Lozan ve 16 adalar!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine her zamanki “gündem oluşturma” becerisi ile karşımızda!

Yine, “bir süre önce söylediklerinin tam tersini söyleme” örneğini veriyor! 

2003 yılından bu yana methiyeler düzdüğü “LOZAN Antlaşması” için, en son 2016 yılında; “Azizi milletimizin cesaret ve fedakarlıkla elde ettiği zafer, Lozan’da tescil edilmiştir” diyen Erdoğan, OHAL’in uzatılması tartışmalarının başladığı bir zamanda, “Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştılar. 12 adaları da Lozan’da kaybettik” diyerek, asıl gündemi örtmeye ve kafaları karıştırmaya çalışıyor!

Dünden bu güne, Lozan hakkında birçok yalan uyduruldu.

Üniversitede görev yaptığım yıllarda da, henüz 19-20 yaşında ve doğru dürüst “tarih araştırması” yapmamış ama “Cemaatlerin beyin yıkama sürecinden geçmiş” yalanlarla beyinleri iğfal edilmiş kimi öğrencilerin; “Lozan 2023’te sona erecekmiş. 12 Adaları Lozan’da vermişler” diyerek, Atatürk’ü, İnönü’yü suçladıklarına tanık olmuştum!

Lozan Antlaşması ile ilgili ilk bilgileri, üniversite yıllarımda, Lozan Antlaşması’nın tüm ayrıntılarını, resmi belgeleri inceleyerek, SBF-Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları içinde 7 ciltlik bir eser olarak yayımlayan Prof. Dr. Seha L.Meray hocamdan öğrenmiştim.

Daha sonra, ulaşabildiğim tüm kaynakları, bilimsel makaleleri inceledim. Yalnızca “Lozan Antlaşması” üzerine 3 klasör dolusu belgeye sahibim.

Birincisi;

 Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş senedi, tapusudur.

Emperyalist güçlere karşı kazanılmış bir zaferdir. Osmanlı’nın Batılı sömürgeci ülkelere verdiği “ekonomik tutsaklık anlaşması” olan KAPİTÜLASYONLAR bu antlaşma ile sona ermiştir!

Çok öğündükleri 2. Abdülhamit döneminde Osmanlı’nın tüm limanlarını, elektrik-su-havagazı-telefon şirketlerini, deniz işletmelerini ve “Yaprak-Tütün ve Müskirat İşletmelerini” ele geçiren REJİ gibi yabancı şirketlerden kurtuluş sürecinin anahtarıdır.

İkincisi; 12 Adalar, 2. Abdülhamit dönemine kadar Türk toprağıydı. 1911 yılında Osmanlı-İtalya arasında çıkan Trablusgarp Savaşı sırasında İtalya bu adalara el koydu. Sonra da 2. Dünya Savaşı’nda İtalya’nın yenik düşmesi üzerine, 1947’de Yunanistan’a verildi.

Yani; “12 Adalar’ı Lozan’da kaybettik” iddiası da kocaman bir yalan!

Ama, AKP iktidarı döneminde; Ege’de 16 Türk adası fiilen Yunanistan tarafından işgal edildi. Bu konu Meclis’te de tartışıldı. Zamanın Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Meclis’te şunları söyledi; “Bu ada, adacık ve kayalıklar hukuken Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğindedir. Fiili Yunan uygulamaları hukuki statüyü değiştirmez!”

AKP’li bakan, Yunanistan’ın fiili işgalini kabul ediyor! Şimdi bu adalarda Yunan Bayrağı dalgalanıyor. Fiilen bu adalarda Yunan egemenliği sürüyor.

93 yıl önceki Lozan’ı “bilerek tahrif” etmek, Kurtuluş Savaşı’nı vererek “Özgür Türkiye Cumhuriyeti’ni” kuranlara iftiralar atmak, cahil ve küçük yaştan itibaren yalanlarla beyinleri kirletilen “köle ruhlu insancıkları” kandırma ve uyutmada işe yarayabilir ama tarihi gerçekleri değiştiremez!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Küpçü - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler