prof. Dr. Ali Namık Şener de aramızdaydı.
Hayrettin Bey’in sohbetine, Reyhan Hanım’ın yemeklerinin tadına doyamamıştık.
Özellikle kabak çiçeği dolmasına…
İlk kez yiyordum, daha sonra da pek çok kez yedim, ama hiç biri Reyhan Hanım’ın pişirdiğinin tadında değildi.
Nüzhetiye Köyü’ne daha sonra bir kez daha gittim.
Enver Kılıç’ın sahibi olduğu Şelale Alabalık Çiftliği’ne…
Dostlarla birlikte çok güzel bir akşam yemeği yemiş, yemek ve sohbetin tadı damağımızda ve aklımızda kalmıştı.
O ekipte rahmetli Ahmet Güney de vardı.
Enver Kılıç, İsmet Kaya, İbrahim Gencer beraberdik.
Son yemekte aramızda bir dost daha vardı
Sami Pekdemir…
Pekdemir İnşaat’ın sahibi…
Cuma günü öğleye doğru, Kaya Otomotiv’in sahibi sevgili İsmet Kaya önce Sami Bey’i, sonra beni aldı, Nüzhetiye Köyü’ne doğru yola koyulduk.
Enver Kılıç ve İbrahim Gencer’le Yeniköy sapağında buluşacağız, birlikte köye çıkacağız.
Sami Pekdemir, Nüzhetiye’ye ilk kez gidiyor.
Yukarılara çıktıkça, gördükleri karşısında büyülendi.
Şelale Alabalık, köyün gerisinde bir vadide...
Kademeli iki şelale… Önce büyük şelale, sonra daha küçüğü… Şırıl şırıl su sesi…
Çevresinde hazırlanmış masalar…
Yamaç o kadar dik ki, ağaçlar üzerinize üzerinize geliyor.
Enver Bey gösterdi, bazı ağaçların dalları aşılanmış gibi birbirine kaynamış.
İki gövdeli dallar…
O kadar şaşırtıcı, o kadar doğal!
Dışarısı soğuk, ahşaptan yapılmış binanın ikinci katına çıkıyoruz.
Soba yanıyor, masa hazır.
Enver Bey yoldan talimat vermiş ki, masaya oturur oturmaz servis başladı.
Kiremitte peynir…
Kiremitte mantar…
Salata…
Bal ve tereyağı…
Kızarmış ekmek…
Arkasından kiremitte alabalık…
Üzerine peynir gezdirilmiş, odun ateşli fırında pişirilmiş.
Yemek sohbetle güzelleşiyor.
Elbette siyaset konuşuyoruz…
Kentimizden, ülkemizden…
Bölgemizin güzelliklerinden söz ediyoruz.
Arada sobanın üzerinde demlenen çayımızı da yudumluyoruz.
O cennet İzmit’in merkezine 20 kilometre
Nüzhetiye Köyü’nü çok uzak sanmayın.
İzmit’in merkezine sadece 20 kilometre uzaklıkta.
Bahçecik kavşağından da çıkabilirsiniz, Hisareyn kavşağından da.
Yol düzgün, asfalt, çizgisi bile var.
Yaz kış, gece gündüz açık.
Farklı bir yer.
Keyifli bir yer.
Bugün pazar, hava da güneşli…
Bence kendinize ve ailenize zaman ayırın gidin!
Memnun kalırsınız.
Ölüm var, suçlu yok, elbette adalet de yok!
Şırnak’ta kaçak çalıştırılan kömür ocağı göçtü, 7 işçi hayatını kaybetti mi?
Kaybetti…
Olaydan sonra 3 kişi gözaltına alındı mı?
Alındı…
Gözaltına alınanlar, kısa süre sonra serbest bırakıldı mı?
Bırakıldı…
Açıklama yapıldı, “Kömür ocağı ruhsatsızmış ve kaçak çalışıyormuş” dendi mi?
Dendi…
Kömür ocağının ruhsatsız ve kaçak çalıştırılmasına göz yuman ve denetlemeyen sorumlular ortaya çıkarıldı mı?
Çıkarılmadı…
Sonuç olarak:
Ruhsatsız olan ve kaçak çalışan kömür ocağı çöktü…
7 işçi hayatını kaybetti…
Üç kişi önce gözaltına alındı, sonra serbest bırakıldı…
Ortada suç var, ölüm var, suçlu yok!
Ne diyelim…
Yaşasın adalet(!)
CHP, şu il binasını açsa da kurtulsak
Ben, siyasi partilerin yeni düzenledikleri il binaları için “açılış töreni” düzenlemelerini gereksiz bulurum.
Tören yapılır, partililer doluşur, konuşmalar, şu bu derken verimsiz üç beş saat kaybolur gider.
“Kendi kendini tatmin” gayretinden başka bir şey değildir.
CHP, yeni bir il binası satın aldı.
Fethiye Caddesi’nden yukarı çıkarken sol tarafta Feridun Özbay Caddesi’nde…
Satın alalı bir yılı geçti.
Sekiz ay önce de içine girdiler yerleştiler.
Referandum öncesi açılış töreni yapılacaktı, vazgeçildi.
Şimdi İl Başkanı Cengiz Sarıbay, “Aralık ayında açacağız” diyor.
İl binası açılış töreni düzenlemeyi, “önemli bir etkinlik” olarak görüyor.
Ne diyelim, hayırlı olsun!
Tören için ayıracakları zamanı, halkın içinde geçirseler bence daha yararlı olur.
Bir görüş
“Küçük hırsızlar el feneri, büyük hırsızlar deniz feneri kullanır. Ama mutlaka ampul lazım deniliyor… Doğru, ampulsüz olmaz.” Deniz BAYKAL
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.