Sigara içtim FETÖ'cü değilim

Orduda FETÖ/PDY yapılanması ve sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyesi olduğu, Donanma Komutanlığında darbe girişimini yönettiği iddia edilen eski İstanbul...

Orduda FETÖ/PDY yapılanması ve sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyesi olduğu, Donanma Komutanlığında darbe girişimini yönettiği iddia edilen eski İstanbul Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, savunmasında, "İddia edildiği gibi Akar'a darbe bildirisini okuyup imzalaması yönünde telkinde bulunmadım. Sayın Genelkurmay Başkanımız kimlerle ne yaşadığını karıştırmış olabilir. Mehmet Dişli ilk ifadesinde böyle söylemiş ama ikinci ifadesinde ağır baskı altında olduğunu belirtip, ifadelerini değiştirmiştir." dedi. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 53'ü tutuklu, 13'ü firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.  Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde özel olarak yaptırılan 250 kişi kapasiteli salondaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve bazı yakınları katıldı. 

"TSK dışında kimsenin destekçisi değilim"

Yoklamanın ardından, olay tarihinde Akıncı Üssü'nde yakalanan, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyeleri arasında bulunduğu ve darbecilerin sözde atama listesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olacağı yer aldığı, Donanma Komutanlığında darbe girişimini organize eden ve yönlendiren konumunda olduğu, İstanbul ve Ankara'da darbe toplantısı organize ettiği, darbe girişimi sırasında Kocaeli'deki amirallere sürekli olarak talimatlar verdiği, eski Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'nin gözaltına alınmasını organize ettiği, olay günü eski Deniz Hava Üs Komutanı Tuğramiral Tezcan Kızılelma'dan 1 adet VIP uçak hazırlatmasını istediği, Deniz Kuvvetleri'nin darbe planı içindeki organizasyonunun sevk ve idaresini yaptığı iddia edilen eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık savunma yaptı. Darbe girişimi davasıyla ilgili Ankara'da iki ayrı dosyadan tutuklu yargılanan, bu davadan ise tutuksuz olan Harmancık, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini, TSK dışında hiçbir yapılanmanın üyesi, destekleyicisi veya yöneticisi olmadığını ileri sürdü. Harmancık, darbe girişimi öncesi hiçbir cuntanın parçası olmadığını ve aktif veya pasif olarak hiçbir toplantıya katılmadığını öne sürerek, o gece darbe girişimiyle kimseden direktif almadığını ve hiç kimseye de talimat vermediğini savundu. Bugüne kadar görevlendirildiği yerlerde kimsenin adamı olmadığını, hiçbir zaman "altın çocuk" olmadığını, "müjdelenmiş komutan" olarak görülmediği, sadece sıradan bir subay olduğunu anlatan sanık Harmancık, "Babam benim çok akıllı olmadığımı keşfetti ki beni askeri okula gönderdi." dedi.

"Sigara içiyorum, FETÖ'cü değilim"

Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan Coşkun'un temmuz ayında sigara içen kişilerin FETÖ üyesi olamayacağı şeklinde bir yazı kaleme aldığını ifade eden Harmancık, "Ben 16 yaşından beri kesintisiz sigara içiyorum. FETÖ, sigara içenleri bünyesinde barındırmaz. Akciğer filmlerimin çekilerek dava dosyasına dahil edilmesini ve Ahmet Hakan'ın davada bilirkişi olmasını, eğer olmazsa tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum." diye konuştu.

