Bugün 4 Aralık 2017.
Bugünkü adıyla Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF), yaygın adıyla “MÜLKİYE’nin” kuruluş yıldönümü.
Ben de, bu okuldan 43 yıl önce mezun olma onurunu yaşıyorum.
Bugün bu yazıyı kendime ve diğer mezunlarına keyif bahşetmek için yazmıyorum! Ülkemin bu günleri ile Mülkiye’nin kuruluş yılları ve sonrasını düşününce, “bu yazı yazılmalı” diye düşündüm!
1859 yılında, Osmanlı’nın yenilikçi padişahı Sultan Abdülmecit tarafından, Valilerin, Kaymakamların ve Kaza Müdürleri’nin görev ve yetkilerini belirleyen bir kanun çıkarılır. Bu kanun ve düzenlemeleri uygulayacak Kaymakam ve Müdürleri yetiştirmek için de Mekteb-i Mülkiye kurulur. Bu okula sınavla öğrenci alınır. Okulda, Yazı Yazma Bilimi, Kompozisyon, Matematik, Geometri, Tarih, Coğrafya, İstatistik ve Fransızcanın yanı sıra Osmanlı Devleti Kanunları, Devletler Hukuku, Ekonomi ve Politika gibi meslek dersleri verilir.
Abdülmecit, babası 2. Mahmut’un ıslahat (yenileşme/iyileştirme) çabaları ortamında yetişmiş, geleneksel eğitimin yanı sıra Batı eğitimi de almıştır. Babasının ölümü üzerine 17 yaşında tahta çıkmış ve 22 yıl hüküm sürmüştür.
Abdülmecit, döneminin en önemli olayı “Islahat Fermanı” ile tanınır. Ama, Osmanlı’da pek çok köklü değişim ve yenileşmenin de mimarı olmuştur. Osmanlı’da hukuk, bilim ve kültür alanında önemli değişimlerin adıdır.
Ne var ki, oğlu 2. Abdülhamit, 1890’dan itibaren okulun programına müdahale eder; tarih dersleri azaltılır, Felsefe dersi kaldırılır! Yerine din dersleri konur! Günümüz AKP iktidarının eğitim anlayışı da bu değil mi?
Ancak, Abdülhamit de takipçileri de şu evrensel yasayı bilmiyor olmalılar! “Değişmeyen tek şey değişimdir!”
Tarih, doğal akışında şekillenir.
Bilime, sanata ve teknolojiye ters bakan Osmanlı, “üretimsizliğin doğal sonucu” olarak geriler, çağın dışına sürüklenir ve Kırım Savaşı ile birlikte ağır dış borç yükü altında ezilir.
2. Abdülhamit döneminde Osmanlı alacaklarını tahsil için, İstanbul’da kurulan “Duyun-u Umumiye” ile Osmanlı’nın varı yoğu ( limanları, elektrik-telefon idareleri, Şirket-i Hayriye ve Yaprak Tütün ve Müskirat İşletmeleri) yabancı şirketlerce paylaşılır.
Daha sonra Osmanlı, yeni dost! Alman komutanlar yönetiminde 1. Dünya Savaşı’na katılır, yenilir!
Mülkiyeliler büyük bir kahır içindedirler. Ama her koşulda, geleceğe yönelik umut ve iradeleri vardır!
Mondros Mütarekesi üzerine Mülkiyeli öğrenci Cemal Edhem ünlü Mülkiye Marşı sözlerini yazar. Müzik öğretmeni Musa Süreyya da besteler;
“Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz/ Ey vatan göz yaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.”
Bugün, ülkemizin hemen tüm kamusal varlıkları yabancı şirketlerin eline geçmiştir. Sürekli borçlanan ve bütçesinin önemli bir kısmını “borç faizleri” ile tüketen, üretimde geri, sattığından çok dış alım yapan, emeği ile yaşayanların perişan olduğu, ağır vergilerle ezilen bir Türkiye ’deyiz.
“Yolsuzluk-kara para aklama” ülkemizin bir kara lekesi!
Üstelik, tüm komşularımız, Avrupa ve dünya ülkeleriyle dalaş halindeyiz!
Ülkemiz terör ve parçalanma tehdidi altında! Ulusal güç ve moralimiz süratle düşüyor.
Ama bu koşullarda dahi, önce Mustafa Kemal Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi” ve sonra “Mülkiye Marşı” sürekli dilimizde ve gönlümüzde olmalıdır.
“Ey vatan göz yaşların dinsin, yetiştik çünkü biz” sözlerini tüm ulus olarak söylemeliyiz!..
Bir mezunu olmaktan onur duyduğum SBF’de öğrencileri olmakla onur duyduğum ve aklıma ilk gelen;
Muammer Aksoy, Mümtaz Soysal, Cahit Talas, Bahri Savcı, Cevat Geray, Suat Bilge, Seha L. Meray, Bedri Gürsoy, Bülent Daver, Nermin Abadan Unat, Mahmut Tali Öngören ve Mehmet Selik hocalarım başta olmak üzere, bende emeği ve hakkı olan tüm hocalarıma içten saygılarımla.
Nice yıllara Mülkiye…
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.