İşte Türkiye'deki darbeler ve muhtıralar

Bugün 15 Temmuz…

Bugün, 15 Temmuz 2016 yılında Fethullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişiminde bulunup, millet tarafından püskürtüldüğünün yıl dönümü…

AKP ve Fethullah Gülen, bir zamanlar yan yana, kol kola mücadele ediyorlardı…

Ama sonrasında hesaplar karıştı…

FETÖ, kendi başına iş yapmaya başladı…

Türkiye üzerinde hain emellerini yürürlüğe koymaya başladı…

30-40 önceden planlarını yürürlüğe koymaya başladı…

Üniversite sınavlarında hile yaptı, askeri okullara girişte hile yaptı… Bürokrasiyi ele geçirdi… Siyaseti ele geçirdi, son olarak askeriye sızdı… Türkiye’yi işgal etme noktasına gelince hain planı için 15 Temmuz’u seçti… Neyse ki Türk milletinin iradesi sayesinde, mücadelesi sayesinde, bu hain darbe girişimi bertaraf edildi… Türkiye’nin en uzun 48 saatinde 248 vatandaşımız şehit olurken, 2196 vatandaşımız ise yaralandı

**

15 Temmuz darbe girişimi püskürtüldükten sonra Türkiye, OHAL ile yönetilmeye başlandı… Art arta Kanun Hükmünde Kararnameler yürürlüğe girdi… Devletin her kademesinde FETÖ avı başladı… Ama aradan 1 yıl geçti, hala siyasi ayağıyla ilgili bir girişim yapılmadı… AKP içinde sayıları 100’ü bulan FETÖ’cü milletvekili olduğu iddia ediliyor… Şu bir gerçek ki, FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulmadan, bu soruşturmaların hep bir ayağı topal kalacak… Kanımca Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP içindeki FETÖ’cü vekilleri biliyor…  2019 seçimlerine kadar onlarla ilgili bir işlem yapmayacak. Zira yaparsa, Meclis’teki çoğunluğunu kaybedecek… Bunun için 2019’daki seçimleri bekliyor… 2019’daki seçimlerde bu FETÖ’cü vekilleri aday göstermeyecek… Sonra da onları FETÖ’den yargılayacak…

**

Türk tarihinde şimdiye kadar 8 darbe girişimi olmuş… Aşağıda sizlere bu darbe girişimlerini ve muhtarları hatırlatmak istiyorum… Bir daha darbe girişimleriyle karşılaşmak istemiyoruz… Türkiye’de özgürce, adaletli bir şekilde yaşamak istiyoruz… Mehmet Akif, İstiklal marşını yazdıktan sonra, “Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın”…  demişti… Ben de diyorum ki; Allah bir daha bize darbe, darbe girişimi, muhtarı, ihtilal yaşatmasın…

 

İŞTE TÜRK TARİHİNDEKİ DARBELER,

DARBE GİRİŞİMLERİ VE MUHTARILARA.

1-1913 BAB-I ALİ BASKINI

Olayın yaşandığı tarihlerde Balkan Savaşları'nda alınan hezimetler bütün halkın ve muhaliflerin sinirlerini germişti. Bulgarlar neredeyse Edirne'yi alacak duruma kadar gelmişlerdi. Halk bu durum karşısında Sadrazam Kamil Paşa Hükümeti'ni sorumlu tutmaktaydı. Netice itibarıyla savaştan alınan kötü neticeler sebebiyle, İttihat Ve Terakki önderliğinde ihtilal hazırlıkları başlamıştı. 23 Ocak 1913 günü o zamanlar binbaşı olan Enver Bey önderliğinde Bab-ı Ali'ye girildi. Dönemin Harbiye Nâzırı Nâzım Paşa silahla vurularak öldürüldü. Sadrazam Kamil Paşa'ya ise zorla istifa mektubu imzalatıldı. Mektup, padişah V. Mehmed tarafından kabul edildi. Yeni Sadrazam ise, 31 Mart Vakası sırasında da büyük başarılar gösteren Mahmut Şevket Paşa oldu. Bu olay Modern Türkiye Tarihi'nin ilk ihtilali olarak değerlendirilmektedir.

 

2-27 MAYIS 1960 İHTİLALİ

1946 yılında çok partili hayata geçen Türkiye, 1950'de yüksek bir oyla iktidara gelen Demokrat Parti yönetimindeydi. İlk yıllarda pek bir sorun çıkmasa da Demokrat Parti iktidarının ikinci döneminden sonra, başta üniversite öğrencileri olmak üzere halkın birçok kesimi uygulanan politikalara karşı çıkmaya başlamıştı. Temelde insanların hoşuna gitmeyen şey, uygulanan baskı ve sansür politikalarının yanında, Atatürk ilke ve inkılaplarından uzaklaşılması idi. Nitekim askeri müdahale, 27 Mayıs 1960 gecesi patlak verdi.

Müdahale, 37 subay tarafından planlanmıştı. Bu olay sonraları Genç Subaylar İhtilali olarak da anılacaktı. Orgeneral Cemal Gürsel hareketin başına geçti. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes tutuklandılar. 1961 yılında yeni anayasa kabul edildi, Yassıada'da yargılanan Adnan Menderes ve birçok siyasi idama mahkum edildi. Celal Bayar yaşı sebebiyle müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Türkiye Cumhuriyeti, senato gibi yeni siyasi kavramlarla tanıştı.

 

3. 22 ŞUBAT 1962 AYAKLANMASI

Olay, Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir'in, o yıl Harp Okulu’nu bitirme döneminde bulunan 600 kadar asteğmeni toplayarak son günlerde yaşanan olayları anlatmasıyla başlamıştır. Çünkü 20 Şubat günü Hükümet ve Genelkurmay, belirli birlik kumandanları için süratle atama ve gözaltına alma işlemleri başlatmıştır. Bunun üzerine harp okulu öğrencileri, komutanlarını teslim etmeme kararı alırlar ve 22 Şubat 1962 tarihinde Talat Aydemir ve arkadaşları, ordu içindeki 27 Mayısçıların tasfiyesi için, 20 Şubat günü atama ve gözaltına almalara karşı bir direniş başlatır. Ancak netice olarak Talat Aydemir'in atamaların durdurulması yönündeki ısrarını İsmet İnönü kabul etmez ve Aydemir gözaltına alınır, öğrenciler ise memleketlerine gönderilir.

 

4. 12 MART 1971 MUHTIRASI

1969 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel yönetimindeki Adalet Partisi iktidara gelmişti. Cumhuriyet Halk Partisi ise ana muhalefet konumundaydı. Fakat 1968 yılından beri süre gelen anarşi ve terör olayları ülkeyi günden güne yıpratmaktaydı. Sık sık yaşanan öğrenci hareketlerine karşı, polis ile üniversite öğrencileri arasında çatışmalar vuku buluyordu. Bu güvenlik zafiyetlerinin yaşandığı düzensiz ortam, ordunun müdahalesini hazırlayan temel etkendi.

Sonuç olarak 12 Mart 1971 tarihinde Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur tarafından Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra verildi. Mektupta hükümetin istifası isteniyordu. Bunun üzerine Başbakan Süleyman Demirel istifasını sundu. Yeni kurulacak partiler üstü hükümet için CHP Kocaeli Milletvekili Nihat Erim, Başbakan seçildi. 26 Mart günü CHP'ye istifasını sunarak bağımsız bir başbakan sıfatıyla partiler üstü kabineyi kurdu.

 

5. 1980 ASKERİ MÜDAHALESİ

1971 muhtırası tam olarak amacına ulaşamamıştı. Ülkedeki terör, anarşi ve milli güvenliği tehdit eden unsurların önüne geçilememişti. 1972 yılında başta Deniz Gezmiş gibi birtakım devrimcilerin idamı üzerine olaylar daha da alevlenmiş, silahlı çatışmalar artmıştı. Artık ülkede neredeyse her gün bir bomba patlıyor, bir kahve taranıyordu. Sağ ve sol görüşlü gençler üniversitelerde birbirlerine saldırıyordu.

1979 yılına gelindiğinde darbenin ayak sesleri kendini göstermeye başlamıştı. 19 Temmuz 1980 tarihinde Nihat Erim'in suikasta uğraması da olayların patlak verdiği bir dönüm noktasıydı. Sonuç itibarıyla 12 Eylül 1980 gecesinde, düzenli bir biçimde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından devlet yönetimine el koyuldu. İhtilal bildirgesi sabaha karşı Genelkurmay Başkanı Kenan Evren tarafından televizyonlardan bizzat duyuruldu. 1961 anayasası uygulamadan kaldırıldı ve bütün siyasi partiler kapatıldı. 1982 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarihini değiştirecek yeni bir anayasa tasarlandı.

 

6. 28 ŞUBAT 1997 SÜRECİ

Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in ise dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nun irticaya karşı başlattığı ordu ve bürokrasi merkezli bu süreç, post-modern darbe olarak da adlandırılmıştır. Bu dönem başlıca "gericilikle" mücadeleye sahne olmuş, başörtüsü yasaklanmış, pek çok öğrenci ve kamu personeli başörtülü oldukları gerekçesiyle devlet kurumlarından uzaklaştırılmıştır. "İrticayla mücadele eylem planı" ile anılan bu süreçte verilen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığı denetlemek için Çevik Bir öncülüğünde Batı Çalışma Grubu kurulmuş, 28 Şubat sürecinin yargılamaları için daha sonra Ergenekon davaları süreci başlamıştır.

 

7. 27 NİSAN 2007 E-MUHTIRASI  

27 Nisan 2007 tarihinde, saat 23:20'de Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklaması ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerinin aşındırılmakta olduğu belirtilmiştir. Kamuoyunda hakim olan görüş, basın açıklamasının bir muhtıra mahiyetinde olduğu yönündedir ve internet aracılığıyla yapıldığı için açıklamaya "e-muhtıra" adı verilmiştir.

 

8. 15 TEMMUZ 2016 DARBE GİRİŞİMİ

Dün akşam yaşanılan bu olay, saat 22.00 sularında İstanbul'daki boğaz köprülerinin askerler tarafından kapatılmasıyla patlak verdi. Başkent Ankara'da F16 uçakların alçak uçuşları ve helikopter seslerinin duyulmasıyla gerilim arttı. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok şehirde tanklar sokaklara indi. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Başbakan Binalı Yıldırım, Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve mevcut Bakanlar, canlı yayınlara telefonla bağlanarak halkı sokağa çıkmaya davet etti.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mesut Akbulut - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler