Yüzde 99, yüzde 1 için çalışmaya devam ederse…

İtiraf en büyük yerden.

ABD Başkanı Obama’dan…

“Dünyanın yüzde 99’u, yüzde 1 için çalışıyor…”

Tamam o zaman…

Ortada itiraf olduğuna göre…

Dünyadaki olayları tartışmanın bir anlamı yok.

Suçlular, belli.

Emperyalist ülkeler…

Ve emperyalist ülkelerin kurduğu dünya düzeninde, dünyayı sömüren yüzde 1’lik bir “kaymak tabakası”nın ortaya çıkması…

Dünyanın yüzde 99’u, yüzde 1’in esiri.

Yüzde 99 çalışıyor, yüzde 1 keyfine bakıyor.

Servetine servet ekliyor...

O halde…

Dünyadaki kavga…

Bitmek tükenmek bilmeyen etnik ve mezhep çatışmaları…

Bunların hepsi ama hepsi…

“Yüzde 1” kaynaklı.

“Yüzde 1”, iyice azmış durumda.

Elindeki “sömürü gücü”nü bırakmak istemiyor.

Kim bilir, belki de hedefleri yüzde 1’i yüzde “yarım”a indirmek.

Dünyadaki adaletsizliği iyice uç noktasına getirmek…

Yüzde 99.5, yüzde yarım için çalışsın.

 

Yaşadığımız olayların temelinde bu yatıyor

1.Dünya Savaşı neden çıktı?

2.Dünya Savaşı neden çıktı?

Dünya, 2.Dünya Savaşı’ndan buyana bölgesel çatışmaları neden yaşıyor?

Son 70 yılda, adı konmuş bir savaş yaşamamıza rağmen, 40 milyondan fazla insan neden öldü?

Neden Ortadoğu’da yıllar önce yakılan ateş hâlâ sönmüyor?

Irak, neden işgal edildi?

Suriye, neden işgal altında?

Kısa adı BOP olan Büyük Ortadoğu Projesi, Ortadoğu’da ülkelerin sınırlarını neden değiştirmek istiyor?

Türkiye, neden yıllardır terör tehdidi altında?

PKK, PYD, FETÖ, IŞİD, El Kaide, El Nusra… Bu terör örgütleri kimlerin kontrolünde?

Neden geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler, sürekli “ekonomik ve siyasal ambargo” altında?

Neden, neden?

Bu soruların tek bir cevabı var…

Dünyanın yüzde 99’u, dünyanın yüzde 1’i için çalışmaya devam etsin diye.

Başka bir şey için değil!

Sosyalizm ve komünizm çökünce, kapitalizm vahşileştikçe vahşileşti.

Kimse, hiçbir güç, “vahşi kapitalizm”in önünde duramıyor.

Herkesi, bütün kurumları ezip geçiyor.

 

Ne olacak, bu böyle devam edip gidecek mi?

Tamam da, ne olacak, bu vahşi dünya düzeni böyle devam edip gidecek mi?

Bu gidişe kim dur diyecek?

Bu kavga ne zaman bitecek?

Bu gözyaşları ne zaman dinecek?

Dünyada adalet ne zaman sağlanacak?

Dünya ne zaman huzur bulacak?

Bu kafayla, bu sistemle dünyanın huzur bulması mümkün değil.

Emeğin dünya nimetlerinden aldığı pay azalırken, sermayenin aldığı pay sürekli artıyor.

Artan eşitsizlik adalet sistemini iyice yozlaştırdı.

Hukukun üstünlüğü, yerini sermaye sahiplerinin egemenliğine bıraktı.

Batı, Hıristiyan dünyası; artık kendi arasında, kendi topraklarında savaşmıyor.

Çatışmalar, İslam ülkelerinin topraklarında.

Onlar, Müslüman’ı Müslüman’a öldürtüp geriden keyifle seyrediyorlar.

Sömürülerini böyle sürdürüyorlar.

Dünya mutlaka yeni bir düzene, adaletli bir düzene geçmeli.

Yoksa dünyadaki eşitsizliğin bedeli, dünyaya pahalıya patlayacak.

Dünyanın yüzde 99’u, yüzde 1 için çalışmaya devam edemez!

 

Ne Abdülhamid’miş be!

Kızıp duruyorduk…

“Abdülhamid’i anma sempozyumu düzenlemenin ne anlamı var” diyorduk…

“Abdülhamit; Meclis-i Mebusan’ı kapattıran kişi, ülkeyi 33 yıl istibdat altında inletti” diye eleştiriyorduk.  

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a veryansın ediyorduk…

Yılmaz Özdil’in yazısından öğrendik ki…

Böyle bir sempozyum gerekliymiş.

Gençlerimizin, tarihi ve kültürel mirasımızı bilmesi gerekiyormuş…

Kendisine vefa borcumuz varmış…

Çünkü…

*Bu topraklarda ilk “rakı” fabrikası Abdülhamit döneminde kurulmuş. Cumhuriyet’ten 22 yıl önce… Tekirdağ’da… Padişahın isteği, şeyhülislamın onayıyla kurulmuş. O dönemin en meşhur rakıları “Deniz Kızı Rakısı” ve “Üzüm Kızı Rakısı”ymış. Tüm rakı markalarının üzerinde kız resimleri kullanılıyormuş.

*Yine bu topraklarda ilk “bira” fabrikası da Abdülhamit döneminde kurulmuş. Abdülhamit döneminde yılda 10 milyon litre bira tüketiliyormuş. Cumhuriyet döneminde bu kadar bira tüketimine ancak 1940’lı yıllarda ulaşılabilmiş.

*Osmanlı’da ilk “meyhane” İzmir’de açılmış. Meyhane açılma iznini, Abdülhamit’in babası Abdülmecit vermiş.

*Osmanlı’nın ilk “şampanya” fabrikası da Abdülhamit döneminde açılmış. Cumhuriyet’ten 30 yıl önce… Şampanya fabrikasını Musevi asıllı Alatini kardeşler kurmuş. Abdülhamit hazretleri, Alatini kardeşleri kendi elleriyle üç defa “Mecidi Nişanı” takarak ödüllendirmiş.

*Abdülhamid rakı, bira ve şampanya fabrikaları kurdurmuş, ama kendisi “rom” tercih edermiş. Torunu Osman Ertuğrul anlatmış, “Dedem rom içerdi, babama söylerdi, bak ben bunu içiyorum, çünkü bu yasak değil, Kuran’a bak orada şarap diyor, şekerden yapılanın bahsi geçmiyor” demiş.

*Abdülhamid, acayip sigara içermiş. Sigaraların birini söndürür, diğerini yakarmış. Vapur bacası gibi… Sarayda, işi sadece sigara sarmak olan ustaları da varmış.

*Ve Abdülhamid Han’ın bu memlekete bir değerli (!) hizmeti daha… Bu topraklardaki ilk “kerhane”yi o açtırmış. İstanbul Karaköy’de…

Eeee, gördüğünüz gibi…

Hakikaten, bu memleketin Abdülhamid’e vefa borcu varmış.

Eğer Abdülhamid hazretleri, Osmanlı döneminde rakı, bira, şampanya fabrikaları açmamış olsalardı, kim bilir, Cumhuriyet döneminde, o ilk yılların kargaşası içinde, Atatürk ve arkadaşlarının aklına rakı, bira ve şampanya fabrikası açmak gelmeyebilirdi.

Türk milleti daha uzun yıllar rakı, bira ve şampanya ile tanışmayabilirdi…

Bu memleket, özellikle bu memleketin gençleri vefasız.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman bu vefasızlığı görmüş, biriken vefa borcunun ödenmesi için, sempozyum düzenlemiş.

Ne var bunda?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M.Tanzer Ünal - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Başiskele belediye seçimlerinde hangi adaya oy verirsiniz?
Tüm anketler