Aralarında CHP Kocaeli eski Milletvekili Bekir Yurdagül, SYKP PM üyesi Çetin Ak, EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan ve Petrol-İş Kocaeli eski Şube Başkanı Ali Buğdaycı’nın da bulunduğu Kocaeli Demokrasi Girişimi, zaman zaman toplumsal konularda açıklamalarda bulunuyor. Girişim, 16 nisan referandumu öncesinde milletvekillerine “hayır” yönünde oy kullanmaları için mektup yazmıştı. Sivas katliamı ile ilgili yürüyüş organize etmişti. Girişim, önceki gün de OHAL ile ilgili raporunu açıkladı. Bilindiği gibi OHAL’in birinci yılı…
**
Ülkenin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 1 yıldır OHAL koşullarında yönetilmeye devam edildiği, artan hak gasplarının altının çizildiği raporda Kocaeli için ayrı bir bölüm oluşturulmuş. Hazırlanan 70 sayfalık rapordan satır başlarının aktarıldığı açıklamada, raporun önümüzdeki günlerde Kocaeli’de bulunan yerel gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleriyle de paylaşılacağı ifade edildi.
**
Eğitim-Sen Toplantı Salonu’nda bir araya gelen Kocaeli Demokrasi Girişimi üyeleri adına açıklamayı okuyan CHP eski Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül, demokrasinin enkaz altında olduğunu vurgulayarak bunları şöyle sıraladı:
ÇEŞİTLİ İŞKOLLARINDA DÖRT GREV ERTELENDİ
- Binlerce kişi hukuksuz şekilde işsiz bırakıldı. Kendileri ve aileleri açlığa mahkûm edildi. 20 Temmuz itibariyle kamu kurumlarından ihraç edilenlerin sayısı 112 bin 863 Bu sayıya özel öğretim kurumların da çalışma izni iptal edilenler de eklenince rakam 135 bin 337’e ulaşıyor. Mahkeme kararı olmadan maaşlarını ve emeklilik haklarını kaybettiler. İşlerine iade edilmeleri talebiyle açlık grevine başlayan iki kamu emekçisi Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 140. gününde, hapishanede ölümle pençeleşiyor.
- Seçme ve seçilme hakkı ihlal edildi. Anayasaya aykırı olarak Halkların Demokratik Partisi milletvekilleri ve eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutuklandı. CHP milletvekili Enis Berberoğlu’yla birlikte 12 milletvekili hapiste bulunuyor.
-Çeşitli işkollarında dört grev ertelendi. Grev hakkı ihlal edildi.
-15 üniversite kapatıldı, KHK’larla 5 bin 644 akademisyenin işine son verildi; üniversitelerde çalışanlar dâhil edildiğinde bu rakam 7 bin 800 kişiyi aştı.
- Seçilmiş Yerel Yöneticiler görevden alınarak, cezaevlerine konuldu ve yerlerine seçilmemiş kişiler atandı. Kayyum atanan Belediye sayısı 86’ye ulaştı.
- Malvarlıklarına hukuksuz biçimde el kondu. KHK’lar kapsamında Türkiye'nin 43 ilinden toplam 965 şirkette kayyumlar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredildi, 107 gerçek kişinin malvarlıklarına da kayyum olarak TMSF getirildi.
-Binlerce kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların avukat görüşleri sınırlandı. İşkence ve kötü muamele yaygınlaştı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 7 Temmuz 2017’de yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'dan sonraki süreçte, 168.801 kişi hakkında adli işlem yapıldığını söyledi.
-Kadınlara karşı hak ihlallerinde artış yaşandı. Hak arama kanalları tıkandı. KHK’lar ile 50’yi aşkın kadın sivil toplum kuruluşu kapatıldı. KHK’lar ile kamu kurumlarından ihraç edilenlerin yüzde 20’sini kadınlar oluşturdu. Kadın cinayetlerinde artış ve nitelik değişikliği dikkat çekti.
-OHAL’de işçi ölümleri artarak devam ediyor. Son bir yılda en az 1963 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
-OHAL kültür sanat alanına yayınevi kapatmaları, yazarların tutuklanması, konserlerin festivallerin, tiyatro oyunlarının yasaklanması, kültür merkezlerinin kapatılması inanç merkezlerine yönelik baskılarla damgasını vurdu. Alevilerin inanç merkezlerine ve kutsal günlerine yasak kondu. Laik, özgür bilimsel eğitimi ortadan kaldıracak adımlar atıldı. Eğitim kurumlarından başlayarak sistematik biçimde toplumu muhafazakârlaştırma ve dincileştirme çabaları hız kazandı.
-LBGTİ+ bireylerin mağduriyetlerini artırdı militarizm, homofobi ve transfobiyi yükseltti. Cezasızlık teminatı, hukuksuz uygulamalar, homofobik saldırıları ve polis şiddetini artırdı. LBGTİ+ yurttaşlar arasında korku ve yılgınlık yaygınlaştı, örgütlenme, toplanma ve gösteri yapma hakları kısıtlandı.
-OHAL döneminde hükümet 180 medya kuruluşunu kapattı. Gazeteciler tutuklandı. KHK’larla 180 medya kuruluşu kapatıldı. 2017 Nisan- Mayıs- Haziran dönemini kapsayan Bia Medya Gözlem Raporu’na göre Türkiye’de136 medya temsilcisi hapishanede.
-Çevreye zarar veren başta Termik santraller ve HES’ler olmak üzere yatırım ve projelerin çevreye etkisini değerlendiren Çevre etki değerlendirmesi (ÇED) raporlarını ayak bağı olan gören iktidar, OHAL’i fırsata çevirdi. SİT kavramı tarihe karıştı. Doğal, tarihi varlıklar yıkıma uğradı. 445 ÇED kararı yatırımcı lehine çıktı.
-Sivil topluma yönelik yaptırımlar ve verilen cezalar açısından tüm dönemlerin en büyük kıyım ve baskısı gerçekleşti. 1401 dernek ve 122 Vakıf kapatıldı.
-OHAL ilan edilmesinin ardından yazarlara, yayınevlerine keyfi gerekçelerle davalar açıldı, yazarlar hapse atıldı. 34 yazar tutuklu bulunuyor. Kitap toplatma ve yasaklamaları arttı. 30 yayınevi kapatıldı. Binlerce yayıncılık çalışanı işsiz kaldı.
-Güneydoğu bölgesinde çok geniş kamulaştırmalarla kitleler göçe zorlandı, mülksüzleştirildi. Diyarbakır Sur’da tarihi miras yok edildi, kamulaştırmalarla yoksullar kent merkezinden sürgün edildi, demografik yapı değiştirildi.
“KOCAELİ’DE OHAL YOK, SIKIYÖNETİM VAR”
Kocaeli için ayrı bir parantez açılan rapordan satır başlarını ise Yurdagül şöyle vurguladı:
Grev ertelemelerinin yansımalarının en çok etkisi işçi kenti olan Kocaeli’de hissedildi. Sadece Kocaeli’de ertelenen metal işçilerinin grevi nedeni ile işçilerin fabrika önünden yürüyüşleri defalarca yasaklandı. Cam işçilerinin ertelenen grevleri nedeni ile Çayırova’da işçiler adeta fabrika içine hapsedildi.
-Kadınların en meşru taleplerini dile getirdikleri 25 Kasım ve 8 Mart’ta Kocaeli’de çok sert bir şekilde polis şiddeti yaşandı.
-Sivas Katliamı yıldönümü nedeni ile İzmit’te 2 Temmuz Platformu tarafından yapılacak olan yürüyüş yasaklandı.
-KESK Kocaeli Şubeler Platformunun İzmit’te karşılayacağı yürüyüş koluna polis sert bir şekle saldırdı.
-Kocaeli’de Emniyet ve askeri personel hariç 1320 kişi KHK’lar ile işsiz bırakıldı.
-Referandum çalışması sırasında çok sayıda gözaltı ve polis şiddeti yaşandı.
-Yürüyüş Yolunda muhalefet örgütlerinin düzenleyeceği tüm etkinlikler her defasında yasaklandı.
Tüm bu yaşananlar Türkiye’nin her geçen gün tek adam diktatörlüğüne daha fazla yaklaştığını gösteriyor. Türkiye’nin OHAL’e değil demokrasiye ve adalete ihtiyacı vardır. OHAL kaldırılmalı, yaşanan hak gaspları son bulmalı, 15 Temmuz darbe girişiminin gerçek sorumluları ile birlikte siyasi ayağı da açığa çıkarılmalıdır.
FETÖ İLE MÜCADELEYE DEVAM
Yapılan açıklamanın ardından Yurdagül, 70 sayfalık raporun yerel basında görev yapan genel yayın yönetmenleriyle de paylaşılacağını duyurdu…
Şunu ifade etmeliyim ki; OHAL’in biran önce kaldırılması taraftarıyım…
Ama FETÖ ile sonuna kadar mücadele edilsin…
Türkiye’nin altını oymaya çalışan o hainlere gereken ceza verilsin…
OHAL altında, mağdur olanların da hakları verilsin…
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.