İnsanın insanı sömürüsü “Tarım Devrimi” ile başlar.
Toprağı işlemeyi öğrenen insan, elde ettiği “ürün fazlasını” ne yapacağını düşündü. İçlerinden “güçlü ve zorba” olanlar, önce ürün fazlasına sonra da toprağa el koymaya başladılar. Böylelikle, insanlar arasında “zengin-fakir” ayrımı başladı!
Önce, ürün fazlası ve toprağa el koyan “bireyler” güç kazandı. Sonra, varlıklarını korumak için silahlı güç oluşturdular. Derken, “Devlet” ortaya çıktı. Ardından “Yasalar” belirlendi. Yasalar, “egemen gücün çıkarları” doğrultusunda belirlendi!
Güçlü olanlar, başka ülkelerin varlıklarına göz dikti. Savaşlar çıktı. Kimi savaşlar “din adına” çıkmış görünse de, biraz Tarih Bilinci” olan her insan bilir ki, “Haçlı Seferleri” de dahil, tüm savaşlar “çıkar savaşıdır!”
Bir zamanlar, kılıç – kalkan, mızrak, gürz ve mancınıkla yapılan savaşlar, “bilim ve teknolojiye” önem veren ülkelerde savaş araç gereçlerinde de önemli değişimler yarattı. Daha üstün silahlara ve daha güçlü ekonomiye sahip ülkeler dünyada egemen olmaya başladı.
“Fetih Dönemi” bitti, “Sömürgecilik” dönemi başladı.
Sömürgeci Devletler, sömürge ülkelerinde her zaman “İşbirlikçiler” buldular.
Sözü “Anzavur Ahmet’e” getireceğim.
Osmanlının çöküş döneminde, ilk “paylaşım savaşı” olan 1. Dünya Savaşı’na girdiğinde, Osmanlı’nın elindeki petrol kaynaklarına el koymak için, İngiltere “Lawrens” adlı bir ajan üretti. Bir İngiliz subayı olan Lawrens, mükemmel Arapça ve İslam değerlerini öğrendi. Mekke Şerifi Hüseyin’i ikna ederek, HALİFESİ ve PADİŞAHI olan Osmanlı Sultanını arkadan vurdu!
Osmanlı yenik düştü ve SEVR Antlaşması ile kalan toprakları sömürgeciler arasında paylaşıldı.
Osmanlı Sarayı’nda ve saray çevresinde “İngiliz ya da Amerikan Mandası” istemleri ortaya çıktı! “İngiliz Muhipleri Derneği” bu amaca hizmet için kuruldu ve Saray’dan beslenen pek çok kapıkulu da bu derneğin aktif üyesi oldu.
Mustafa Kemal ve arkadaşları, Anadolu halkı ile bütünleşerek, önce “Kuvayı Milliye” adı verilen sivil mücadele gücü ile sonra da düzenli ordu ile mücadeleye başladılar.
Anzavur Ahmet, İngiliz dostu ve Hilafet yanlısıydı. Osmanlı Sarayı’nın onayı ve İngilizlerin silah ve para desteği ile, kurtuluş mücadelesi veren Kuvayı Milliye’yi yok etmek için, “Kuvayı Muhammediye” adını verdiği bir silahlı güç oluşturdu. ( 1 Ekim 1919)
Düşünelim;
Osmanlı orduları terhis edilmiş ve silahları toplanmıştı. İngiliz İşgal Güçleri Komutanı’nın bilgi ve onayı olmadan böyle bir silahlı gücün oluşması mümkün değildi.
Anzavur Ahmet, başlangıçta hayli başarılı da oldu. İşgal ettiği bölgelerde; “Allahümme sallia ala seyidine Muhammed. Hoş geldin Anzavur Ahmet” haykırışlarıyla karşılanırdı!
Anzavur da, toplanan kalabalıklara; “Elimde Ferman, göğsümde Kur’an, kalbimde iman. Beni size önce Allah, sonra Padişah efendimiz gönderdi.”diye seslenirdi!
İngilizler, Anzavur’u, gösterdiği başarılar nedeniyle 500 İngiliz Altını ile ödüllendirdiler!
Ama, Anzavur ayaklanması 20 Mayıs 1920’de Anzavur’un yenilgisi ile sonlandı. Anzavur kaçtı ama, 1921 yılında Yeniçiftlik köyünde Mehmet Efe tarafından öldürüldü. Anzavur ayaklanmasının bastırılmasında, Çerkez Ethem’in büyük katkısı vardır!
Anzavur Ahmet nereden aklıma geldi?
Günümüzün emperyalistleri de, özellikle büyük enerji kaynaklarına göz diktikleri ülkelerde , Anzavur Ahmet kopyalarını bulup yetiştiriyorlar. Bunlar; insanların kutsal inançlarını kullanarak, aynı dine inanan kardeşlerinin kafalarını hunharca kesiyorlar. Örneğin; Irak, şu anda “Özgür ve bağımsız bir ülke” olma olanağını yitirmiş durumda! Kuzeyinde bir “Kürt Devleti” oluşturuldu. Kalan parçasında da biri “Sünni” diğeri “Şii” iki ayrı devlet oluşturulmaya çalışılıyor!
Libya, bir kör kuyuya sürüklendi. Suriye, parçalanmaya çalışılıyor.
Sıra İran’a gelecek. Sonra sıra bizde!
Irak, Suriye ve İran’ın ortak özellikler neydi? İsrail karşıtlığı!
Peki, bu ülkelerdeki gelişmeler sonucu kim kazanıyor? İsrail!
Bu kirli oyuna kimler destek veriyor?
Günümüzdeki Anzavur Ahmetler!
UYANMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ?!..
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.