Siz kimsiniz?

Anayasamızda, Türkiye Cumhuriyeti’nin “Demokratik, laik, sosyal bir HUKUK DEVLETİ” olduğu yazar. (Md:2)

Bu devlet bir “darbe” ile yıkılmadıkça, bu temel ilkeleri çiğnemek hiç kimsenin haddi değildir!

Ancak, bugünün koşullarında Türkiye’de “fiilen” ne demokrasi, ne laik devlet ne sosyal devlet ne de hukuk devletinin temel kuralları yürürlükte değildir! Her geçen gün de, gerek “torbalar içinde çıkarılan” yeni yasalar ve gerekse siyasi iktidarın uygulamalarıyla fiilen Anayasa hükümleri çiğnenmektedir!

Bu ülkede “Siyasi İktidarı koşulsuz destekleyen” medya sayısı hızla çoğalırken, “muhalif medya” sayısı da hızla azalmaktadır. Gazeteleri, televizyon kanalları bir vesile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmekte, sonra “yandaş” işadamlarına ucuz yollu satılmakta, ya da; “Kayyum” atama yöntemiyle, “yandaş basın” niteliğine dönüştürülmektedir.

“Muhalif” nitelikli gazetelere, siyasi iktidarla ters düşmek istemeyen işadamları kolay kolay ilan-reklam verememektedirler! Ve bu gazeteler ve televizyonlar çok yönlü baskı altında tutulmaktadır!..

Bu muhalif gazetelerden biri olan Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan “MİT Tır’ları ile Suriye’ye silah-mühimmat sevki haberi” üzerine açılan dava nedeniyle Genel yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, tutuklandılar ve 92 gün cezaevinde yattıktan sonra, Anayasa Mahkemesi Kararı ile “tutuksuz yargılanmak” üzere serbest kaldılar.

Bu özgürlük, sayın Cumhurbaşkanı’nı çok kızdırdı!

 Çünkü, “Bedelini ağır ödeyecekler” diyerek hüküm vermiş, mahkum etmişti!

Bu yüzden; “AYM kararını kabul etmek durumunda değilim. Bu karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” dedi!

Oysa, HUKUK DEVLETİ’nde ve Anayasa’mızda herkesin AYM Kararlarına saygılı olması esastır!

Sayın Erdoğan, bu kararı bir türlü içine sindiremedi!

Cumhurbaşkanlığı ve MİT davaya müdahil oldular!

Davanın görülmesine 1 gün kala Mahkeme Savcısı değiştirildi!?

Herkes sordu; NEDEN?

Yanıt yok!

Çünkü, bağımsız ve yansız olması gereken YARGI erkini de siyasi iktidarın kontrolüne aldılar!..

26 Mart’taki duruşmayı milletvekilleri ve bazı ülkelerin Konsolos ve Büyükelçileri de “Yargı sürecine tanık olmak” için,duruşmayı  izlemeye geldiler!

ADİL YARGILAMA,  “Soruşturmanın gizliliği-Yargı sürecinin aleniliği” esasına dayanır.  Ancak Mahkeme “Kapalı Duruşma” kararı alarak bu temel ilkeyi yok saymıştır! Çünkü; “Cumhurbaşkanı davaya MÜDAHİL olmuştur!”

Tepkiler ortaya çıkınca da dava 1 Nisan’a ertelendi!

Sayın Cumhurbaşkanı, mahkemeyi izlemeye gelen Konsoloslara ve Büyükelçilere çok kızdı!“Siz Kimsiniz ya?” diye tepki gösterdi!

İyi ama, hemen her şeyi ile “dışa bağımlı” bir ülkede yabancı misyonun böyle bir davaya ilgisiz kalması nasıl düşünülebilir?!

Türkiye, “iç hukuk süreci tüketildikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru hakkını” kabul etmiş bir ülke!

Mahkeme, “CASUSLUK”  ve “TERÖRE YARDIM-YATAKLIK” iddiası üzerine kurulmuş!

Sayın Cumhurbaşkanı da,  hüküm giydiği zaman yabancı misyon temsilcileri en üst düzeyde kendisini ziyarete gelmişlerdi!

Öte yandan;

Avrupa Birliği (AB) Üyesi olmak için pek çok yasada “AB Müktesebatına uyum” gerekçesiyle, AKP iktidarınca kimi değişiklikler yapılmış, örneğin; “Domuz kasaplık hayvan sınıfına sokulmuş”, “Zina suç olmaktan çıkarılmış” ve Haziran’da Avrupa’da vizesiz seyahat hedefiyle “72 konuda değişiklikler yapılması” konusunda AB’ye taahhütlerde bulunulmuş! Adamlar, “müstakbel ortaklarının” nasıl bir hukuk düzeni içinde olduğunu yakinen görmek, bilmek istiyorlar!

Ve, adama sorarlar;

  • Fransa Devlet Başkanı Sarkozy, “Türkleri AB’ye sokamam” derken, Fransa Meclisi “Ermeni Soykırım Yasasını inkar edenlere hapis cezası” koyarken, 2009 yılında NATO’nun askeri kanadına girişine neden engel olmadınız?
  • NATO Genel Sekreter adayı Danimarka eski Başbakanı Rasmussen’e yönelik koşullarımız yerine getirilmediği halde, Nisan 2009’da nasıl onay verdiniz?
  • 10 Ekim 2009’da, ABD, Fransa, Rusya, İsviçre, Slovenya Dışişleri Bakanları’nın huzurunda Ermenistan’la protokol imzalarken, neden hiç rahatsızlık duymadınız?

Bir ülkenin uluslar arası saygınlığı OTORİTER Yönetimle, şaşaalı Saraylarla değil, “ULUSAL ONUR ve HUKUK DEVLETİ kimliği” ile olur!

YARGI’sı “güvenilir” olmayan bir ülkede “ADALET” ten söz edilemez!

Efendiler;

çekin ellerinizi YARGI’dan.

Bir toplumda ADALET’e olan inanç yıkılırsa, tüm değerler de yıkılır!

Bu ülkeye yazık etmeyin!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Küpçü - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler