Hasta hakları…

Hastalık; “bedensel veya ruhsal olarak sağlığını kaybetme hali” olarak tanımlanabilir.

Bedensel hastalık halinde bile ruhsal dengemiz bozulur. İş yapma, temel ihtiyaçlarımızı karşılama olanaklarımız kaybolur.

Sosyal Devlet’in temel görevlerinden biri; “koruyucu hekimlik” uygulamalarıyla vatandaşını hastalıklara karşı korumak, bunun için gerekli önlemleri almaktır. Aldığımız gıdaların sağlıklı olması, yaşadığımız çevrenin insan sağlığına uygun olması gerek. Ayrıca, hastalıklara maruz kalmamak için vatandaşların bilgi ve bilinçle beslenmesi gerek.

Örneğin; diş sağlığını kotuma bilincinin çocuk yaşta verilmesi gerek. Bu görev hem aileye hem de devlete aittir. Bizim ilkokul çağımızda, karnelerimizde “diş koruma” notu vardı. Öğretmenlerimiz, diş fırçası kullanma eğitimi verir ve diş kontrolleri yaparlardı. Diş ve diş eti sorunları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere pek çok hastalığın tetikçisi oluyor. Ama bu bilgi ve bilinç öylesine eksik ki, bu ülkede diş fırçası kullanımı geri kalmış toplumlarla yarışıyor!

Gelelim “Hasta Hakları” konusuna;

Diğer “uygar” ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de yasal olarak kabul edilen “Hasta Hakları” var. Peki, bu bilgi ve bilinç vatandaşlarımız arasında yaygın mı? Ne yazık ki hayır!

Bu hakların başında “Yaşama Hakkı” geliyor. Sizce bu ülkede bu en temel hakka sahip miyiz? Terör, trafik kazaları, iş kazaları, kirli ortamlarda bulunmak, toplumdaki eğitimsizliğin ve ekonomik çöküntünün yarattığı şiddet olayları içinde, bu ülkede “yaşama hakkı” ne yazık ki kağıt üzerinde kalıyor!

İkincisi; Koruyucu önlemlerin alınması hakkı.” Birkaç alanda aşıların yapılması hastalıklardan korunma için yetmiyor!

 Resmi verilere göre, bu ülkede 11 milyon 300 bin kişi ayda 463 lirayla geçinmeye çalışıyor. (TUİK araştırması) Ailelerin yüzde 88’i tasarruf yapamıyor. Kredi kartları borçlanması katlanarak büyüyor! Geçen yıl 14 milyon 550 bin olan icralık kişi sayısı bu yılın ilk 8 ayında 23 milyon kişiye çıkmış!

 Siyasi iktidar, enflasyonu düşük göstermek için, enflasyon hesabı içindeki gıda payını indiriyor! İşsizlik, asgari ücretle geçinme çabası içindeki vatandaşlarımız “sağlıklı ve dengeli beslenemiyor!” Sağlıksız yaşam çevrelerinde milyonlarca insanımız yaşıyor. Bu koşullarda hastalanmamak mümkün mü? Görüyoruz ki, hastaneler tıklım tıklım…

Üçüncü hak; “Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı” Bu hakka göre; tüm tetkik, tanı ve tedavi hizmetleri, dil, din, ırk, cinsiyet, düşünce farkı gözetilmeden eşit olarak verilmeli…Veriliyor mu?

Diğer “hasta Hakları” da şunlar;

  • Bilgilenme Hakkı; Hasta, hizmet alacağı personeli kimliğini ve görevini, alacağı hizmetin bedelini, uygulanacak tedaviyi bilme hakkına sahiptir.
  • Tıbbi kaynaklara erişim hakkı, Rıza (onay hakkı), Tedaviyi reddetme hakkı, Tedavi ve hekim seçme hakkı, Mahremiyet Hakkı, Vaktinde sağlık hizmeti alma hakkı, Saygınlık görme hakkı, Dini vecibelerini yerine getirme hakkı, Ziyaret ve refakatçi hakkı, Kalite standartları hakkı, Güvenlik hakkı, Yenilik hakkı, Yaşam sonu bakım hakkı, Kişisel tedavi hakkı, şikayet hakkı, Tazminat hakkı.

Türkiye, OECD-Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı üyesi ülkeler içinde sağlık harcamalarıyla sonuncu durumda! Çocuk ölümlerinde binde 54 ile geri kalmış ülkeler arasında!

Ne dersiniz? Bu ülkede “Hasta Hakları” kullanılabiliyor mu?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Küpçü - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler