Bugün 27 Mart.
Bugün, “Dünya Tiyatrolar Günü.”
Uluslar arası Tiyatrolar Birliği’nin aldığı karar uyarınca, 1961 yılından bu yana her 27 Mart günü “Dünya Tiyatrolar Günü” olarak kutlanır.
Ve her 27 Mart’ta, dünya ölçeğinde başarılı bir tiyatro yönetmeni, oyuncu ya da yazar, “Dünya Tiyatrolar Günü Bildirisi” ni okur.
Bildiri, tiyatro sanatına yüzünü dönmeyen tüm dünya ülkelerinde yayınlanır. Ayrıca, ulusal ölçekte de bir yerel tiyatro oyuncusu, yönetmeni ya da yazarı “ulusal bildiri” ile kamuoyuna seslenir.
Tiyatro, “insana ve topluma tutulan bir ayna” olarak tanımlanır.
Tarih öncesinden bugüne tiyatro, “uygarlık düzeyini yakalamış” tüm toplumlarda en saygın sanat etkinliklerinin başında gelir.
Tiyatro ile ilgilenen, tiyatro eseri okuyan ve sahnede tiyatro eseri izleyen kişinin bilinci, insana ve topluma bakış düzeyi gelişir.
Tiyatro, insanı gerçek anlamıyla “insan” eder!
İlkokul son sınıftaydım. İstanbul’da büyük teyzemizin konuğuyduk. Gece, “Üsküdar Şehir Tiyatrosu” nda sahnelenen “CİMRİ” adlı oyunu izlemeye gittik. Oyunda başrolü oynayan Mücap Ofluoğlu’nun kimi repliklerini hala unutamam. Tiyatro sevgisi ve ilgimi bu oyuna ve rahmetli Fatma teyzeme borçluyum.
Lise çağımda, okul tiyatrosunda oynadım. Provalarda, canlandıracağım yaşlı adamın ses tonunu, mimik ve jestlerini yakalayabilmek için verdiğim emeği unutamam. Yaşamım boyunca tiyatro ile “amatör” olarak ilgilendim ve birçok oyunda rol aldım.
1972 yılında henüz 22 yaşımda oynadığım “Sokrates Savunuyor” adlı oyunu, aynı kadro ile 38 yıl sonra yeniden sahnelemenin mutluluğunu tanımlayamam.
Biliyorum ki, tiyatroya ilgimin bana kazandırdığı “insana ve topluma bakış ve algılama gücünü” başka bir yolla edinemezdim.
Öte yandan; tiyatro ile ilgili bir toplum, “uygar” bir toplumdur. Kolay gaza gelmez, insan ve topluma karşı “ölçülü” davranışlar içinde olur. Karşısındaki insanı aşağılamaya değil, anlamaya çalışır.
Günümüzün kimi siyasetçilerine bakıyorum da;
“eğer tiyatro ile tanışmış olsalardı bu kadar agresif, hoyrat ve zehir dilli olamazlardı!” diye düşünüyorum!..
Sonra, tiyatro kültüründen yoksun olanların tiyatro başta olmak üzere diğer sanat dallarına ve sanatçılara bakışını düşünüyor, yaptıkları hoyratlıkları görüyor ve ürperiyorum!
Bugün, bir “KORKU TOPLUMU” içinde yaşıyoruz!
Düşüncelerini açıkça dile getiren pek çok sanat insanı, bilim insanı ve gazeteci, bu ülkede çok ağır bedeller ödüyor.
Bu ülkede yenileri açılması gerekirken tiyatro sahneleri kapanıyor. Sanatçılar “özgür yaradılışlı insanlardır.”
Ama bu ülkede düşüncesini özgürce söyleyenleri ya işinden-ekmeğinden ya da özgürlüğünden yoksun ediyorlar!
Hem de usulsüz, yasadışı ve zorla!..
Suçlarını uluslar arası bağımsız yargı kurumlarında itiraf eden, sömürdükleri kişilerden açıkça özür dileyenler, bu ülkede “tutukluluk halleri cezaya dönüşüyor” diye önce salınıveriyor, sonra beraat ettiriliyor!
Ama haklarında “iddianame” bile yazılmamış 11 gazeteci, bugün itibariyle 148 gündür özgürlüklerinden yoksun!
Sanatın her alanında “gizli-açık sansür” egemen!
Bu ülkede kimi siyaset tüccarı, “heykele tükürüyor!”
Mizah yazar çizerleri bile tutsak bu ülkede!..
Böyle bir korku toplumunda tiyatrodan ve özellikle “özgür tiyatro” özleminden söz etmek kolay mı?
Sokrates’in sözleri geliyor aklıma;
“Uyan, uyan da düşün!
Düşün de uyan!..
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.