Oldum olası düğünleri, dernekleri sevmem…
Abartılı bulurum…
Dedikodulardın, gıybetlerin üretim kaynağı olarak görürüm…
Onun için iftarların da, düğünlerin de görkemlilerine katılmaktan sakınırım…
Abartılmadıkça, örneğin nikah törenini, sünnet düğünü yerine mevlit okutulmasını falan yeğlerim…
Bir amaca hizmet eder…
Geleneğin devamı gibidir…
Yani sade olan törenleri severim…
Abartısız…
İçten ve samimi…
Maskeli Balosu olmayan düğünler…
***
Ama bazı düğünler vardır ki, başka anlamlar taşır…
Mesela bir spor takımındaki bir oyuncunun düğünü, diğer arkadaşlarını bir araya getirir…
Bunun başka bir anlamı vardır…
Önceki akşam Kocaelisporlu yeni futbolcu Muhammet Emin Gül’ün düğünü vardı…
Bize de davetiyesi geldi…
Sağ olsun kardeşimiz…
Ömür boyu mutluluklar dileriz…
Ancak beklenenin aksine, düğünde sadece kaptan Hamza ve Hamit varmış…
Yıllar öncesine gittim..
Eskiden futbolcularımızın düğününe kulübün otobüsü gieder, futbolcular halaylar çeker, takım olgusu beraber yaşanırdı…
Bu kez Başkan yok…
Yönetim yok…
Teknik heyet yok…
Bir tek Hamza ve Hamit var…
Bunun üzerine ben yorum yapmam…
Ama yorum yapılacağını bildiğim için bu yazıyı yazıyorum…
***
Tam da lig başlarken, böylesi bir ortamın oluşmasına anlam veremedim…
Şampiyonluğa oynayan bir takım, orada toplu halde bulunabilirdi ve bu da önemli bir mesaj anlamına gelirdi…
Yani, en azından camialar böyle görüntüleri seviyor…
Bu sezon bambaşka bir takım hüviyetinde bulunan Kocaelispor’a da bu yakışırdı diye düşünüyorum…
Sosyal anlamda da takım olabilmek çok önemli…
Bu da önemli bir fırsattı bana göre…
Lig öncesinde anlamlı bir motivasyon olurdu…
Gazeteciler de bu düğünü sayfalarına yansıtıp, kamuoyuna güzel bir imaj verebilirdi…
Ama yine söylüyorum ve yazıyorum…
Ben böyle abartılı görüntülere karşı biriyim…
Ama toplumun geneli, böyle şeyleri seviyor ve destekliyor…
Yapılmadığı zaman da ayıplıyor…
Beni söylemek istediğim bu…
***
Geçen yıl amatör kulüplerin kapısını tek tek çalan Kocaelispor’u çok sevmiştik…
Bence bu olay tribünleri de etkilemişti…
Bunun devamı tabii ki önemli…
Ama acaba Bahri Yavuz’un ne dertleri var…
Bir de ona sormalı…
Düğünü düşünecek hali var mı adamcağızın?..
***
Neyse, bu düğün konusunda fazla yorum yapılmaması, olayın abartılmaması için yazdım bunları…
Bu düğün olmaz da başka bir gece olur…
Takım yine bir araya gelir ve sosyal hayatta da kenetlenir…
Amatörler başlıyor…
Amatör ligler bu hafta başlıyor. Bir çok kulüpte binlerce futbolcu, hayaller kuruyor, geleceğe yönelik planlar yapıyor. Bugün ülke çapında dev bir aile haline gelen Kocaeli amatörlüğü, sağlam geçmişiyle yarınlara yol alıyor… Süper Lig’de, bizim amatör liglerimizden yetişmiş bir çok çocuk var…
Hakemler…
Antrenörler…
Yöneticiler…
Lütfen çocukların bu hayallerini yıkmayın…
Torpile son verin…
Haksızlığa son verin…
Kartvizit dönemini bitirin…
Çocukların hayallerini yıkmak, en büyük günahtır…
Kul hakkına girer…
Bilmem anlatabildim mi?..
Bu çerçevede tüm futbol camiasına, yeni sezonda başarılar dilerim…
Çalışan, hak eden kazansın…
Adaletsizlik bitsin…
MİŞLER… MIŞLAR…
“TOKATÇI…”
Aziz Yıldırım, hakem için, “İki tokat atacağım” demiş…
Boşuna kendisine ‘TOKATÇI’ başkan demiyorlar…
“BEN-CİL”…
Sneijder “Herkes topu bana atsın” demiş…
Pekala, sen aldığın paraları fakirlere dağıtıyor musun?..
“REKOR”…
Wolfsburg’lu 24 yaşındaki De Brun, 74 milyon avro’ya Manchester City’e geçmiş…
Gazze’ye transfer etseymişler, kent yeniden kurulurmuş…
Günün sözü
Altyapı antrenörü Charly Rexach bize hep 'Tek pas bile yapmayın. Yarım pas yapın' derdi… - Xavi -…
KONUŞAN FOTOĞRAF
EYVAHHH… SIRASI MIYDI ŞİMDİ İSHAL OLMANIN…