"Yurtta Sulh Konseyi'nin adı vardır kendisi yoktur"

Sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğuna dair somut belge veya tanık ifadesi olmadığını ileri süren Harmancık, şöyle devam etti:

"Benim bu konseye üye olmam anlaşılabilir değildir. Listedeki isimler incelendiğinde sadece 2-3 kişiyi tanıyorum. Hiç bilmediğim insanlarla darbenin planlamasını nasıl yapacağım, darbe sonrasını nasıl yöneteceğim? Böyle bir konseyin olması mümkün değildir. Yurtta Sulh Konseyi'nin adı vardır kendisi yoktur, hayalet bir konsey halini almıştır. Ben böyle bir konseyin üyesi değilim, olmadım, olmam." Sanık Harmancık, sıkı yönetim direktifinde Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı olarak terfi ettirildiğine işaret ederek, "Yurtta Sulh Konseyi üyesi olmakla suçlanıyorum. Bir insan bu 2 görevi aynı anda yerine getiremez. Şaibeli bir atama listesinde rızam dışında benim ismim varsa bunda benim ne kabahatim olabilir? Ben o gece Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı olarak atanacak olsam gitmem gereken yer Akıncı Üssü değil, Deniz Kuvvetleri karargahıdır." ifadelerini kullandı. 

 

Yıllık izinde olduğu 15 Temmuz 2016 darbe girişimi akşamı askeri kargo uçağıyla İstanbul'a gitmek için Akıncı Üssü'ne gittiğini Harmancık, şunları söyledi:

"Orada ilk önce havadan büyük bir terör saldırısı olacağı, daha sonra da emir komuta içerisinde sıkı yönetim ilan edildiği haberini aldım. Duyduğum haberleri teyit edebilmek için kendi telefonumdan meslektaşım olan amirallere telefon ettim. Kimseye darbeye yönelik bir emir, talimat veya tavsiye vermedim. Darbe girişimi gecesi sanıklardan eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in Gölcük'te ve eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici'nin de Aksaz'da olduğunu biliyordum. Gölcük Donanma Komutanlığında Harp Filo Komutanı olarak görev yapan Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım'ın numarasını almak için eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ı aradım ama ulaşamadım. Bu telefon görüşmeleri dışında Gölcük bölgesinde kimin ne için ne yaptığını bilmiyorum. Kocaeli'deki olayların tümünü iddianame yayınlandıktan sonra öğrendim."

"Akar'a, darbe bildirisini okuyup imzalaması için telkinde bulunmadım"

İlk önce terör saldırısı duyumu aldığını, ardından emir komuta zinciri dahilinde darbe olduğu konusunda bilgiler edindiğini yineleyen Harmancık, şöyle devam etti:

"Komutanların üsse geleceğini haber alınca beklemeye başladım. Gece yarısı olduğunda Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın Akıncı Üssü'ne geldiği haberini aldım. Beni çağırması üzerine yanına gittim. Bana neler olduğunu sordu. Ben de kendisine bildiklerimi anlattım. İddia edildiği gibi Akar'a darbe bildirisini okuyup imzalaması yönünde telkinde bulunmadım. Sayın Genelkurmay Başkanımız kimlerle ne yaşadığını karıştırmış olabilir. Mehmet Dişli ilk ifadesinde böyle söylemiş ama ikinci ifadesinde ağır baskı altında olduğunu belirtip, ifadelerini değiştirmiştir. Mehmet Dişli, Kubilay Selçuk ve Hakan Evrim'in lehime olan ifadelerimin dosyaya eklenmesini istiyorum." "Kuzgun" ve "Şapka" isimli gizli tanıkların beyanlarına dayanarak temmuz ayında Ankara'daki bir villada darbe toplantılarına katılmakla suçlandığına dikkati çeken Harmancık, gizli tanıkların ifade ettiği tüm beyanların yalan ve iftira olduğunu öne sürdü. Mahkeme huzurundaki sanıkların Deniz Kuvvetlerinin geleceği olan gençler olduğunu savunan Harmancık, "Buradaki sanıkların çoğunu tanıyorum, teğmen oldukları günü bilirim. Beni, benden genç olan tüm astsubay ve subayların yerine de yargılayabilirsiniz. Gerekirse onlara vereceğiniz cezayı ben üstlenirim. Onların tek suçu verilen emirleri yerine getirmek. Onlar iyi yetişmiş ve beceri sahibidirler. Deniz Kuvvetlerimizin onlara ihtiyacı vardır. Başarısız darbe girişimi nihai hedefine ulaşmıştır. Kendi evlatlarının ateşe atılmasına göz yuman komutanlar kabahatlidir." ifadelerini kullandı. Sanık Harmancık, darbe girişimini öğrendikten sonra, darbenin bertaraf edilmesi için mücadele etmeyip sessiz kalan kuvvet komutanlarının da suçlu olduğunu savundu. Mahkeme heyeti daha sonra, tutuklu sanıklardan Deniz Kurmay Albay Ömer Faruk Gülbahçe'nin gözaltına alındığında ele geçirilen, sözde "Yurtta Sulh Konseyi"nin darbe bildirisi provasının yapıldığı görüntüleri izletti. Harmancık, bu görüntülerden haberinin olmadığını, bildiriyi okuyan kişiyi tanımadığını öne sürdü.

"Harmancık, cemaatçi olduğu için terfi ettirilmemiş"

Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklardan eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in, "Harmancık'ın cemaatçi olduğunu biliyorum çünkü cemaatçi olduğu için iki kez üst üste terfi ettirilmedi." şeklindeki ifadesini hatırlatması üzerine Harmancık, "Neden terfi ettirilmediğimi bilmiyorum." dedi. Cumhuriyet savcısının, "Ankara'da bir villada, firari sanıklardan Adil Öksüz ile üst düzey subayların katıldığı darbe toplantısına katıldığınız ve burada parmak izlerinizin de tespit edildiği iddia ediliyor. Bu konuda ne diyeceksiniz." şeklindeki sorusuna ise Harmancık, "Ben öyle bir toplantıya katılmadım. Adil Öksüz'ü tanımam. Basındaki haberlerden gördüm ilk defa. Ben darbeye katılmadım, bu yönde talimat vermedim ve almadım." yanıtını verdi.  "Sabaha kadar niçin Akıncı Üssü'nde beklediniz?" sorusu üzerine de Harmancık, "Ben, TSK'nın yönetime el koyduğunu duydum. Komutanların üsse geleceğini duyunca, bir emirleri olabilir diye bekledim. Sabah askerler beni gözaltına aldı." dedi.

"Eşeklik ettim"

TBMM avukatı Ömer Faruk Barış'ın, "Darbenin suç olduğunu biliyor musunuz?" sorusuna Harmancık'ın, "Darbenin suç olduğunu biliyorum" yanıtını vermesi üzerine, "Bunu bilmenize rağmen neden Akıncı Üssü'nde beklediniz, neden darbenin bertaraf edilmesi için çaba harcamadınız? Örneğin Ömer Halisdemir darbeye karşı çıkmış ve gereğini yaparak şehit olmuştur. Siz ne yaptınız?" sorusu üzerine, "Ben orada durarak zaten darbeye karşı çıkmış oldum. Her şeyi yaptım. Başka ne yapabilirdim. Uçaklara karşı göğsümü siper mi edeydim? Darbeyi desteklemedim, bu yönde kimseden talimat almadım, vermedim." yanıtını verdi. Cumhuriyet savcısının, Akıncı Üssü'nden İstanbul'a her zaman uçakla gidip gitmediğini sorması üzerine Harmancık, "Daha önce telefonla aramalıydım. Eşeklik ettim. Meğerse Akıncı Üssü'nden değil de başka yerden kalkıyormuş kargo uçağı." dedi. Duruşmaya, amirallerle irtibatlarının bulunduğu, onları darbe toplantılarına götürdüğü ve kaçtıkları dönemde sakladığı, Donanma Komutanlığında görevli askerlerin "mahrem abileri" olduğu belirtilen şüphelilerin savunmalarının alınmasına devam edildi. 

İddianameden

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığında görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 92 şüpheli bulunuyor. İddianamede Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor. Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altışar aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. 

#

19 Eyl 2017 - 17:28 Kocaeli- Asayiş

Son bir ayda kocaeligazetesi.com.tr sitesinde 3.521.331 gösterim gerçekleşti.


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.