Kartepe’nin ne kadar da çok seveni varmış

Yazının başlığını yazarken tereddüt ettim…

Acaba “Kartepe’nin ne kadar çok seveni varmış” mı, yoksa “Kartepe’nin ne kadar çok mağduru varmış” mı desem?

Sonunda “pozitif” bir ifade kullanmaya karar verdim.

“Kartepe’nin ne kadar çok seveni varmış…”

Bölge halkının bu sevgisini, “Kartepe Kayak Merkezi tekel olmaktan kurtarılmalı” başlıklı yazımın yayınlandığı gün öğrendim.

Yazım, inanılmaz ilgi gördü.

Demek şimdiye kadar kimse Kartepe’deki sorunun üzerine eğilmemiş, ben dile getirince herkes bir ümitle çıkan yazıma sarıldı.

O gün, yazım internette her zamankinden daha fazla tıklandı…

Her zamankinden daha fazla mail, her zamankinden daha fazla telefon aldım.

Gazetemiz her zamankinden daha çok satıldı.

Arayanlar ve mesaj atanlar sadece Kocaeli’den değildi, İstanbul ve Sakarya’dan da büyük ilgi ve tepki vardı.

Gelen mesajların ve arayanların ortak görüşü şu noktalarda birleşiyordu:

*Yazdıklarınızda yerden göğe kadar haklısınız.

*Koskoca dağ, bir firmanın tekelinde olmamalı.

*Kartepe’ye “kayak merkezi” denilemez. Çünkü tek otelli kayak merkezi olmaz.

*Kartepe Kayak Merkezi’nin, bölgede kayak kültürünün gelişmesine hiçbir katkısı yok.

*Kendi dağımızı görmek için bizden 30 lira ayakbastı parası alıyorlar, bu da neyin nesi?

*Kartepe’nin bir firmanın tekelinde olması, bölgede kış turizmi yatırımlarını engelliyor. Bu durum, Kocaeli ekonomisine de Türkiye ekonomisine de zarar veriyor.

*Kocaeli ve Sakarya’da yaşayan kayakçılar, kayak yapmak için neden Kartepe’ye çıkmıyorlar da ülkemizdeki diğer kayak merkezlerine veya Bulgaristan’a kayak yapmaya gidiyorlar, bunun nedeni araştırılmalı.

Kartepe’yi sevenlerin, Kartepe Kayak Merkezi’nin tekel altında bulunmasından mağdur olanların söyledikleri genellikle bu çerçevedeydi.

O yazının sonunda demiştim ki, “Bu sorunu çözse çözse Vali Hasan Basri Güzeloğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu çözer.”

Bekliyoruz…

Kocaeli halkı, Kartepe’nin bir firmanın tekelinden kurtarılmasını bekliyor!

 

Devlet Bahçeli’ye kendi sözleriyle soralım…

*Devlet Bahçeli, 8 Şubat 2015 tarihinde demişti ki, “Böyle giderse uyarıyorum, Türkiye’de demokrasi raydan çıkabilecektir.”

Kendisine soralım, “Türkiye’de demokrasinin raydan çıkmasına izin vermeye devam edecek misiniz?”

*Devlet Bahçeli, 8 Mayıs 2015 tarihinde demişti ki, “Başkanlık federasyon demektir, bu da Türkiye’yi bölünmeye götürür.”

Kendisine soralım, “Madem öyle, Türkiye’nin bölünmesini mi istiyorsunuz?”

*Devlet Bahçeli, yine 8 Mayıs 2015 tarihinde demişti ki, “Erdoğan tipi başkanlık sistemi Türkiye’nin bölünmesinin reçetesidir, demokrasinin idam fermanıdır.”

Kendisine soralım, “Türkiye’deki demokrasinin idam fermanını mı imzalıyorsunuz?”

*Devlet Bahçeli, 8 Aralık 2015 tarihinde demişti ki, “Bu milletin yegâne derdi, Erdoğan’a koltuk imal etmek midir?”

Kendisine soralım, “Millet değil, ama Bahçeli’nin yegâne derdi Erdoğan’a koltuk imal etmek mi?”

*Devlet Bahçeli, 11 Ekim 2016 tarihinde demişti ki, “Fiili durum ve dayatmalarla anayasanın değiştirileceğini iddia etmek eğer gaflet değilse, sinsi bir tezgâhtır.”

Kendisine soralım, “Siz bu gaflet ve sinsi tezgâha destek mi veriyorsunuz?”

***

Evet, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “kendi sözleriyle” sorular sorduk.

Cevap bekliyoruz.

Bütün Türk milleti cevap bekliyor.

 

İsmet İnönü’nün büstü

İsmet İnönü Parkı’ndaki İsmet İnönü’nün büstü ile ilgili okurlarımdan telefon geliyor, mail geliyor…

“O büst bu haliyle yerinde duracak mı? CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay, İsmet İnönü’ye benzemeyen bu büstün derhal kaldırılacağını, yerine yenisinin konacağını söylemişti, ne oldu?”

Bilmem…

Cengiz Sarıbay’a soralım, “Başkan, ne oldu, hani İsmet İnönü’nün büstü değiştirilecekti? Vatandaş, İsmet İnönü’yü bu haliyle görmekten büyük üzüntü duyuyor. Büst ne zamana kadar değiştirilmiş olacak? Bir tarih ver de vatandaşın bilgisi olsun.”

 

Dövizin ateşi

Dolar ve Euro, “iki ileri bir geri” yapıyor.

Fırlayınca, “Ah vah” diye dövünüyoruz, hafif geri gelince “hayra” yoruyoruz.

Sonuçta, dolar 3.70-3.80, Euro ise 4 Lira bandına oturdu.

Zorlayıcı kararlar alınıyor, ama kalıcı sonuçlar vereceğini sanmıyorum.

Çünkü sorun yapısal.

Sen çalışmıyorsan, üretmiyorsan, ihracat yapmıyorsan, turizm gibi döviz getirici sektörlerini geliştiremiyorsan…

Döviz kurlarını baskı altında tutarak sürekli ithalatı teşvik ediyorsan…

Vatandaşı borçlanmaya ve tüketime yönlendiriyorsan…

Cari açığı kapatmak için devamlı “sıcak paraya” ihtiyaç duyuyorsan…

Bir yere kadar gidersin, sonunda dolar da Euro da gerçek değerine oturur.

Bu arada olan, dövizle borçlananlara olur.

Vatandaşa olur…

Herkesin hesabı şaşmış, yangın başlamıştır.

Bugün ülkemizde dövizle borçlanıp yatırım yapan 26 bin 867 şirket var.

Düz hesap 27 bin…

Bunlar ülkemizin belkemiği şirketler.

Ülkemizin ekonomisini büyük oranda ayakta tutan şirketler…

Eğer bunlar bu yangını atlatamazsa, zararını hepimiz çekeriz.

Bu yangın hepimize zarar verir.

Yabancı şirketler gelir, bizim bu gözbebeği şirketlerimizi elma armut toplar gibi toplayıp gider.

Dur bakalım, bu filmin sonu nasıl bitecek?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M.Tanzer Ünal - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

03

ahmet - Sn.Tanzer bey ekonomi konusundaki yazınızda bu işin sonunun nasıl biteceğini merak etmişsiniz, tahmin etmek güç olmasa gerek, hata üstüne hata yapılınca sonucu da yine hata olacak.Şu anda 250 milyar TL Kredi Garanti fonu oluşturmaya çalışılıyor, dur bakalım kime ne kıyak olacak, üstelik bu türden bir yardım kalıcı çözüm olmayacağı gibi kimin parası kimwe veriliyor olacak.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 18 Ocak 18:15
02

ali - m.tanzer ünal.kılıçdaroğlu ve cehape liler sabah başka akşam başka konuşuyor..bununda analizini yap olur mu ?

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 18 Ocak 18:15
01

Yuvam - Sayın Tanzer bey sadece otel olsa iyi, ötele kadar gidilen birçok piknik alanında da araç parası alıyorlar 20 TL masa parası ayriyetten ödüyoruz ancak araç başı ortalama 20 TL gibi bir para alınıyor bizde aracımızı yol kenarlarında bırakıyoruz ve bu büyük bir tehlike!

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 18 Ocak 18:15


Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler