Bugün, Birleşmiş Milletler “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” nin tüm dünya ülkelerince kabul edilişinin yıldönümüdür.
İlk insanlar “ÖZGÜR” insanlardı.
Çünkü, onları sömüren bir “egemen güç” yoktu.
Devlet yoktu.
Ordu, polis, yasa yoktu.
Mülkiyet yoktu; “zengin-yoksul” yoktu.
Irkçılık, din, mezhep kavgaları yoktu.
Sonra, toprağı işlemeyi öğrendi insan. Birileri, “ürün fazlasına ve toprağa el koydu!” İşte ilk büyük devrim ve ilk büyük soygun!”
Toprağa sahip olan, kendi egemen düzenini kurdu; kendi çıkarına göre yasa koydu, Ordu kurdu. “Efendi-köle” ilişkisi böyle başladı!
Ardından, “Keşifler” denilen “Kıtalararası sömürü” başladı. Başka ülkelerin zenginlikleri soyuldu! İnsanları köle yapıldı.
Ve, İkinci Büyük Devrim, “Sanayi Devrimi” oldu.
“Üretim araçlarına ve sermayeye” sahip olanların egemen oldukları düzen başladı. Bu kez, “zincirsiz köleler” yani işçiler vardı! Bu düzenin de yasaları “egemen gücün çıkarlarına” uygundu!
Zamanla “hak bilinci” oluştu.
“Daha İNSANCA YAŞAMAK” istemi “bilinç” ile birleşince, ezilen sınıfların “hak mücadeleleri” ortaya çıktı.
İnsanlık bu uğurda çok ağır bedeller ödedi!
İki büyük savaş yaşandı.
Sonunda, “Dünya Barışını sağlamak” adına, 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Örgütü’ne üye olan devletler, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini” onayladılar.
En temel haklar; Yaşama hakkı, kişi güvenliği, suç kanıtlanıncaya kadar suçsuzluk, işkence yasağı, tarafsız mahkemelerde yargılanma hakkı idi.
İnsanın “Siyasi Hakları” da vardı; düşüncelerini açıklama, inanç ve ibadet özgürlüğü, haberleşme ve bilgi edinme hakkı, toplantı-gösteri, dernek kurma, kamu hizmetlerine katılma, genel-eşit oya dayalı seçim hakkı.
İnsanın “Ekonomik hakları” vardı; Çalışma ve işsizlikten korunma hakkı, eşit işe eşit ücret, sendika, sağlık ve eğitim hakkı.
Ve, “Kültürel Haklar” vardı; Kendi kültürünü yaşamak, bilim ürünlerinden yararlanmak gibi.
Bu Bildirge’nin altına imza koyan devletler, bu haklara aykırı uygulamalar yaparlarsa, vatandaşlarının “iç hukuk sürecini tükettikten sonra” Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi-AİHM’ne başvurma ve alınacak karara uyma sözü de veriyorlar.
Peki, yaşadığımız ülkede yukarıda özetlenen “İnsan Hakları” eksiksiz yaşanabiliyor mu?
- Trafik kazaları, İş kazaları, Töre cinayetleri, Kadın cinayetlerinde dünyanın en kötü ülkelerinden biriyiz! “Yaşama Hakkı” nerede?
- Mahkemeler tarafsız mı? Dini cemaat tutsağı, siyasal iktidar karşısında eğilen Savcı ve hakimler yok mu? Türk Ordusuna ve aydınlarına “kumpas” davalarını kimler açtı, kimler hüküm verdi? Siyasi iktidar üst mahkeme kararlarını uyguluyor mu?
- Siyasi iktidar muhalefete karşı “hoşgörülü” mü? Öyleyse; en ağır ithamlar ve hakaretler nedir?
- “Haber alma hakkı” yaşanabiliyor mu? Öyleyse, gazeteciler neden “hüküm giymeden uzun süre tutsak” kalıyorlar? Neden bazı gazeteler “aynı manşetlerle” siyasi iktidar dalkavukluğu yapıyorlar? TRT ekranları neden muhalif seslere kapalı?
- İşsizlik, gelir dağılımı adaletsizliği bu ülkenin en büyük sorunu değil mi?
- Sendikal özgürlük var mı? Var ise, sendikalı işçilerin işten atılmaları neden? Neden hala “12 Eylül Faşizminin iş yasaları” yürürlükte? Üstelik; “Esnek çalışma, taşeron işçilik, stajyer işçilik” gibi köle düzenleri egemen?
- Sağlıkta “Sosyal Devlet’i” görebiliyor muyuz? Neden hemen her gün ölümcül hastalığa yakalanmış bir yavrunun yaşaması için “hayırseverlerin maddi katkıları” bekleniyor? Neden özel sağlık kuruluşları hızla çoğalıyor?
- Eğitim ve kültürel haklarımızı kullanabiliyor muyuz?
- Bir inanç grubunun Diyanet İşleri Başkanlığı’nca bile “yok sayılıp aşağılanması” yaşanırken, toplum içinde “mezhep farklılığı” nedeniyle düşmanlık önlenebilir mi?
SİZ; bir “vatandaş” ve öncelikle bir “İNSAN” olarak, bu ülkede İnsan Hakları’nın eksiksiz uygulandığına inanıyor musunuz?
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.