Her ne kadar kozmopolit bir nüfus yapımız olsa da…
Her ne kadar “kent bilinci” yaratılamasa da…
Kocaeli, dinamik bir şehir!
Sorunlarını kısa zamanda çözer.
Bakın, 1999’da en büyük deprem felaketini yaşadık, öyle uzun zaman geçmeden kısa bir sürede toparlanmasını bildik.
O deprem Anadolu’da bir başka şehirde olsaydı, uzun yıllar kendine gelemezdi.
***
Şimdi sportif konuda bir sıkıntı yaşıyoruz.
Kentin takımı Kocaelispor, eski yıllarda yanlış yönetildiğinden yerlerde sürünüyor.
O “efsane”, düşe düşe bölgesel amatör lige kadar düştü, iyice dip yaptı, şimdi yeniden dirilme yolunda.
Ama gel gelelim, geçmişte ayağına takılan “prangalar”dan kurtulabilmiş değil.
Futbolculara borç…
Piyasaya borç…
Vergi borcu…
Borçlar nedeniyle sürekli “yaptırımlar” kıskacında.
Şunu yapmazsan bu olur…
Bunu yapmazsan şu olur.
Kulübü yönetenler ve kulübün dertlerini dertleri bilenler, iyice bunalmış durumda.
***
Önceki gün sıkıntılar konusunda iki güzel gelişme oldu.
Çok acil olan Sırp futbolculara olan borçların KENTKONUT’tan ödenmesi kararlaştırıldı.
Bu ödeme nedeniyle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etmek gerekir.
Kocaelispor tam yol ayrımındaydı, o para ya ödenecek ya da kulüp tarihe gömülecekti, Büyükşehir Belediyesi tam zamanında devreye girdi.
Bir yerde devreye girmek zorundaydı, yoksa fatura kendisine kesilecekti.
Diğer güzel bir gelişme, Nuh Çimento’nun 250 bin liralık sponsorluğu…
Rakam çok büyük değil, ama böyle sıkıntılı bir dönemde “ilaç” gibi geldi.
***
Vergi borçları konusunda nasıl bir çıkış yolu düşünülüyor, bilmiyorum.
Önümüzde borçların yapılandırması var.
Bu yapılandırma çerçevesinde iki ayda bir ödenecek taksitler var…
Herhalde Bakan Fikri Işık’ın, Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nun ve Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun kafasında oluşan bir “borç ödeme formülü” vardır.
Nasıl yakın geçmişte Körfez Birlikspor için kaynak temin edilmişse, yine aynı yöntem kullanılabilir.
Geçti, ama yine de değinmeden edemeyeceğim.
Eğer inat edilmeseydi…
Eğer Körfez Birlikspor diye yapay bir kulüp ortaya çıkarılmasaydı…
Eğer sanayicilerden ve işadamlarından toplanan paralar Körfez Birlikspor yerine Kocaelispor’a aktarılsaydı…
Bugün Kocaelispor’un hiçbir derdi kalmazdı.
Şimdi Körfez Birlikspor da, bu kulüp için toplanan milyonlar da uçup gitti.
Sorun çözülecek, başka çaresi yok
Geldiğimiz noktada, kent yöneticilerinin bu sorunu çözmekten başka çareleri yok.
Sorun çözülecek, Kocaelispor düzlüğe çıkarılacak…
Çünkü Kocaeli halkı bunu böyle istiyor.
***
Tamam da, borçlarının ödenmesiyle Kocaelispor’un sorunu bitiyor mu?
Bence esas sorun bundan sonra başlıyor.
Çünkü ülkemizde profesyonel futbol kulübü yönetmek “belalı” bir iş!
Çünkü sistem yok.
Çünkü kulüp yöneticilerinin sorumluluğu yok.
Çünkü kulüplerin çoğu siyasilerin ve işadamı cambazlarının reklam kapısı durumunda…
Geliyorlar, hesapsız kitapsız transferler yapıyorlar, kulübü boğazına kadar borçlandırıp çekip gidiyorlar.
Bir iki dönem geçiyor, bir de bakmışsın, kulüp batmış.
İnceleyin bakın, profesyonel ligde mücadele eden kulüplerin yüzde 99’u borç batağında.
Borcu olmayan, geliri ile gideri denk olan kulüplerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Her ligde oynamanın yıllık bir bedeli var.
3.Lig…
2.Lig…
1.Lig…
Ve Süper Lig…
Eğer o yıllık masraf tutarı kasanda yoksa, eğer o tutarı her yıl temin edemeyeceksen, o lige çıkmışsın bu lige çıkmışsın bunun bir anlamı yok.
Çıkarsın, parlarsın, bir iki yıl sonra yine tepetaklak gidersin.
Kocaelispor’un geleceği, bugünden planlanmalı
Söylemek istediğim şu.
Tamam Kocaelispor kurtarılsın.
Ne yapılıp ne edilip düzlüğe çıkarılsın.
Ya sonra?
Kulübü kim yönetecek?
Hangi sistemle, nasıl yönetecek?
Düzenli gelir getirici kaynaklar nasıl bulunacak?
Öyle taşıma suyla değirmen dönmez!
Sen sen şu kadar ver, sonra?
Geçmişte de yıllar boyunca aynı yöntem uygulandı, işte sonuç!
Bir partiye sırtını dayadı, o parti gitti, ortada kaldı.
Kocaelispor, kurumlaştırılmalı.
Kocaelispor, o partiye bu partiye, o siyasetçiye bu siyasetçiye kullandırılmamalı.
Kimsenin “babasının malı” olmamalı…
Bir taraftan sorunları çözerken diğer taraftan Kocaelispor’u nasıl bir sağlıklı yapıya kavuştururuz, bunu düşünmeliyiz.
Şimdiden… Acilen…
Eğer bunu yapmazsak, Kocaelispor’u borçtan kurtarmanın hiçbir anlamı olmaz.
Borçtan kurtulur, ertesi gün yeniden borçlanmaya başlar.
Bir “çalışma komisyonu” kurulsun, bu komisyon ülkemizdeki borçsuz kulüplerin sistemini incelesin, dünyada profesyonel kulüplerin nasıl yönetildiğine baksın, Kocaelispor için bir model ortaya koysun.
Kocaelispor için bir proje hazırlasın.
Eğer bunu yapmazsak…
Eğer bunu yapmayacaksak…
Kocaelispor için verilen ve verilecek emekler boşa gider.
Türkiye’nin kitap raporu
Ülkemiz insanı “karın doyurma” kaygısında olduğundan…
Kitap da karın doyurmadığından…
“Kitap”ın ülkemizdeki durumu perişan!
*Kitap, ülkemizde insanların ihtiyaç listesinde 235’inci sırada.
*Türkiye’de 122 kişiye bir kahvehane, 50 bin kişiye bir kütüphane düşüyor.
*Çocuklarına doğum günlerinde kitap hediye edilen ülkeler sıralamasında, Türkiye 180 ülke arasında 140’ıncı sırada.
*Türk insanı yılda sadece 6 saatini kitap okumaya ayırıyor.
Gelenek görenek mi, yoksa görgüsüzlük mü?
Uzun zamandır “sinir” olduğum bir konuydu.
Bir bakanın, bir devlet dairesini ziyaret ettiğinde makama oturması, makam sahibinin de sap gibi yanında hazırolda beklemesi…
Daire müdürlerinin, belediye başkanlarının, valilerin; nice garip ve komik fotoğraflarını izledik şimdiye kadar.
Onların bazıları da kendilerine yapılanı, başkalarına yapıyor…
Bir vali veya bir belediye başkanı; emrindeki bir müdürü ziyaret ettiğinde, pat diye gidip masasına oturuyor.
Efendim, gelenek-görenekmiş…
Gelen misafire saygıymış…
Hayır efendim, ne münasebet, tam aksine görgüsüzlük!
Bu görgüsüzlüğü geçmişte kim başlatmışsa başlatmış, sanki değiştirilmez kuralmış gibi günümüze kadar sürüp geliyor.
Bir üst makam bir alt makamın odasına girmişse, neden gidip makam koltuğuna otursun ki?
Bu davranış, o makam sahibini ezmedir.
Küçük düşürmedir…
“O makamın sahibi aslında sen değilsin benim, benim emrindesin unutma” demektir…
Geçenlerde bu konu ulusal bir gazetede fotoğraflı haber yapılınca hoşuma gitti.
Bir bakan bir üniversiteyi ziyaretinde rektörün koltuğunda oturuyor, rektör masanın yanında ayakta elpençe dikiliyor…
Şu hale bakar mısınız?
Bence…
Üst makam sahipleri, “başkalarının makamlarına oturma” uygulamasını bırakmalı.
Alt makam sahipleri de, üst makam sahiplerinin bu davranışına izin vermemeli.
Memleketimizi bu ayıptan ancak böyle kurtarabiliriz.
Altemur Kılıç, “gözü arkada” gitti
Hani, şöyle şöyle olsun da gözüm arkada kalmasın, deriz ya…
Altemur Kılıç’ın dilek ve temennileri yerine gelmedi, “gözü arkada” öbür dünyaya göç etti.
Neydi Altemur Kılıç’ın arzusu?
Kişisel mi?
Değil…
Ülkemizle ilgili…
Altemur Kılıç; cumhuriyetçi, Atatürkçü, demokrat, laik, milliyetçi, aydınlık bir insandı.
Kaliteli bir insandı…
Son nefesine kadar yaşamı; devletimize, ülkemize ve milletimize hizmet etmekle geçti.
Diplomattı, uzun yıllar devletimize hizmet etti.
Gazeteciydi, ilerlemiş yaşına rağmen (92 yaşında) hastalanıp yatağa düşünceye kadar her gün yazdığı makalelerle ülkemize ve milletimize hizmet verdi.
Tedirgindi…
Ülkemizin yaşamakta olduğu sıkıntılara çok üzülüyordu.
Yazılarında sürekli emperyalist devletlerin Türkiye’yi parçalama gayretinden söz eder, devlet yöneticilerini ve milleti uyanık olmaya çağırırdı.
Yıllar önce yazdığı “Büyük Kürdistan Küçük Türkiye” adlı kitapta, ABD’nin bu yöndeki hedeflerini ayrıntılarıyla anlatmıştı.
“Gözü arkada gitti” demem bundan…
Altemur Kılıç, Türkiye’nin bölgesel sorunlardan arındığını, düzlüğe çıktığını göremeden gitti.
Allah rahmet eylesin!
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Medeni - Eğer kulübün borçları bir şekilde (KEV satılarak) ödenirse borçsuz kulübü yönetmek akıllı adamlar için çok kolay olacaktır.Ayağını yorgana göre uzatacaksın,pahalı transfer yapmayacaksın,alt yapıdan her sene oyuncu getireceksin,bölgemiz kulüplerin altyapısını ve amatör ligleri tarayacaksın.Federasyon ve naklen yayın gelirleri,iddia vs. oyunlardan gelen paralar takımı yönetmeye yeter.Bir de bölgemizden güçlü sponsor bulmak şart.HYUNDAİ,FORD,TÜPRAŞ.....
Serkan - Kocaelispor ile ilgili güzel yazınız için bir Kocaelispor lu olarak teşekkür ediyorum..
Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.