Partili medya patronu, partili gazeteci…

Önce lafı uzatmadan kendi görüşümü söyleyeyim…

Bir gazete patronunun, bir gazetecinin “partili” olması; gazeteciliğin özüyle, mesleğimizin etik ilkeleriyle kesinlikle bağdaşmaz.

Çünkü…

*Gazeteciliğin özünde, bağımsızlık vardır.

*Hür düşünce vardır.

*Vicdan özgürlüğü vardır.

Partili olduğunda…

*Bağımsızlığını kaybedersin.

*Hür düşünemezsin.

*Vicdanın özgür olamaz.

Partili olduğun andan itibaren…

*Aklını ve vicdanını, üye olduğun partiye kiraya vermiş sayılırsın.

*Senin yerine artık başkaları düşünecek, başkaları vicdan muhasebesi yapacaktır.

*Sen artık özgür değil, tutsaksın. Üye olduğun partinin kapısında kulsun.

Eğer “medya patronu” isen…

*Gazeten, artık “gazete” değil, “parti bülteni”dir.

*Televizyonun, artık “televizyon” değil, “partinin sesi”dir.

Eğer “partili gazeteci” isen…

*Adı üstünde, sen artık gazeteci değil, “parti kalemşörü”sün.

*Okur sana “gazeteci” gözüyle değil, “parti yalakası” gözüyle bakar.

Eğer “partili gazeteci” değil de, “partili bir medya patronu”nun yanında çalışıyorsan…

*Durumun daha da vahimdir. Kişiliğini kaybetmiş, kalemini satmışsındır.

*”Partili medya patronu”nun her söylediğini yerine getirmek, “sahibinin sesi” olmak zorundasın. Yaptığın artık “gazetecilik” değil, istek doğrultusunda “tetikçilik” veya “yalakalık” yapmaktır.

 

Bütün bunları neden yazdım?

Durup dururken değil!

Önceki gün televizyonun karşısına geçtim AKP kurultayını izliyorum…

Yeni “Merkez Karar ve Yürütme Kurulu” listesi açıklandı, baktım, listede Ethem Sancak da var.

Tamam, Ethem Sancak, “havuz medyası” dediğimiz, iktidar hayranı, kayıtsız şartsız iktidar destekçisi, “medya patronu”!

Sanırım şu sıralar Akşam ve Star gazetelerinin sahibi…

Yaptıkları zaten gazetecilik değildi, şimdi artık tescillendi.

Tabii Ethem Sancak, “partili medya patronları”na tek örnek değil.

Yerel ve ulusal basında kendisi gibi pek çok isim var.

Özellikle son yıllarda, “partili gazeteciler” ve “partili medya patronları” hızla çoğaldı.

Sonucunu görüyoruz, medyanın durumu ortada!

 

Genç gazetecilere tavsiyem

Yaşım, 70…

Biz geldik gidiyoruz.

Genç gazeteci arkadaşlarıma seslenmek istiyorum.     

Gazetecilik yapmak, hayatınızı bu meslekten kazanmak istiyorsanız, sakın herhangi bir siyasi partiye üye olmayın.

Gazetecinin partisi olmaz.

Eğer gazeteci bir siyasi partiye üye olursa, “gazetecilik” yapamaz.

Yapar, yaptığı “gazetecilik” değildir.

“Medya patronları” ise daha dikkatli davranmak durumundadır.

“Medya patronları”nın sadece kendilerinin değil, eşi ve çocuklarının da partili olmaları kabul edilemez.

Doğru değildir…

Etik değildir…

Tekrar ediyorum, gazeteciliğin özü “özgürlük”tür!

Bir partiye girerek, aklını ve vicdanını bu partiye teslim etmiş kişiler, özgür değildir.

Özgür olmayan insanlar da “gazetecilik” yapamaz.

Bunu sakın unutmayın!

 

Nasıl anılmak istersiniz?

Bu soruyu ülkemizin efsanevi işadamı Hüsnü Özyeğin’e sormuşlar.

Özyeğin’in cevabı, “Adam gibi adam, denilsin yeter” olmuş.

Tek cümle!

Üç sözcükten oluşan, pek çok şey anlatan tek cümle…

Bu arada haber vereyim, işadamı Hüsnü Özyeğin’in yaşam öyküsü “BİR DÜNYA KURMAK” adlı kitapta toplandı.

Meslektaşımız Rıdvan Akar tarafından 9 yılda hazırlanan kitap, raflardaki yerini aldı.

Kitabın gelirinin, Özyeğin Üniversitesi Fırsat Eşitliği Burs Fonu’na aktarılacağı açıklandı.

Ben de henüz almadım, bugün alacağım, okunmayı bekleyen kitapların önüne koyacağım.

Hüsnü Özyiğin’in, herkese örnek olabilecek girişimci bir kişiliği var.

Kendisinin iş dünyasındaki lakabı, “Seri girişimci”…

Bugüne kadar 12 ülkede 100’e yakın şirket kurmuş.

Özellikle gençlere okumalarını öneririm.

 

Muş kaşarı

Hep “Kars kaşarı-Trakya kaşarı” bilirdik ya…

Markete gidince ya birini, ya öbürünü isterdik…

Şimdi her ikisinin de pabucu dama atıldı, haberiniz olsun.

Bir süredir en beğenilen kaşar, Muş kaşarı!

Çok yerde bulunmuyor, bulursanız hiç çekinmeden alın, deneyin!

Bu kıyağımı da unutmayın.

 

Şu mayısın yaptığına bakın!

Hadi mart ayını biliyorduk, kapıdan baktırıyordu, kazma kürek yaktırıyordu…

Ya mayısa ne oluyor?

Yahu, sonuna geldik akşamları hâlâ tir tir titriyoruz.

Hafta sonunda İstanbul’daki torunlar geldi, üşümesinler diye kaloriferi yaktık.

Olacak şey mi?

Anlaşılan mayıs huy değiştirdi…

Kendini mart mı sanıyor ne!

 

Bir görüş

“Kâfirlerin iktidarı bile, eğer âdil ise sürebilir. Ama müminlerin iktidarı, eğer adaletsiz ise mutlaka yok olur.” Hz. MUHAMMED 

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M.Tanzer Ünal - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Aslıhan Binali Yıldırım karatağ - Geçmişte bi ailem varmış iznik Belediye Başkanı.bi aile tamamen üvey.bi adamın annesi oğluna çok yatak haya edince denize atmış o adam kendisini..bi daha gelmemiş.Erol Demirhisar ın tanıdığı bir adam çıkacak . Recep Altepe ailem üveyde belki gerçeğinin resimlerini bulurum dedim.sonra kadın oğluna olan aşkından tüm heryeri sular altında bırakacakmış.Ateş komiser bilir susar.o adam yok da hiç tanımadığım gerçek babamda denize atmış kendisini.ailesi neden öldü bilmezmiş.Binali Yıldırım saol.Aslıhan karatağ [email protected] .kamer genç

Yanıtla . 1Beğen . 0Beğenme 22 Mayıs 17:15


Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler