Son iki yıldır yaşadığımız salgın hastalık, pek çok insan gibi bizi de olumsuz yönde etkiledi. Bu süre içinde, işi gereği Berlin’de yaşayan oğlum Kayra ve henüz 7 yaşındaki torunum Mina’nın hasreti de sürekli büyüyordu. Eşimle birlikte, birkaç gün için de olsa Berlin’e gitmeye karar verdik.
Öte yandan, uzun yıllardır yakın dost ve adeta akraba gibi olduğumuz Hikmet ve Erdal Yenişenlerin büyük oğlu Atilla Yenişen ve ailesi de Prag’da yaşıyordu ve bizi de Prag’da konuk etmek istiyorlardı. İki ziyareti birleştirdik ve seyahat planımızı yaptık.
Yola çıkış serüveni
Seyahat planımızı hazırlayan Yiv Turizm işletmecisi Naci-Hacer Madenüs çiftinin titiz çalışması işimizi kolaylaştırıyordu. Onlara teşekkür borçluyuz.
İstanbul vize işlem merkezindeki işimiz 20 dakikada sonuçlandı ve bir hafta içinde vize onayı almış pasaportlarımız elimize ulaştı.
Uçak gidiş dönüş, Prag-Berlin arası trenle seyahat, Berlin’de otel ve Berlin-İstanbul uçak rezervasyonlarımız hazırdı.
Sabiha Gökçen Havaalanı’nda gerekli işlemleri yaptırdık ve uçağa biniş kapısında beklemeye başladık.
Havaalanında kolalı içecek 44 TL. Bir küçük börek 50 TL. Simit 23 TL. Poğaça 15 TL. Açma 35 TL. Bu örnekleri niçin veriyorum? Yurtdışı seyahatlerinizde uçak saatini beklerken şöyle ufak tefek bir şeyler atıştırmak isterseniz hazırlıklı olun diye! Biz bu konuda biraz bilgi sahibi olduğumuz için sandviçlerimizi hazırlamış, içeceğimizi de yanımıza almıştık!
Uçakta da her türlü yiyecek-içecek servisi vardı ama hayli tuzluydu!
Prag VaslavHavel Havaalanı…
İki saat 10 dakikalık uçuş sonunda Prag-VaslavHavel Havaalanı’na indik. Çek’ler, öncelikle bir tiyatro yazarı, düşünce adamı ve son olarak da siyasetçi kimliği ile iki dönem Cumhurbaşkanlığı yapan bir kişinin adını bu havaalanında ölümsüzleştirmişler. Prag’da ilk etkilendiğim, bu olay oldu.
Sonra bir soru takıldı kafama; “Türkiye, değerli bir sanatçı ve Anayasamızda yer alan temel ilkelere saygılı gerçek bir aydın insanını Cumhurbaşkanı yapamaz mı?”
Kendi kendime verdiğim yanıt olumlu değildi ne yazık ki!
Giriş işlemlerinden sonra dışarıya çıktığımızda bizi bizzat Atilla Yenişen karşıladı. Havaalanına yakın, Prag merkeze 10 dakika uzaklıkta, bahçeli evlerin yer aldığı “Mala Sarka” denilen bir siteydi burası. Bölgenin adı da “Nebusice.”
Eve vardığımızda, Hikmet-Erdal Yenişen, küçük oğulları Turgay, gelinleri Sinem, torunları Janset ve Aytek’in sıcak ilgileriyle karşılandık. Bu güzel aileye son kitabım “Ekmek Kavgası”nı sundum. Böylelikle ilk kez bir kitabım ülke sınırlarını aşmış oldu!
Tabi, yemek öncesi Erdal ağabeyle heyecanlı bir tavla maçı da yaptık!
KARLOVY VARY
Prag’da ikinci günümüz.
Sabah kahvaltısı sonrası, “Bugün Karlovy Vary’e gideceğiz” dediler. Atilla ve Sinem’in şoförlüklerinde iki araçla hep birlikte yola çıktık.
Gideceğimiz bu tarihi kentin eski adı “Carlsbad” imiş. Kentin bulunduğu bölge, Bohemya olarak adlandırılıyor. “Genç Werther’in Acıları” adlı romanın yazarı Goethe bu kentte yaşamış.
Karlovy Vary, bulunduğumuz yerden 110 km uzaklıktaydı. Yol boyunca sapsarı tarlalar ve ağlarla sarmalanmış uzun sırıklar ve yemyeşil tarlalar dikkatimizi çekti. Sarı tarlalar “Kanola” tarlalarıymış. Ayçiçeğinin alternatif ürünü.
Ağlarla sarmalanmış direklerin altında ise “Şerbetçiotu” yetiştiriliyor ve ilaç üretiminde kullanılıyormuş.
Otoyolda yerleşim yerlerinde “ses duvarları” vardı. Onca yol boyunca yol kenarlarında plastik veya cam şişe aradım bulamadım! Çekler, araçtan şişe savurma kültüründen yoksun insanlar!
İlk uğrak yeri; MOSER Kristal…
“Bohemya Kristal” sözü bizim de bildiğimiz bir sözdür. İşte, Karlovy Vary’de ilk uğrağımız bir kristal müzesi, fabrikası ve satış yeri oldu.
Bu fabrikayı 1857’de, 24 yaşında LudvingMoserkurmuş. İlginç olan şu ki, fabrika hala üretim yapıyor!
Ya bizde? “Aile şirketlerinin ömrü neden çok kısa?” Neden bilim, teknoloji, ekonomik ve kültürel alanda gerilerdeyiz?
Neden markalarımızı uzun ömürlü kılamıyoruz?
Dünyanın pek çok ülkesinden devlet adamları, sinema sanatçıları bu müze ve satış yerlerini ziyaret etmiş.
Müze bölümünde sesli ve yazılı olarak fabrikanın tarihçesi anlatılıyor, örnek eserler sergileniyor.
Ya SATIŞ bölümü?
Şaşılası bir ihtişam ve seçenek bolluğu var. Ama parası olana! Örneğin bir işlemeli vazo var; TL ile değeri yaklaşık 950.000 TL.
Biz yalnızca hayranlıkla seyrettik! Ve bunları alanların nasıl çok para kazandıkları takıldı aklımıza!
Bu fabrika 165 yıldır üretiyor
Bu vazo 950 bin TL
Kentte tanık olduklarımız
Ortasından tertemiz bir nehir akan bu tarih hazinesi kentte, nereye baksanız hayran kalıyorsunuz. “Kent Estetiği” kavramının ne olduğunu görmek isteyenler bir gün bu kenti görmeliler. O gün kentte bir şenlik vardı. Ortaçağ kıyafetleri içinde şövalyeler, asiller, sade vatandaşlar resmi geçit yapıyorlardı.
Hlubokaadlı nehrin iki yakasında kafeler, lokantalar ve alışveriş merkezleri yer alıyor. Kentin büyük kısmı oteller ve restoranlardan oluşuyor.
Sonra, bir tarihi otel ve dış duvarındaki bir tabela dikkatimizi çekiyor; MUSTAFA KEMAL… Daha önce kronik böbrek tedavisi gören Mustafa Kemal, 1918 yılında, “Karlsbad Plaza” adlı bu otelde kaplıca tedavisi görmüş. Atamızı saygı ve rahmetle andık.
Kentte şenlik var
Mustafa Kemal'in tedavi gördüğü termal hotel
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.