“İnsan sözünden, hayvan yularından tutulur”

Çok beğendiğim bir atasözüdür…

Ne demek “İnsan sözünden, hayvan yularından tutulur”?

Türk Dil Kurumu, bu atasözünün anlamını şöyle açıklıyor:

“Yularından tutulan hayvan başka bir yöne sapamadığı gibi, insan da söylediği sözün dışına çıkamaz.”

Yani…

Söylediği söz, kişiyi bağlar.

Atasözünün özü bu!

Peki, kişi, bir süre sonra söylediklerinin aksine şeyler söylemeye başlarsa…

Söylediği sözün dışına çıkarsa…

Yok mu böyle kişiler?

Olmaz olur mu, pek çok!

Ne oluyor böyle durumlarda?

Kişiye söylediği sözler hatırlatılıyor.

Cümle cümle, kelime kelime, noktasına virgülüne kadar…

Sonra da “Ne iş?” diye soruluyor.

Ne iş, ne oldu da dün söylediklerini unuttun, bugün tam aksini söylüyorsun?

 

Şimdi o genel başkana hep birlikte “Ne iş?” diye soralım

Sözü Devlet Bahçeli’ye getireceğimi tahmin ettiniz değil mi?

Dün “başkanlık sistemi” aleyhine söylemedik söz bırakmamıştı, bugün ise bu sistemin bir numaralı savunucusu.

Öyle bir defa yanlışlıkla, dalgınlıkla ağzından kaçırmış filan değil; defalarca başkanlık sistemi ve bu sistemi getirmek isteyenler aleyhine söylemedik söz bırakmamış.

Hatta başkanlık sistemini getirmek isteyenleri ağır ifadelerle suçlamış.

Bahçeli’nin başkanlık sistemi aleyhine söylediklerini bir toplasan, kitapçık olur.

Bazı sözlerini hatırlayalım mı?

Hatırlayalım ve kendisine “Ne iş Sayın Bahçeli?” diye soralım.

“Ne oldu da, görüşlerinden çark ettin?”

 

Bahçeli’nin, 20 Ocak 2015 tarihinde söyledikleri

“Erdoğan’ın başkanlık hırsı mevcut devlet nizamına taban tabana zıttır. PKK ve bölücü çevrelerle ‘Al özerkliği, ver başkanlığı’ mutabakatı sağladığı anlaşılan Erdoğan’ın bundan sonra ısrarla açıktan siyaset yapacağı, hatta 7 Haziran (seçimleri) öncesinde siyasi kampanya yürüteceği güçlü ihtimaldir. Tek adam olmak için bastırmakta, son kozlarını oynamaktadır. PKK’nın desteği ile başkanlık amacı güden Erdoğan gün yüzü görmeyecek, heves ettiği bölünme anayasası elinde patlayacaktır.”

 

Bahçeli’nin, 8 Şubat 2015 tarihinde Kırşehir’de yaptığı konuşma

“Erdoğan, bu gömlek bu bedene dar geliyor diyerek milletimizin aklıyla alay etmektedir. Ancak milletimiz gömlek değiştirmez. Değiştireceği gömleği de asla giymez. Şerefini gömlek gibi giyip çıkaran, tarafsızlık yeminini ampul gibi yakıp söndüren bir şahsiyet Türkiye’ye istikamet çizemez, milletimizin aklını artık çelemez. Açıkça siyaset yapmakta, suç işlemekte, vatana ihanet konusunda arka arkaya delil üretmektedir. Baştan aşağı yalan olup çıkmıştır. Bu yolla anayasayı çiğneyip Öcalan canisi ile başkanlık sistemini kurmaya sabitlenen Erdoğan, geri dönülmeyen bir yola sapmıştır. Böyle giderse uyarıyorum, Türkiye’de demokrasi rayından çıkabilecektir. Erdoğan’ın şu anda tek kaygısı kendisini ve etrafını emniyete almak, geleceklerini garanti etmektir. Çünkü Türk milleti 7 Haziran’da iktidarı değiştirirse, ki olacak olan budur, ne kadar kıyıda köşede haram yiyen ve hain varsa hesaba çekilecektir.”

 

Bahçeli’nin, 8 Mayıs 2015 tarihli konuşması

“Başkanlık federasyon demektir. Bu da Türkiye’yi bölünmeye götürecektir. İmralı canisiyle yapılan pazarlıklarda yeni anayasa ile bölünme yolunun açılması amaçlanmaktadır. Beştepe hanedanı ve AKP yönetimi aile boyu rüşvet ve yolsuzluk çamuruna batmıştır. 17/25 Aralık yolsuzluk dosyalarının bir daha açılmamak üzere kapatılması ve bu rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk çarkının döndürülebilmesi, Tayyip Erdoğan’ın bütün yetkileri elinde toplayarak diktatörlüğünü ilan etmesine bağlıdır. Yeni anayasa ile başkanlık sistemine geçilmesi bunun için istenmektedir. Tayyip Erdoğan tipi başkanlık sistemi Türkiye’nin bölünmesinin reçetesidir. emokrasinin idam fermanıdır. Hırsızlık ve yolsuzluk ruhsatıdır. Beştepe’nin ve peşinden sürüklenen AKP’nin yeni anayasadan anladığı ve murat ettiği işte budur.”

 

Bahçeli’nin, 8 Aralık 2015 tarihli konuşması

“Mesele, Erdoğan’ı güvence altına almaktır. Bunların tutar bir yanı yoktur. Erdoğan başbakan iken de, cumhurbaşkanı iken de çift başlılıktan şikâyetçidir. Çünkü sözünden başka söz söylenmesini kaldıramamaktadır. Devleti aile şirketi gibi yönetmek istemiştir. Ne yapmaya çalışmaktadır? Bu milletin yegane derdi Erdoğan’a koltuk imal etmek midir? Başkan olduktan sonra krallık ilan etmeyeceğine, oğlunu ikinci Erdoğan olarak tahta geçirmeyeceğine kim garanti verebilir?”

 

Bahçeli’nin, başkanlık sistemiyle ilgili 2016 yılı konuşmaları

5 OCAK 2016-GRUP TOPLANTISI

“Milliyetçi Hareket Partisi, başkanlık sistemine tümden karşı olup, parlamenter sistemin revize edilerek güçlendirilmesinden yanadır.”

26 MAYIS 2016-GRUP TOPLANTISI

“Başkanlık sisteminin veya fiilen uygulansa da partili cumhurbaşkanlığının ileride aşırı bedellere mal olacağı da bilinmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, Türk milletinin eseridir. Milletin ise başkanlık gelsin dediğine aklı başında hiç kimse şahitlik etmemiştir. Başkanlık sistemi ve partili cumhurbaşkanlığı konusunda vereceğimiz destek sunacağımız herhangi bir katkı zamanın ve şartların ruhuna uygun olacak şekilde yoktur.”

 

Devlet Bahçeli, bugün sanki bu sözleri kendisi söylememiş gibi davranıyor

Sevgili okuyucularım, bir kişi belirli bir görüş sahibi olabilir, çıkar bu görüşünü ilan eder.

Buna kimsenin söyleyeceği bir söz olamaz.

Ama bir kişi, dün savunduğu görüşün tam aksini savunmaya başlarsa, bu görüş değişikliğinin nedenlerini kamuoyuna açıklamak durumundadır.

Benim söylemek istediğim bu!

Devlet Bahçeli, bunu yapmadı.

Başkanlık sistemi konusunda birdenbire neden görüş değiştirdiğini açıklamadı.

İşte bu nedenle, Türk kamuoyunun Devlet Bahçeli’ye “Ne iş?” diye sormaya hakkı var.

Şimdi o atasözüne dönelim.

“İnsan sözünden tutulur…”

Biz Devlet Bahçeli’yi ne yazık ki sözünden tutamadık!

Devlet Bahçeli, artık Türk siyasi hayatının “sözünden tutulmayan” kişisi!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M.Tanzer Ünal - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

04

haldun - imv pkk kanalında senin kemalin anayasanın ilk üç maddesinin değişmesinin bizim için sakıncası yok diyordu bunlarıda yaz chp için sakıncası olmaz tabii..

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 14 Ocak 18:15
03

NEYZEN - 1924 Anayasası iyidirrrr.

1960 da iyidirrr.

1982 oooohooo şeker şekerr.

15 Temmuz FETÖ darbesi de sayılmazzz.

.......şeyin şeyleri bi bakın bakalım ne. ne oluyor.

bazıları yularını tutan ı değiştirmek istemiyor.

yularsız olmayı deneyin

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 14 Ocak 18:15
02

ahmet - bu anayasa değişikliği ile c.başkanına getirilen yetkiler, yargıya ilişkin hükümler ülkeye kurulmuş tuzaklarla doludur,erdoğan karizmasıyla belki halkta kabul edebilir, ancak unutulmamalı erdoğanın ani bir vefatı halinde bu anayasa herkesin yandım allah diyeceği ve özellikler erdoğancıların sızlanacağı bir durum olacaktır.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 14 Ocak 18:15
01

ahmet - mhp.nin tutulacak tarafı kalmadığı gibi ,sözüne güvende kalmadı,güya ülkenin bekası için derinden işler beceriyormuş, son onu küllahıma anlat.seçimde görüşürüz.mhp.ye oy veren kiminle konuşuyorsam bunları söylüyor, bir partinin harakirisin izliyoruz.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 14 Ocak 18:15


Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler