İlk soru;
“Bilim ve teknolojideki gelişmeler insanlığa ne faydalar sağladı?”
Bu sorunun yanıtı, bir köşe yazısın sığamayacak kadar uzun.
Ateşin, tekerleğin, tarımın, ampulün bulunmasından başlayın; uzay teknolojisine, nano teknolojiye kadar uzanın.
İkinci soru ise şu olmalı;
“Bilim ve teknolojideki gelişmeler insanlığa ne tür zararlar getirdi?”
İlk soru ile tam bir çelişki değil mi?
Oysa, bu sorunun yanıtı çok önemli.
- Savaşları ve terörü düşünün!
- Doğanın vahşice katledilmesini düşünün!
- İnsanın mekanikleşmesini, “teknolojinin tutsağı” olmasını düşünün!
Bilim ve teknolojinin insan ve insan topluluklarına fayda ya da zararı, “Bilimsel ve teknolojik gelişmeler kimlerin elinde?” sorusunun yanıtı ile ilgilidir.
Einstein, atomun bir silah olarak kullanılacağını bilse, buluşunu açıklar mıydı?
Elektriği bulan James Wat, elektriğin insana işkence için kullanılacağını düşünebilir miydi?
İnsanlığın ve doğanın en büyük baş belası “Kimyasal buluşlar” olmalı!
Petrol ve türevlerinin insana ve doğaya verdiği zararlar bir yana, tarım ve gıda sektöründe kullanılan “kimyasal katkılar” insan yaşamına çok büyük sorunlar getirmiştir.
“Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar” ( GDO) ile tarım ürünlerinde üretimi artırdı ama insan sağlığına da büyük tehditler oluşturdu.
Gıdaların kısa sürede bozulmasını önlemek için gıdalara katılan “kimyasal katkı maddeleri” Kanser ve obezite başta olmak üzere insan yaşamına ölümcül belalar getirdiler.
“Kültür Emperyalizmi” ile “beslenme kültürümüz” bozuldu; “Fast food” beslenme ile ABD’li gıda zincirlerinin “zincirsiz köleleri” yaptılar çocuk ve gençlerimizi. Köftenin yerini Hamburger aldı! Doğal meyve şerbetinin yerini içindeki maddeler belirsiz “Cola” aldı!
Şeker Pancarı’ndan üretilen şekerin yerini, GDO’lu Amerikan Mısırından üretilen tatlandırıcı aldı!
İnsan, “sağlıklı ve dengeli beslenme” bilincinden uzaklaşırsa, aşırı kilo alıyor. Aşırı kilo, pek çok hastalığı da beraberinde getiriyor. İlaç tekelleri yeni müşteriler kazanıyor!
Ama “Küresel tekeller” aşırı şişmanlıktan para kazanmasını da biliyor!
Bakın, gazetelerde, televizyonlarda “Nasıl Kilo veririz?” programları ile kimi “uzmanlara!” büyük paralar kazandırıyor! Gazete, dergi, televizyon ve internette “Zayıflama ilaçları” tanıtılıyor!
İnsanın en zayıf noktası; özelikle genç insanlarda, “Estetik görünme tutkusu” dur. İşte bu tutku çok güzel sömürülüyor!
Zayıflama uğruna bu ilaçları kullanan genç insanlar yaşamlarını bile yitiriyorlar.
Yalnızca gençler mi? Hemen her yaştan insanın ortak kaygısı obezite. Çünkü, yalnızca estetik değil, aynı zamanda sağlık sorunu bu.
Hemşirelik öğrencisi, henüz 21 yaşındaki Seda Nur Çalışkan, zayıflamak için internette reklamını gördüğü zayıflama çayını satın alıp kullanmış ve karaciğeri iflas etmiş! Neyse ki, maddi olanağı olduğu için organ nakli ile ölümden dönmüş.
Ya parası olmayan kurbanlar?
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.