Bir iktidar düşünün ki bakanlar ayrı dilden konuşuyor, ayrı telden çalıyor, birbirlerinin fikirlerini çürütmek için birbiri ile yarışıyor, hatta biri daha da ileri giderek bir önceki bakanın zamanında yolsuzluk yapıldığını ima ediyor.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Ahmet Eşref Fakıbaba “Benim bakanlığım döneminde erkekse yolsuzluk yapsınlar da göreyim” diyebiliyor. Gerçi Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Faruk Çelik, “Bir siyasetçi ne konuştuğunu bilmeli” diyerek yeni bakan Eşref Fakıbaba’ya sosyal medyadan yanıt verdi. Fakıbaba’nın sözlerinden şunu anlıyoruz ki büyük bir yolsuzlukla karşı karşıya ülkemiz.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi arasında da enflasyonun nedenleri ve düşürülmesi konusunda da bir tartışma çıktı.
Fakıbaba, ”Bazı gıdaların ithal edilmesine gönlüm razı olmuyor, hatta zoruma gidiyor. Bakanlığın adının Üretim Bakanlığı olarak değiştirilmesi gerekir.” Dedi. Sayın bakan haksız da değil. Samanı bile ithal ettiğimiz bir dönemde sayın bakana katılmamak olası değil.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba bir konuşmasında da 2002ye kadar kendisine yetecek kadar tarım yapan Türkiye 2017 yılında dışardan saman ithal eder hale nasıl geldi ? diye soruyor. Vallahi bu sorular, bu beyanlar Fakıbaba’nın siyasi hayatını bitirebilir. Çünkü bugünkü siyasi iktidar hiç eleştirilmeyi sevmiyor. Hele kendi bakanının ağzından böyle sözler dökülüyorsa onu hiç sevmezler.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise gümrük oranlarını düşürerek, hatta sıfırlayarak ithalatı artırarak enflasyonun düşürüleceğini savunuyor.
Ekonomist değilim ama Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba’nın görüşlerine katılıyorum.
Üretimi artırmadan ne enflasyonu düşürebilirsiniz, ne de işsizliği önleyebilirsiniz. Eğer ithalatı artırırsanız ülkede üretim düşer ve işsizlik artar. Kaldı ki ithal ettiğiniz ürünler tüketiciye gelinceye kadar fiyatı birkaç kat artıyor. O halde önemli olan denetimdir. Eğer tarladan 30 kuruşa alınan domatesi tüketici 3,5 liraya yiyorsa bunun nedeni denetimsizliktir. Aradaki farkı aracılar kazanmaktadır. Burada hem üretici, hem de tüketici zarar görmektedir. İktidar olarak pazarları denetim altına almadan gıda fiyatlarını düşüremezsiniz. Pazarlara gelen ürünlerin çoğu hale girmeden direkt olarak gelmektedir. Burada devlet vergi anlamında da zarar görmektedir. Oysa gelişmiş ülkelerde herkes vergiye tabidir.
Burada şunu da belirtmeden geçmeyeceğim. 1 Kasım seçimleri öncesi siyasi iktidar temsilcileri seçim meydanlarında köylüye mazotu yarı fiyatına vereceğini söyleyerek köylüden oy aldılar. Bırakın mazotta indirim yapmayı mazota her iki günde bir zam gelmektedir.
Mazotun litresinin beş lirayı geçtiği, köylünün kullandığı gübrenin fiyatının geçen yıla oranla yüzde yüz arttığı bir ortamda üretici neden üretim yapsın. Yapmıyor da. Fındık gündemde olduğu için bundan örnek vereyim. Bugün bir kilo fındığın fiyatının maliyetinin 9.75 kuruş, hükümet fındığa 8.5 ile 10 lira arasında fiyat verdi. Buna kızan bazı fındık üreticileri de tarlalarındaki fındık ağaçlarını kesmeye başladılar.
Enflasyonun düşürülmesi, işsizliğin arttırılması için üretimin arttırılması, ithalatın kontrol altına alınması gerekmektedir. Üretimin arttırılması için de üreticiye mazotun ucuza verilmesi, gübre fiyatlarının düşürülmesi gerekir. Yani devlet üreticiyi desteklemelidir.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.