Röportaj: Hakan Yağcıoğlu
Fotoğraflar: Selin Becer
Kentimizin spor camiasında en çok konuşulan isimlerden biri olan Kocaeli Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı Murat Aydın, gazetemizin yeni tesislerini ziyaret etti. Aydın ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. 2019’da yapılacak olağan kongre öncesinde net konuştu: Ben hiçbir dönemimde adayım demedim, yine demem. Büyüklerim ne derse onu yaparım…
-HAKAN YAĞCIOĞLU: Sizi tekrar tekrar tanıtmaya gerek yok. Tam 11 yıl sonra yeniden röportaj yapıyoruz. İlk röportajınızı yine benimle yapmıştınız. 2007’den bu yana çok şey değişti. O zamanki KASKF ile bugünkünü karşılaştırabilir misiniz?.. