Yerli ve Milli Milletvekili!..

Benin çocukluğumdaki İzmit, hemen her insanın birbirini tanıdığı, selam vermeden geçmediği, 30-40 bin nüfuslu bir kentti.

1960 sonrası başlayan sanayileşme ile yurdumuzun dört bucağından vatandaşlarımız  “iş bulma umudu” ile kentimize geldiler.

“İzmitliler” bu yeni hemşerilerini yadırgamadı,  “ötekileştirmedi.”

Yeni gelenler, büyük ölçüde “hemşeri dayanışması” içindeydi. Örneğin; Karadenizliler, Erzurum kökenliler önceden göç eden hemşerilerinin mahallelerine yerleştiler.

 İş yaşamında olduğu kadar, siyasal yaşamda da “hemşeri dayanışması” belirgin şekilde ortaya çıktı. Belediye Başkanı ya da Milletvekili seçimlerinde başarılı olanlar da onlardı.

Zamanla, kimi İzmit kökenliler,  bu gelişmelerden rahatsız olmaya başladılar! Kendilerini “Kelaynak Kuşu” misali tükenmekte oldukları kaygısına kapıldılar.  İzmit Belediye Başkanı “İzmit’in yerlisi olmalı”  ya da “Milletvekili adayları arasında neden İzmitli yok?” gibi serzenişler ortaya çıktı.

Oysa kentler, “farklılıkların buluşma noktalarıdır.”

Bu sosyolojik gerçeği zamanla anladık.

Bizden sonra bu kente gelenlerle komşu olduk, akraba olduk, arkadaş olduk.  “BİZ” olduk..

Bu kentte yaşayan, bu kentte iş yapan, üreten ve tüketen, çocukları bu kentte dünyaya gelen, ataları bu kentin toprağında yatan her insan İzmitli, Kocaelili, “yerlidir” artık.

Türkiye Cumhuriyeti’nde “VATANDAŞ” kimliği ile yaşayan her insan, etnik, dinsel, mezhepsel kökeni ne olursa olsun, bu ülkenin yerlisidir ve millidir!

Yunanistan’da yapılan son seçimlerde, Batı Trakyalı dört  “Türk kökenli Yunan Vatandaşı” Yunanistan Meclisi’ne girdiler.

Bulgaristan’da, Türk kökenli soydaşlarımızın kurduğu “Hak ve Özgürlükler Partisi” Bulgaristan Hükümetinde koalisyon ortağı.

Avrupa’da; Almanya, Hollanda ve Belçika’da “Türk kökenli” insanlar Belediye Başkanı ve milletvekili oluyorlar.

Artık her insan, yaşadığı, ekmeğini kazandığı, VATANDAŞ olduğu ülkenin YERLİSİDİR!..

Bizim ülkemizde de, kendilerini farklı etnik köken ya da din-mezhep grubunun mensubu olarak ifade eden “Vatandaşlarımız” var.

Yüzyıllardır bu topraklarda “birlikte” yaşamış, arkadaş, dost, akraba olmuşuz. Ortak kültürümüz, ortak değerlerimiz oluşmuş. Hep birlikte “ULUS” olmuşuz.

Ama EMPERYALİZM “Güçlü Ulus Devlet” istemiyor!

“Ulus” kimliği ile birlikte yaşayan insanları “etnik köken ya da mezhep” farklılıklarını kaşıyarak birbirine düşman kılarak, ulus devletlerin parçalanmasını istiyor. Afganistan’da, İrak’da, Mısır’da, Libya’da bunu başardı!.. Sırada Suriye ve TÜRKİYE var!

“Büyük Ortadoğu Projesi” bu kirli amaca hizmet ediyor!

Ne yazık ki, bu emperyalist proje Ortadoğu’nun “işbirlikçi yönetimlerinden de” destek buluyor!

Ülkemizde son 30 yıldır yaşadığımız terör ve kardeş kavgasının arkasında da Emperyalist güçlerin kışkırtması, silah ve para desteği var!..

Oysa bizim kardeşçe, barış içinde, HUKUK DEVLETİ ve DEMOKRASİ kuralları içinde birlikte yaşamaktan başka çıkışımız yok!

Bu mücadeleyi, dağda-kırda ve kentlerdeki terör olayından çıkarmaya, “demokratik yollardan çözmeye mecburuz.”

Her ne kadar “ne yapıldığı, nasıl yapıldığı, neler üzerinde uzlaşma sağlandığı belli olmasa da, AKP iktidarının başlattığı “Barış Süreci” bütün bir ülke için umut olmuştu.

Ne oldu, nasıl olduysa, 7 Haziran seçimlerinden sonra tüm emekleri heba eden “yeniden çatışma” ortamı oluşturuldu!

Oysa kendisini “yalnızca Kürtlerin değil, Türklerin de partisi” oldukları iddiasındaki HDP, ilk kez parti kimliği ile seçimlere katıldı, barajı geçti ve Meclis’e 80 milletvekili soktu.

Beğenin ya da beğenmeyin, bu ülkenin yasaları çerçevesinde, demokratik yollardan Meclis’e giren bu partiye, aksi kanıtlanıncaya kadar  “yasal bir parti” olarak bakmaya mecburuz.

Ancak; 13 yıldır iktidarda bulunan AKP’nin lideri ve bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP’yi hedef alarak, katıldığı “Teröre Lanet mitinginde” ilginç bir söz etti; “YERLİ ve MİLLİ” milletvekillerini seçin” dedi!

Bu söylemin anlamı nedir?

Kim “yerli” kim “Milli” niteliklidir?

Yalnızca HDP’de değil, AKP’de,  CHP’de, hatta MHP’de de “Kürt” kökenli milletvekilleri var. Hatta “İngiliz vatandaşı” kimliği de olan AKP’li Maliye Bakanımız var!

“Her türlü milliyetçiliği reddediyorum” dedikten sonra, şimdi seçim öncesi “MİLLİ” nitelikli milletvekili siparişi ne demek oluyor?

Bu söylem biçimi “birleştirici” değil, “ayrıştırıcı” ve  “nefret suçu” niteliğindedir!

Cumhurbaşkanı siyaseti çok seviyor!

Hala kendisini “Başbakan ve AKP lideri” kimliğinde görüyor.

Yanlış yapıyor ve bu ülkeye zarar veriyor!..

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Küpçü - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler