Hadi şimdi Lozan’ı inkar etsene!

31 Ekim 2016 tarihli köşe yazımızın başlığı “ Ortadoğu paylaşım savaşı ve Türkiye” şeklindeydi.

O yazıda yaklaşık bir yıl önce emperyalizmin din, mezhep etnik köken kışkırtması ile Ortadoğu’daki enerji kaynaklarını sömürmeye devam ettiğini, Türkiye’nin temel felsefesi emperyalizmle direniş olan kurtuluş savaşı ve kuruluş felsefesinin buna engel olduğunu belirtmeye çalışmıştık.
Lozan Barış anlaşması da Kurtuluş savaşının en temel belgesi, bağımsızlık vesikasıdır demiştik.
**
Daha kısa süre önce Lozan’la ilgili olarak,
“ Tarihte bize ne yaptılar. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı. Her şey ortada. İşte şu an Ege'yi görüyorsunuz değil mi? Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'da verdik. Zafer bu mu? Oralar bizimdi. Oralarda bizim camilerimiz mabedlerimiz var, ama şu anda hala Ege'de kıta sahanlığı ne olacak, havada, denizde ne olacak bunları konuşuyoruz, hala bunun mücadelesini veriyoruz. Niye? İşte o anlaşmada masaya oturanlar sebebiyle. O masaya oturanlar o anlaşmanın hakkını vermediler veremedikleri için şimdi onun sıkıntısını biz yaşıyoruz” deniyordu.
Bu arada iktidar yetkilileri tarafından etnik köken, mezhep, din endeksli politikalar üretiyordu. Bu konuları referans alan çalışmalar, Kürt açılımı, Öcalan ile görüşmeler, Barzani’nin devlet başkanı gibi karşılanması, onunla petrol anlaşmaları imzalanması, Kobani’ye silahlı Peşmergelerin geçişine izin verilmesi gibi politikalarla Suriye’nin ve Irak’ın parçalanmasına neden olacak politikalar üretiliyordu. Zannederim, emperyalizmin bu uygulamalarını kullanarak Ortadoğu’yu parçalamaya çalışacağı, olayın ülkemize döneceği fark edilmiyordu. Bugün anlaşılıyor ki, emperyalizm, Ortadoğu’da bir kukla Kürk devleti kurmanın planlarını yıllar öncesinden yapmış ve şimdi uygulamaya başlıyor.

Oysa ki ; toplu iğne bile yapamayan,silah üretemeyen ,çarıklı ayakkabılar ile savaşan Osmanlı bakiyesi Türkiye olarak ;rengi,etnik kökeni,dini,mezhebi ne olursa olsun,herkesin birinci sınıf Türk vatandaşı olduğu,dinin siyasete ve ticarete karıştırılmadan özgürce yaşandığı, laik, sosyal, hukuk devleti ilkelerini hedefleyerek,bu zorlu şartlarda, büyük bir başarı ile LOZAN’ı emperyalistlere kabul ettirerek Türkiye Cumhuriyetinin temellerini atmıştı.

Lozan’ı fütursuzca eleştirenlerin tamamı Barzani’nin referandumunda, şimdi doğruyu gördüler ve birer Lozan savunucuları kesildiler. 

**

Devletin kuruluş felsefesinden sapmak, kurucu lideri haksız biçimde eleştirerek iç politikada oy devşirmek kolay da, tarih bir gün eleştirdiğin kurucu liderlere , LOZAN’ a sıkı sıkıya sarılmayı insana hatırlatır.
Bu ülkenin kurucu liderlerine karşı durmak, kuruluş felsefesini reddetmek, maalesef ülkeyi uçurumun kenarına iter.
Tarih en iyi öğretmendir, tarih geçmişi iyi tartamayanlara daha çok şey öğretecektir. Bu arada ülkemiz çok şey kaybetmese bari.
Hadi şimdi Lozan’ı inkar etsene!!!

 

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Fahri Örengül - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler