Polemik…

Dini bayramlar, özellikle Kurban Bayramı, son dönemlerde bazı tartışmaları da beraberinde getirmeye başladı.
Kurban kesmek yerine parasını bağışlamaktan tutun nelerin kurban edileceğine kadar, yoğunlukları farklılaşsa da, benzer tartışmaları her yıl yaşar olduk.
Aslında bu tartışmaların bazılarının altında yatan bir başka husus daha var ki konu din olunca insanlar adeta bir “polemik” şeklinde tartışır: Şekil mi önemli öz mü?
Bazen şu şekilde de ifade edilir: Kalp temizliği her şeyden önemli...
Bu ifade çoğu zaman ibadet yapmamanın mazereti olarak da vurgulanır.
Evet, kalp temizliği hakikaten mühimdir.
Kalbiniz “dosdoğru” olmazsa, şeklen ne yapsanız anlamsızdır.
Çünkü yaptığınızı içselleştirmiyorsunuz demektir.
Fakat kalbin dosdoğru olmasını nasıl sağlayacağız?
Yani özü korumanın yolu nedir?
Veya şöyle soralım: Şekil özün korunmasına yardımcı olur mu?
İslam’ın getirdiği çözümü bizlere sunan temel örnek Hz. Peygamber’dir (S.A.V.).
Dolayısıyla bir Müslüman için “kalbi en temiz insan” da Hz. Peygamber’dir (S.A.V.).
Ve biz O’nun (S.A.V.) sadece beş vakit namazla değil, “gece namazıyla” da mükellef tutulduğunu görüyoruz!
Demek ki özün muhafazasında “şeklin” de yeri mevcuttur. Çünkü şekil özün bir yansımasıdır ve devamlılığına ve hatırlanmasına da vesile olur.
Hareketlerinize yansımayan bir inancın sağlamlığından bahsedebilir misiniz?
Ancak bu şeklin “özünün” idrak edilip hayata geçirilmesi şartıyla…
Bundan neyi mi kastediyorum?
Sadece şekli yerine getirerek özünü anlamadan ve içselleştiremeden yerine getirilen ibadetlerin ne kalp temizliğine ne de insanın olgunlaşmasına yardımcı olamayacağını.
Zira kalp ve davranış bütünlüğü olmazsa insanın şahsiyet bütünlüğü de tehlikeye girer.
İşte bu nedenledir ki Kur’an-ı Kerim, kurban ibadeti özelinde şekil ve öz bağlantısını şöyle vurgular: “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır…” (Hacc, 37)
Dolayısıyla özü şekle kurban etmeden birbiriyle mezcetmek İslam açısından önemlidir.
İbadetlerin önemi ve kalp temizliğine yardımcı olmaları da bu minvalde düşünülmelidir.
Bu nedenle söz konusu polemikler yerine “özü sözü bir” insanların nasıl yetişeceği üzerinde tartışmak daha makul olacaktır.
Zira hasret kaldığımız şeylerden biri de bu değil mi?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Banu Gürer - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler