Nihayet tekrar “konuşan baro”muz oldu

Kocaeli Barosu, önceki gün, kuruluşunun 76’ncı yılını geride bıraktı.

Baro Başkanı Av. Sertif Gökçe, yıldönümü nedeniyle kamuoyuna bir bildiri yayınladı.

Önemli bir bildiri…

Yargının içinde bulunduğu durumu anlatan, kuvvetli mesajlar veren bir bildiri…

Ancak bu bildiri gün içinde gelişen “polisiye haberleri” yüzünden kaynadı gitti.

Yazık oldu!

***

Dün sabah bildirinin tam metnini yazı işlerinden isteyip başından sonuna kadar dikkatle okudum.

Ve dedim ki kendi kendime:” Epeydir bizim baro susuyordu, şimdi tekrar konuşan bir baromuz oldu. Kocaeli Barosu, özüne geri döndü…”

Neden bu görüşte olduğumu yazının sonunda anlatacağım…

Ama önce o bildirinin önemli bölümlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Baro Başkanı Sertif Gökçe diyor ki:

”Bugün baromuzun yeni yaşını coşkuyla, görkemli bir şenlikle kutlamak isterdik. Ne var ki Kocaeli Barosu avukatları olarak, Türkiye’de hukukun karanlık çağının yaşandığı bir dönemde kaygısızca gülmemiz, eğlenmemiz söz konusu olamaz.”

İlk paragraf, ilk bravo!

İnsanların “özü” ile “sözü” bir olmalı.

Baro yönetiminin aldığı karar doğru.

Gökçe, devam ediyor:

“Artık kurumlar, kişiler değil, bizzat hukukun kendisi bir siyasi rant aracı haline gelmiş, yargı kararları işlevini yitirmiş, devletin adalet üzerine inşa edildiği unutulmuştur. Bu hayati gerçeği unutanlar, gaflet uykularından uyanmamak için savunmanın temsilcisi olan biz avukatları susturmaya çalışmaktadırlar.”

*”Yetersiz yasal düzenlemelerle ve niteliksiz hukuk fakülteleriyle mesleğin itibarı tüketilmiş, kamu görevi ifa eden avukatlar adliye koridorlarında hakarete uğramış, kelepçelenmiş, darp edilmiştir. Oysa savunmaya herkesin ihtiyacı vardır. Son bir yılda ülkemizde yaşanan gelişmeler, bu ihtiyacı tekrar tekrar örneklemiştir.”

*”Savunma;  vazgeçilmez, engellenemez bir haktır. Bu hakkın icrası için avukatlar, en güç zamanlarda dahi görevlerini layıkıyla yerine getirmiştir. Meslektaşlarımız tüm baskılara karşı yılmamış, zorluklara direnmiş ve savunma kürsüsünü asla terk etmemiştir.”  

Sertif Gökçe, bildirinin bu bölümünde “bağımsız yargı”nın önemine dikkat çekiyor:

*”Hukuk devletinin olmazsa olmazı bağımsız yargıdır. Kuşkusuz bağımsız ve adil bir yargının varlığı ise onun üç kurucu unsurundan biri olan savunmanın güçlü ve etkin olmasına bağlıdır.”

*”Antik kültürlerden bu yana savunma mesleğini yürüten avukatlar ve onların meslek örgütleri olan barolar bu işlevi ile çağdaş demokrasinin en temel kurumlarından olmuşlardır. Barolar, hem avukatlık meslek sorunlarını çözmek hem de hukukun üstünlüğünü karşılamak görevi ile karşı karşıyadır. Bu iki görev bir anlamda ikiz kardeş gibidir.”

*”Hukukun üstünlüğünü tanımayan antidemokratik rejimler, savunma mesleği ve örgütleri ile sürekli çatışma içine girerler. İnsan hakları ihlalleri, savunma hakkı ihlalleri ile hep el ele yürümüşlerdir. “

Gökçe, bildirinin bundan sonraki bölümünde, hükümetin, “avukatların dosya inceleme yetkisini engellemeye” yönelik girişimini eleştiriyor.

”Avukatların soruşturma dosyasına erişimlerini kısıtlayan hükümler, Mart 2014’te siyasi iktidar tarafından kaldırılmıştı. Üzerinden 8 ay dahi geçmeden kaldırılan hükümlerin yeniden Meclis’e getirilmesi tam bir çelişkidir. Yapılan bu değişiklikle, anayasal bir hak olan ‘savunma hakkı’na önemli bir darbe vurulmaktadır. Dosyaya erişemeyen müdafi, müvekkili lehine sağlıklı bir savunma hazırlayamayacaktır. Burada mağdur olan yurttaşlar olacaktır.”

Ve bildirinin son bölümünde çok önemli bir tespit:

“Birbirinin tam zıttı olan yasal değişiklikler, son dönemde ülkemizde nasıl yasa yapıldığının en somut göstergesidir. Yasalar; hukuka, sorunların çözümüne ve sağlayacağı faydaya göre değil, tamamen siyasi iktidar için günün ihtiyacına uygun şartları sağlamak adına çıkarılmaktadır.”

 

Sertif Gökçe’yi kutluyorum

Sertif Gökçe, “çiçeği burnunda” bir başkan.

Göreve başlayalı 20 gün oldu.

Bu, ilk bildirisi!

İyi bir başlangıç yaptı.

Kendisini kutluyorum.

Bildiğim ve gördüğüm kadarıyla yönetim kurulunda da bir sıkıntısı yok.

Çevresinde, “temel ilkeleri aynı” isimler var.

Nedir bu ilkeler?

*Adalet…

*Hukukun üstünlüğü…

*Bağımsızlık…

*Demokrasi…

*İnsan hakları…

Değişmez, değişmemesi gereken çizgiler bunlar!

Doğrusunu söylemek gerekirse, 76 yıllık tarihinde Kocaeli Barosu yönetimleri çoğunlukla bu çizgideydi.

Bazı dönemlerde sapmalar oldu.

Seçimi kazanabilmek için “karma yönetimler” yaptılar.

İçlerinde “ayrılıkçılar” dan tutun da, her görüşten insanlar vardı.

Tam bir curcuna!

 Hatırlıyorum, bazen yönetimdeki bir grup “baro” adına bildiri yayınlar, iki saat sonra diğer grup “Biz bu açıklamaya katılmıyoruz” diye açıklama yapardı.

Gördüğüm kadarıyla, o “kimliksiz ve kişiliksiz günler” geride kaldı.

Baro, “özü” ne döndü.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M.Tanzer Ünal - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler