İnsanlık, “doğanın yasaları” olduğunu hala anlayamadı!
Anlasaydı, yaşamını sürdürmenin en büyük kaynağı olan doğaya İHANET etmezdi!
- Ormanları yakıp yok etmezdi.
- Akarsuları, gölleri, denizleri, havayı, toprağı kirletmezdi.
- Tarım alanlarına ve meralara inşaat yapmazdı.
- Dere yataklarına bina dikmezdi.
- Savaşlarla, nükleer atıklarla dünyayı cehenneme çevirmezdi.
Bunları yaparsa, buzulların eriyeceğini, su kaynaklarının ve beslenme alanlarının yok olacağını, dünyamızı koruyan Ozon tabakasının delineceğini ve “KÜRESEL ISINMA” ile dünya doğal düzeninin altüst olacağını görürdü!
“DOĞAL FELAKETLER” olarak nitelenen; hortumların, şiddetli ve yıkıcı fırtınaların, sellerin, yaz günü aniden tepemize yağan doluların “kendi günahları” ve “doğaya ihanetin” bir sonucu olduğunu görürdü!
Bu yaz, Ege kıyılarında, İstanbul’da ve yurdumuzun değişik kentlerinde “DOLU” felaketleri yaşadık.
Son günlerde METEOROLOJİ yeni fırtına, sağanak ve dolu yağışı uyarılarında bulundu!
İstanbul’un kapalı otoparklarında yer kalmadı!
Dışarıda kalan otomobiller ilginç örtülerle kaplandı!
İnsan, malına gösterdiği titizliği doğaya ve kendi canına karşı da gösterse, bunca felaket yaşanmazdı.
Meteorolojik bilgiler, insanların can ve malı için önlem almaları için gerekli ve önemli.
“METEOROLOJİ” denince aklıma Osmanlı döneminin bilim adamlarından TAKUYİDDİN geldi. 1520-1585 yılları arasında yaşamış matematikçi ve astronom. 16. Yüzyılda, nasıl olmuşsa Saray’ı ikna ederek, Tophane’de zamanın en modern rasathanesini kurmuş. Ancak, birkaç yıl sonra İstanbul semalarında bir “Kuyruklu Yıldız” görülmüş. Ardından da 1578’de “Veba salgını” yaşanmış ve çok sayıda insan ölmüş. Softa takımı; “Bunun sebebi bu rasathanedir. Allah’ın işine karışmak uğursuzluk getirdi” diye Saray’ı etkilemiş! Padişah buyruğu ile, Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa denizden top atışlarıyla tersaneyi yok etmiş!
Osmanlı’da yeni bir rasathane 331 yıl sonra 1911’de kurulabilmiş!
Osmanlı’nın yıkılışını Mustafa Kemal Atatürk’e yükleyenler, Osmanlı’da bilim ve teknolojide ne büyük günahlar işlendiğini bilirler mi?
1494’de, Matematikçi Molla Lütfü’nün “dinsizlikle suçlanarak” Sultanahmet At Meydanı’nda;
İki dünya haritası çizen ve “Kitab-ı Bahriye” kitabını yazan Piri Reis’in 1554’te Basra Valisi Kubat Paşa’nın iftirası ile Basra’da;
İdam edildiklerini bilirler mi?
Tıp alimi Emir Çelebi’nin, 1638’de zorla yedirilen afyonla zehirlenerek öldürüldüğünü,
Yine bilim adamları Sarı Abdurrahman, Gelenbevi İsmail Efendi ve Şanizade Ataullah Efendi’nin katledildiklerini bilirler mi?
Bilim ve teknolojiyi yok sayan, doğaya ihanet eden toplumların gelişmeleri, “insanca bir yaşam” sürdürebilmeleri mümkün değildir.
Cehalet nedeniyle yaşanan felaketler, insanın başına gelen belalardır.
Bela, “hak edilmiş cezadır!”
Gelişmiş ülkelerde “siyanürle altın arama” doğaya ve insana yıkıcı zararlar verdiği için yasaklanmıştır. Ama, bizim ülkemizde “yabancı şirketler” yerli ortakları ile en güzel dağlarımızı siyanürle altın arayarak mahvediyorlar! Buna engel olmak isteyen bilinçli doğa dostları şiddetle ve cezalarla karşılaşıyorlar.
Dünya Nükleer Santralleri bir bir kapatırken, bizim ülkemizde en güzel doğal alanlar yok edilerek nükleer santraller kuruluyor.
Kimilerine para kazandırmak için ard arda kurulan Hidroelektrik Santraller (HES) ile akarsularımız yok ediliyor, bu akarsulardan yararlanarak tarımsal üretim yapan köylümüzün ekmeği ile oynanıyor.
Yeter artık!
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.