MUSUL’DAN ÇANKAYA’YA

 

Ortadoğu’da olan her önemli olayı büyük fotoğrafa göre yorumlamak lazım. Burada ABD’nin ilk hedefi İsrail’i korumak ve geliştirmektir. Bölgedeki her gelişme öncelikle bu çerçevede değerlendirilmek zorunda.

İkincisi dünyanın en önemli enerji kaynaklarına sahip bu bölge hem ABD’nin ve uluslararası petrol tröstlerinin ve hem de Çin, Rusya ve İran üçlüsünün vaz geçemeyeceği öneme sahiptir.

Türkiye ise eski toprakları olan bu bölgenin lideri olma hevesi içinde. Bunun yanında bu enerji kaynaklarıyla komşuluğun verdiği ekonomik avantajları kullanmaya niyetli olan bir devlet konumunda.

Soner Yalçın’ın ifadesiyle, “plan belli: Irak’ı üçe bölmek. Sünni Kürtler, Şii Araplar ve Sünni Araplar. Keza Suriye de böyle bölünmek isteniyor. Ve Türkiye de…

Bölgede ulus devletlere düşmanlığın nedeni küçük devletçikler oluşturmaktır.
Sünni Türkler, Alevi Türkler ve Sünni Kürtler’den oluşan parçalanmış bir Türkiye istemiyorlar mı?”

*****

BU IŞİD DE NEREDEN ÇIKTI?

Irak-Şam İslam Devleti Örgütünün (IŞİD), dünyanın en önemli petrol merkezlerinden birinde, Irak’ta bir anda 4 milyon nüfusu bulunan geniş bir alanı kontrol eden bir bölge gücü haline gelmiş oluvermesi herkesi şaşırttı.

IŞİD başta Musul olmak üzere dört kenti yıldırım hızıyla ele geçirdi. Musul’da 30 bin kişilik mevcudu olan iki Irak tümeni 800 IŞİD militanına karşı hiçbir direniş göstermedi. Musul’daki askeri üsten, çok önemli silahlar (zırhlı araçlar, roketatarlar, muhtelif silah ve cephane) ele geçiren IŞİD Musul Merkez Bankası ve diğer bankalardan 420 milyon dolar “ganimet” elde etti.

Buna işgal edilen bölgede günlük 200 bin varil petrol üretildiğini, günlük 320 bin varil petrol işleme kapasiteli bir rafinerinin mevcut olduğunu eklersek, IŞİD’in ne büyük ekonomik bir güce kavuştuğunu anlarız.

“Örgütün, Türkiye’nin Gaziantep’ten Mardin’e uzanan Suriye sınırı boyunca dört sınır kapısını kontrol ettiğini” de hatırlarsak Türkiye için önemini daha iyi vurgulamış oluruz.

Daha önce El Kaide’ye bağlı olan IŞİD’in bu kadar güçlenmesinin bir sebebi örgütle Saddam’ın Baas rejimi arasında kurulmuş olan işbirliği. “Örgütün Irak’taki lider kadrosunun önemli bir kısmını Saddam rejiminin kurmayları oluşturuyor.”

IŞİD, Başbakan Erdoğan’ın El Nusra, El Kaide, Hamas, Müslüman Kardeşler gibi “İslamcı kardeşleri” nden biri… Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu ikilisi onları kullanarak “bölgesel güç”, arkasından “küresel güç” olmayı hesap etti. Suriye’de Esad’ı düşürmek için bu örgütlere stratejik ve lojistik destek verdi. 

“Sonra da Türkiye, ABD’nin baskılarına dayamayarak, bundan 10 gün önce bu örgütler arasında en etkin olan IŞİD ile El Nusra’yı terörist listesine dâhil etmek zorunda kaldı.”

*****

IŞİD KÜRDİSTAN KURULMASININ ARACI

Bu arada Barzani fırsatı değerlendirerek peşmergeleriyle Kerkük’ü hâkimiyeti altına aldı bile.

Dr. Tuğçe Varol Sevim’in yorumuna göre, “IŞİD’in Irak’a saldırması ve Erbil ile Bağdat’ın arasına yerleşmesi başlı başına Kürdistan’ın kurulması için bir operasyondur.” Meselenin özünde enerji ve para ile ilgili bir strateji mevzusu bulunmaktadır. Çok kısa bir süre içerisinde Kerkük başkentli Kürdistan’ın da ilanı söz konusu olabilir ve hem IŞİD hem de Perşmergeler ile mücadele edemeyecek durumda olan Bağdat hükümeti de bu durumu kabullenmek zorunda kalabilir.

*****

IŞİD’İN ELİNDEKİ TÜRK ESİRLER

IŞİD Türkiye’nin Musul’daki Başkonsolosluğu’nu basarak, Başkonsolos’un yanı sıra 49 personeli rehin aldı. Kamyon şoförleri ile birlikte örgütün elindeki Türk rehine sayısı 80’i buldu.

İşgal sürpriz miydi? Hayır. Konsolosluk işgalinden bir gün önce MHP Milletvekili Sinan Oğan TBMM kürsüsünde, “besleyip büyüttüğünüz IŞİD Musul Başkonsolosluğumuzun etrafını sarmış durumda” dedi.

Başkonsolos Öztürk Yılmaz, “IŞİD Musul’u ele geçirebilir” uyarısında bulundu. Musul Valisi Useyil Nuceyfi kentten kaçmadan önce Başkonsolos Yılmaz’ı arayıp konsolosluğu terk etmelerini istedi.

Ve dahası Musul’daki Fetullah Gülen okulları 3 gün önce tahliye edildi.

*****

Peki, Başkonsolosluk neden boşaltılmadı?

Bununla ilgili 3 yorum var:

  1. Türkiye Dışişleri Bakanlığı IŞİD’in Musul’a bu kadar kolay gireceğini tahmin edemedi.
  2. Musul’a girse bile “IŞİD bizim dostumuz, Konsolosluğumuza dokunmaz” diye düşündü.
  3. “Cumhurbaşkanı olabilmek için Erdoğan’ın tek ihtiyacı, milli duyguları kabartacak bir operasyondur. Türkiye esir edilen Türkleri kurtarmak için Musul’a girerse ‘Musul Fatihi’ olur ve kesinlikle Cumhurbaşkanı seçilir.”

İlk iki ihtimal, Dışişleri Bakanı ile MİT Başkanı’nın istifasını gerektirecek kadar, açık bir diplomatik basiretsizlik ve istihbarat başarısızlığı demek.

Şimdi üçüncü ihtimal ile büyük fotoğrafı birlikte değerlendirelim.

Büyük İsrail Projesi” için Kürdistan kurulması önemli bir basamaktır.

Kuzey Irak’taki Kürtler’in Araplara karşı korunması bu amaç için gereklidir.

ABD bölgeden çekildiğine göre, bu korumayı yapmak üzere “Türk Ordusu’ndan bir tampon oluşturmak” ilk düşünülecek seçenektir.

Yani “Musul Fatih’i” fikrinin gerçekleşmesi ABD/İsrail planına hizmet etmesine bağlıdır.

*****

MÜSLÜMAN’A KARŞI CİHATÇILAR

İçimizdeki bazı kalemler hemen “Yeni Osmanlıcılık” hevesleriyle “cihat” duygularını ateşlemeye çalışacaktır.

Siz bu kişilerin Müslüman olmayanlara karşı cihat yapılmasını desteklediğini duydunuz mu?

Irak’ın işgalinde, Libya’nın tarumar edilişinde işgalci gayrimüslim güçlere karşı cihat etmek şöyle dursun, işgalcilere yardımcı ve duacı olmadılar mı?

Dileğim Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu dolduruşlara gelmeyecek kadar basiret göstermesi ve böyle bir maceraya girişilmesine engel olmasıdır.

*****

HAVA KUVVETLERİ OPERASYON YAPABİLİR Mİ?

Türk rehineleri kurtarmak ve bunun yanında Erdoğan’ı kahraman yapmak için bir seçenek daha var:

İsrail’in, Telaviv’den 4200 kilometre uzaklıktaki Entebbe Havaalanı’na uçar birliklerle yaptığı harekâtla yaptığı gibi, uçar birlikler ile adeta tereyağından kıl çekercesine rehineleri kurtarmak.

Hava kuvvetlerimiz Diyarbakır’da kendi birliği içindeki bayrağın indirilmesini önleyemedi. Bu hale gelen aynı hava kuvvetlerimizin Entebbe tarzı bir operasyonu yapabilecek imkân ve kabiliyete sahip olduğuna inanmak fazla iyimserlik olur.

Ayrıca “bir yandan Musul’da Türk diplomatik tutsakları bulunurken Musul ve Kerkük coğrafyasındaki bütün Türkmenler IŞİD tehlikesi altındadır. (Nitekim IŞİD Telafer’i de ele geçirdi.) Türkiye, Türkmenler için askeri bir müdahale yapacak olsa, IŞİD’ın elinde Türk diplomatlar var. Yine Türkiye, diplomatlar için askeri bir müdahale yapacak olsa tüm Türkmenler hedef haline gelecektir. Diğer yandan IŞİD’in Türkiye’de de saldırılar düzenleme ihtimali bulunmaktadır.”

Özetle, Musul üzerinden Çankaya’ya giden yollar kapalıdır. Türkiye’nin Musul’a askeri müdahalesi çok zayıf bir ihtimaldir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ruhittin Sönmez - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler