Bir seçimi daha atlatmış bulunuyoruz. Sonuçlar vatana ve millete hayırlı olsun.
Bu seçim sonuçlarına göre 13 senedir tek başına iktidar olan yönetimin, son zamanlarda yaptıkları eylemlere binaen, halk tarafından yüzde 8 oy kaybına uğratılarak tek başına iktidar olma şansı elinden alınmıştır.
Tabir-i caizce halk tarafından “mağrur olma padişahım senden büyük Allah var” sözüyle ifade edebileceğimiz bir mesaj verilmiştir.
Bu seçimin en büyük kazananı, kamuoyu kanaatine binaen de, HDP'dir.
Anlaşılıyor ki milletimiz mağdur ve ezilen imajı ile kendisine yol haritası çizen siyasi oluşumlara desteğini esirgememektedir.
Dünün mağdur ve ezilenini son 13 yıl iktidar yapan halkımız mağdurluktan “mağrurluğa” geçtiğini tespit ettiği an iktidarı elinden almıştır.
Son seçimde de yine kendilerini mağdur ve ezilen olarak ifade eden HDP’yi ise, belki kendilerinin de beklemediği bir oyla, meclise sokmuştur.
Kısaca halkın nazarında bugünün mağduru HDP'dir.
Bakalım kendilerini mağdur ve ezilen olarak ifade eden bu partinin yükseliş ivmesi nerede son bulacaktır.
Buna mukabil, HDP’nin ayrılıkçı Kürt hareketinin siyasi yapılanması olarak varlığını sürdürdüğü herkesçe malum iken memleketin Doğusunda ve Batısında yaşayan Türklerden ve Kürtlerden oy alarak partinin halk nezdinde kazandığı bu yükseliş ivmesini federasyona kadar götürüp götürmeyeceği de önemli bir soru işareti olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hatırlarsanız 2006 yılında Roma gerçekleştirilen Nato toplantısında askerlerimizin önüne Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu kapsayan bir Kürdistan haritası konmuştu. O gün için askerlerimizin bu haritaya tepki koymuş olmalarına rağmen gelinen noktaya bakıldığında haritanın tecelli ettiği görülecektir.
Nitekim son seçimle beraber HDP’nin yüzde yetmişin üstünde oy aldığı yerler 19. yüzyıldan günümüze değin ülkemizde kurulmak istenen Kürdistan devletinin sınırları şeklindedir.
Bu açıdan bakıldığında HDP üzerinden faaliyetini sürdüren ayrılıkçı Kürt hareketinin eline büyük bir fırsat geçmiştir.
Her ne kadar iktidar partisi ile koalisyon yapma ihtimallerinin olmadıklarını söyleseler de kendilerini meclise taşıyan yegane partinin iktidar partisi olduğu gerçeği de unutulmamalıdır.
2005 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde “ Kürt meselesi vardır ve bu mesele benim meselemdir” diyerek başlattığı çözüm sürecinin on yılda iç ve dış destekçilerle el ele vererek geldiği sonuç, aynı zamanda son iki yüz yıldır verilen mücadelenin sonu şeklinde de özetlenebilir.
Mağdur olma siyaseti güderek ivme kazanan iki siyasi partinin birinin iktidar iken özelleştirme adı altında memlekette ciddi satışlar yaptığı düşünüldüğünde ve dünyadaki (özellikle Orta Doğu'daki) su ve enerji hakimiyeti sebepli çatışmalar dikkate alındığında, diğerinin de Doğu ve Güneydoğu'da var olan su ve enerjiyi dış destekçilerinin lehine elde etmeyi mi hedeflediği yoksa kendisine halkımız tarafından verilen desteğe binaen bir "Türkiye" partisi olup bu enerji kaynaklarının ülke lehine kullanımına mı destek vereceği de bir başka önemli sorudur...
Türk tarihinde önemli gelişmelere neden olabilecek seçim sonuçları ile ortaya çıkan ilginç (!) Türkiye tablosunun her şeye rağmen ülkemiz için hayırlı olmasını diler, saygılar sunarım.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.