Lidere sadakat mi, ilkeler mi?

16 Nisan’da yapılan Halkoylamasında iktidar kanadının seçmen tercihinde “lidere sadakat” fikrinin, muhalefet partilerinde ise ilke ve ülkülerin daha etkili olduğu görüldü.

Nitekim IPSOS adlı Fransa merkezli uluslararası araştırma şirketinin yaptığı çalışmada, Evetçiler arasında birinci tercih nedeni yüzde 25 ile “Ülkenin geleceği”. İkinci sırada “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için” yüzde 21 ve üçüncü sırada yüzde 8 ile “Yönetimde istikrar için” cevabı yer almış. Zaten AKP’lilerin çoğu için ülkenin geleceği ve yönetimde istikrardan maksat Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar olması demek.

“Evet” oyu kullananların yüzde 91’i, kararlarında en etkili olan liderin Erdoğan olduğu cevabını vermiş.

Referandum öncesi yapılan anketlerde “evet” oylarının yüzde 40’ın altında kaldığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahaya inmesinden sonra “evet” oylarının yükseldiği konusunda bir görüş birliği var.

 

AKP’DE, “REİS NE DERSE O”

Biliyoruz ki, AKP içinde “Reis ne derse o” diyen çok geniş bir kitle var.

Mesela bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan, “getirdiğimiz bu sistem yanlışmış. Yeniden parlamenter sisteme geçmemiz lazım” diyerek ülkeyi referanduma götürse, “evet” oyu veren AKP’lilerin en az yüzde 70’inin derhal bu görüşü savunmaya başlayacağını tahmin edebiliyoruz. Çünkü

  • Bu kitle zaten genel olarak biat kültürü ile yetişmiştir.
  • Ayrıca 15 yıldan beri de karizmatik bir lidere tabi olarak sürekli seçim zaferleri kazanmıştır.
  • Üstelik bu kitle her ne kadar “dindar” olarak nitelendirilen bir yapıda görünmesine rağmen en dünyevi seçmen grubudur. İktidar nimetlerinden yararlanma ihtirası ve becerisi diğer kitlelerden fazladır.

Buna karşılık CHP, MHP, SP ve BBP kitlelerinin “hayır” tercihinde kendi partilerinin yıllardan beri benimsedikleri fikirleri, ilke ve ülküleri etkili oldu.

IPSOS anketinde Hayırcılar arasında ise yüzde 53 ve açık arayla “Başkanlık sistemi/Tek kişi yönetimini desteklemiyorum” cevabı birinci sırada. Onu yüzde 10’ar ile “Ülkenin geleceği için” ve “Cumhuriyet/Atatürk değerlerinin korunması için” cevapları izliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi günümüzde bir lider partisi değil. CHP kitlesi bu halkoylamasında rahat karar verdi. Çünkü partisinin yöneticileri, yıllardır inandıkları temel ilkeler ışığında, CHP kitlesinin vicdanına uygun bir karar almıştı. Bu bakımdan önemli bir fire vermeden “hayır” dediler.

Halkoylamasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ekibi “evet” kampanyası yaptı. MHP’nin ilkeleri ve programına aykırı olan bu karar ülkücülerin vicdanına uymadı.

IPSOS araştırmasına göre 16 Nisan’da parti lideri Devlet Bahçeli’nin “Evet” çağrısına rağmen, 1 Kasım 2015 seçimlerinde MHP’ye oy vermiş seçmenin yüzde 73’ü “Hayır” oyu verdi. Bu oran, 5 büyük ilde, yani İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Bursa ortalamasında yüzde 80’i buluyor.

BBP’de de Genel Başkan Mustafa Destici’nin “evet” çağrısına rağmen, kitlesinin en az yüzde 70-90 oranında “hayır” oyu verdiği kanaatindeyim.

1980 öncesi, MHP’sinde değil ama ülkücü gençler arasında çokça telaffuz edilen “lider, teşkilat, doktrin tartışılmaz” sloganı sebebiyle pek de beklenmeyen bir durumdu bu.

(Oysaki 1980 öncesi Milliyetçi Hareket Partisinde rahmetli Başbuğ Alpaslan Türkeş’in ortak akla önem veren ve eleştiriye açık bir lider olduğunu en yakınında bulunanların hatıralarından öğrenebiliyoruz. Bir il, ilçe başkanının veya bir Ülkü Ocaklı gencin “efendim şu konuda yanlış yapıyorsunuz” diyebildiğine dair çok örnek vardır.)

16 Nisan referandumunun bence en önemli ve ümit verici sonuçlarından biri milliyetçi- muhafazakâr kitledeki lidere sadakat yerine, ilke ve ülkülerine sadakatin tercih edilmesidir.

 

LİDERİ TARTIŞMAK, ŞEHİRLEŞMEK, EĞİTİM SEVİYESİ

“Tartışılmaz bir lider” yerine, liderimiz olarak benimsediğimiz kişiyi denetlemek, liderin ifade ettiği görüşleri sorgulamak, gerekirse itiraz etmek, ilkelerimiz ışığında lidere ve yöneticilere farklı fikirler teklif edebilmek modern, gelişmiş, çağdaş millet yolunda olmanın işaretleridir.

Biat kültürü, tek adam kültü yerine kurumlar ve kuralların öne çıkarılması taleplerinin olması Türkiye için umut vericidir.

Bu durum aynı zamanda şehirleşme ve kültür seviyesiyle ilişkili bir sonuç. “Hayır” oyları il ve ilçe merkezlerinde “evet” oylarını geçerken, belde ve köylerde “Hayır” oranı yüzde 38’de kalıyor. “Evet” oyları belde ve köylerde Türkiye ortalamasının 10 puan üstüne, yüzde 62’ye çıkıyor.

Aynı şekilde ilkokul mezunu ya da eğitimsiz seçmen arasında “Evet” oranı yüzde 70’e yükseliyor.

MHP’nin şehirlerde yerleşik ve yüksek eğitimli zümresinde de “hayır” oranı daha yüksek.

Şehirli ve eğitimli kitlelerin biat etmeyen, sorgulayan, denetleyen, yeni fikirlere açık olmasının sonuçları nasıl etkilediğini görüyor musunuz?

Sosyal ve siyasi gelişmelerin yönünü şehirler ve eğitimli kitleler belirler. Bunlar gelecek için umutlu olmamızı gerektiren verilerdir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ruhittin Sönmez - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler