Tren İstasyonu’nda yürüyen merdiven ve asansör yok, Eskişehir’de var

Hafta sonunda eşimle Eskişehir’deydim.

Cumartesi sabah gittik, pazar akşam döndük.

Trenle seyahat ettik.

Yüksek hızlı treni kullanmamız ilk değil.

Daha önce de birkaç kez Ankara’ya gidip gelmiştik.

Yüksek hızlı trenle ilk seyahatlerimizde, “Daha proje yeni, tren istasyonları henüz tamamlanmadı” düşüncesiyle gözlemlediğimiz eksiklikleri dile getirmemiştim.

İzmit Tren İstasyonu’nu, diğerleriyle karşılaştırmamış, “Onlarda varsa, bize de yaparlar” diye düşünmüştüm.

 

***

 

Bu defa eksikliklere dikkat ettim…

Bizim yeni tren istasyonu hizmete gireli 1.5 yıl oldu.

Hizmete girerken ne eksiklikler varsa, o eksiklikler aynen devam ediyor.

1.Peron’u 2.Peron’a bağlayan tünelde “yürüyen merdiven” ve “asansör” yoktu, hâlâ yok!

Ankara yönüne gideceksen, 2.Peron’u kullanmak durumundasın.

Anonstan sonra kontrole giriyorsun, kontrolden çıkıp tünele yöneliyorsun.

Vatandaşları gözledim…

Kiminin elinde valiz, kimi çocuk arabasıyla…

Aralarında engelli var, yaşlı var.

Tam bir işkence!

Söylene söylene, sorumlulara saya saya o merdivenleri ellerinde valizle, çocuk arabalarıyla indiler.

Merdivenleri saydım, 42 basamak.

Bir de bunun çıkışı var.

Tüneli geçerken baktım, dilatasyondan şıpır şıpır su damlıyor.

Demek tekniğine uygun yapılmamış.

Damlayan su, toz toprakla karışınca yerde çamur oluşmuş.

Yolcular, valizlerini çekerken bir de bu çamura sinirlendiler.

Merdivenleri çıkarken de yine sayıp döktüler.

Bir engelli, kendisine yardım etmeye çalışan yakınına, “Demek bunlar bizi vatandaştan saymıyorlar. Tuvalet yapmışlar, ama engelli tuvaleti yok. Bu merdivenlerden biz nasıl inip çıkacağız, düşünen olmamış. Bırakın bizi, normal vatandaşlar bile ellerinde valiz bu kadar mesafede zorlanır. Ya çocuğuyla seyahat etmek zorunda olan anneler” diye dert yanıyordu.

Haksız da değiller…

İzmit Tren İstasyonu, gördüğüm kadarıyla, genç ve sağlıklı kişiler için yapılmış.

Eğer yaşlıysanız…

Eğer engelliyseniz…

Eğer anneyseniz ve çocuk arabası taşıyorsanız…

Vay halinize!

 

***

 

İzmit Tren İstasyonu, yeni inşa edildi.

Sıfırdan…

İyi de, engelli engelsiz, yaşlı genç, her durumdaki yolcunun trene ulaşımını kolaylaştırıcı önlemler neden alınmadı?

Neden proje safhasında bunlar düşünülmedi ve yaşama geçirilmedi.

Bir de, istasyon alanında “üstgeçit” inşaatı görünüyor.

Uzun zamandır hayalet gibi duruyor ortada!

Neyin nesidir, neden bitirilememektedir, bilen yok.

 

Ve Eskişehir Tren İstasyonu…

Sevgili okurlarım, sizlere İzmit Tren İstasyonu’ndaki gözlediğim eksiklikleri aktarmaya çalıştım.

Trenle seyahat ediyorsanız, sizler de aynı eksiklikleri mutlaka görmüşsünüzdür.

Bir saat 40 dakika sonra Eskişehir’de idik.

Trenimiz tam zamanında hareket etti, tam zamanında vardı.

Buna söyleyecek bir şeyimiz yok.

Trenden indik, çıkışa doğru gidiyoruz…

Önümüzde bir tünel, “Eyvah, yine işkence mi başlıyor” diye endişelendim.

Tam aksine!

Sağda solda iki büyük asansör…

Hemen yanlarında, yani ortada, 2 aşağı inen ve 2 yukarı çıkan 4 yürüyen merdiven.

Yolcular; hiçbir zorlukla karşılaşmadan, asansörleri ve yürüyen merdivenleri kullanarak aşağı iniyorlar, bir süre gittikten sonra yine asansör ve yürüyen merdivenlerle yukarı çıkıyorlar.

Güzel bir yolculuk yapmışlar, yolculuklarını mutlulukla sonlandırıyorlar…

 

***

 

Orası Eskişehir, burası İzmit!

Eskişehir Tren İstasyonu’nun bir bölümü de yeni yapılmış, ama orada asansör de yürüyen merdiven de var.

İzmit’te, İzmit’te yok!

Ne asansör, ne yürüyen merdiven!

Çünkü burası, hem “gariban”, hem “garip” bir memleket!

Bu kentin büyük büyük yöneticileri, böyle “küçük işlerle” uğraşmazlar.

Onların aklı hep başka şeylerdedir.

Vatandaşların çektiği sıkıntıları gidermek için zaman ayıramazlar.

 

Yaaa Bülent Arınç Beyefendi, işte yarattığınız iklim böyle!

Bülent Arınç, geçenlerde katıldığı bir TV programında neler söylemişti?

*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Dolmabahçe görüşmelerinden haberi var.

*Yargı, tehdit ve talimatlar doğrultusunda karar vermek zorunda kalıyor.

*Sadece Can Dündar ve Erdem Gül hakkında açılan davalarda değil, bugün paralelle mücadele kapsamında açılan o kadar dava var ki, üstüme cüppeyi yeniden geçirmeyi arzu ediyorum.

*Bir insan, Bank Asya’ya para yatırdığı için silahlı terör örgütüne üye olmaktan yargılanır mı?

*Şirketlere el koyup kayyum atıyorlar. Yüksek yüksek maaşlarla… Kendi içimizde latife ediyoruz… Bizi de bir yere kayyum yapsalar diye…

 

 

Böyle konuşunca, Bülent Arınç’ın başına neler geldiğini de biliyorsunuz…

Yandaş medya, hemen linç girişimine başladı.

Hakarete varan ifadeler…

Güneş Gazetesi, manşetinde Arınç’a avukat cüppesi giydirerek “Cübbeli Bülo” dedi.

Star Gazetesi, “Maske düştü, Arınç göründü” başlığını attı.

Akşam Gazetesi ise Bülent Arınç için “Paralel yapının ağzıyla konuştu” ifadesini kullandı.

 

***

 

Yaaa, işte böyle Bülent Arınç Beyefendi!

Kurucusu olduğun, 14 yıldır üst görevler yaptığın partinin, Türkiye’yi getirdiği nokta burası.

Nasıl, partin AKP’nin, ülkemizde yarattığı iklimden memnun musun?

Siz de artık o konuşmanızdan sonra “çizgi dışına” itildiniz.

Çünkü “en tepedeki muhterem” gibi düşünmüyorsunuz.

Onlar gibi düşünmeyen bizler, sizin birkaç gündür çektiğiniz sıkıntıyı yıllardır çekiyoruz.

Aramıza hoş geldiniz.

 

“Basın özgürlüğü” bakın neymiş?

““Başarıları, gösterişli sözleri ne olursa olsun, halkın öğrenme ve hayatlarını etkileyecek konularda haber alma, bilgi edinme haklarını engelleyen hiçbir hükümet kendisine büyük diyemez. Bir kez daha altını çizeyim. Basını özgür olmayan hiçbir ülkenin övünecek, öğretecek hiçbir şeyi olamaz.

Kamu görevi ve hizmeti yapan gazetecileri sindirmeye, hapisle tehdit etmeye çalışan kişilere karşı ayağa kalkıp yüksek sesle gazeteciliğin, gerçekleri bildirmenin suç olmadığını yüzlerine haykıralım”

Bu sözler, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’ye  ait.

Kerry, bu konuşmayı ünlü Washington Post Gazetesi’nin yeni hizmet binasının açılışında yaptı.

Kerry, sözlerini bitirirken ne diyor?

“Kamu görevi ve hizmeti yapan gazetecileri sindirmeye, hapisle tehdit etmeye çalışan kişilere karşı ayağa kalkıp yüksek sesle gazeteciliğin, gerçekleri bildirmenin suç olmadığını yüzlerine haykıralım”

Herhalde bu sözleri kendi ülkesi için değil, bizim gibi basını özgür olmayan ülkeler için söylemiştir.

Teşekkürler Sayın John Kerry!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M.Tanzer Ünal - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler