Şeyh Sait’e fatiha!..

Eskiler, “Aslı hu Nesli hu” derler.

Yani her şey aslına çeker!

Siyaset sahnesinin kimi aktörleri, içlerindeki “gizli duygu ve hedefleri” ustaca saklayabilirler! Ama kimi zaman da saklayamaz, içlerindeki alacayı dışa vururlar!

AKP Diyarbakır İl Başkanlığı, büyük boy bir afiş hazırlamış ve asmış.

Afişte; “Her evet Şeyh Sait ve Arkadaşlarına bir Fatiha’dır.” Diyor!..

Ne demek istiyor?

Allah’ın biz insanlara verdiği en büyük hazine olan AKLIMIZLA düşünelim;

“Şeyh Sait” kimdir?

  • 1920’li yıllarda bu topraklarda ( Elazığ) yaşamış bir Nakşibendi Şeyhi.
  • Herhangi bir mesleği, üretkenliği yok! Geçimi din ticareti üzerinden!
  • Öncülük ettiği isyan hareketi sonrası, Musul Petrolleri’nin İngiltere’nin kontrolüne geçmesinde en önemli etken olmuş!

 

29 Ekim 1923’te Cumhuriyet Dönemi başlamış. 3 Mart 1924’de de “Hilafet” makamı kaldırılmış!

Genç Cumhuriyet, demiryolları ve fabrikalar açmaya başlamış.

Ancak; Lozan görüşmelerinde, “Musul Petrolleri” sorunu çözülememiş ve sorunun çözümü “Milletler Cemiyeti’ne” bırakılmış.

Oluşturulacak bir tarafsız heyetle Musul’da incelemeler yapılacak ve alınacak sonuca göre karar verilecek.

Ama, Musul Petrolleri üzerinde “Büyük Britanya” yani İngiltere’nin de gözü var! Üstelik, İngiltere’nin “Lawrance” gibi özel olarak yetiştirilmiş ajanları var! Bu tür ajanların cehaletle yoğrulmuş kişi ve toplumları etkileme gücü var! Birinci Dünya Savaşı sırasında Lawrens, Mekke Şerifi Hüseyin’i ikna ederek, Padişahı ve Halifesi’ni arkadan vurdurmuştu! Şimdi sıra genç Cumhuriyet yönetimindedir!

İngiliz uçaklarıyla Güneydoğu Anadolu ve çevresinde Arapça yazılmış bildiriler saçılır! “Cumhuriyet yönetiminin dinsiz yöneticileri Halifeliği ve Hilafeti kaldırdılar, din elden gidiyor” mealinde bildiriler.

Halkın cehaletinden ve dinden beslenen “Şeyhler” ayağa kalkar. En önde de Şeyh Sait!.

Onca yoksulluk içinde, nereden, nasıl bulurlar ama silah ve cephane göklerden zembille düşer önlerine!

“Asılacaksan İngiliz ipiyle asıl” dedikleri bir zamanda, 11 Şubat 1925’de, İngiliz silahlarıyla isyan başlar!

Cumhuriyet yönetimi bu isyanı bastırır, Şeyh Sait ve adamları 15 Nisan 1925’te yakalanarak Şark İstiklal Mahkemesi’ne çıkarılır. Mahkeme kararı ile Şeyh Sait ve 47 yönetici ölüm cezasına hüküm giyerler ve cezaları infaz edilir.

Bu gelişmelerden sonra, genç Cumhuriyet’in eli zayıflamıştır! Üstelik İngiliz donanması da Basra Körfezi’ne girmiş, sonunda 5 Haziran 1926’da yapılan Ankara Antlaşması ile Musul İngilizlerin manda yönetimine bırakılmıştır!

Bizim bilgi ve yazdıklarımıza itibar etmeyenler, başka kaynaklardan bu olayı inceleyebilirler.

Şeyh Sait, kolay gaza gelen, Şeriat yanlısı, bu uğurda emperyalist İngiltere ile –bilerek ya da bilmeyerek- işbirliği yapan, genç Cumhuriyet’e isyan eden bir kişidir.

Fransa’da 1789 Devrimi yapıldıktan sonra çeşitli isyanlar çıkmış ve yaklaşık 100 yıl Fransa’da kan gövdeyi götürmüştür. Cumhuriyet de bir başka tanımla “Türk Devrimi” dir!

Şeyh Sait isyanı ile,  İngiliz emperyalizmine boyun eğenler, “ulusal bir çıkarı” yok etmişlerdir!

Bugün,  Cumhuriyet’e karşı isyan eden Şeyh Sait’in adı caddelere, meydanlara verilmekte, “evet” oyu için adı kullanılmaktadır!

Şimdi, Şeyh Sait’in torunlarına şu soruyu sormak gerek;

“Evet” oyu verilirse Şeyh Sait’in yarım bıraktığı iş tamamlanacak mı?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Küpçü - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler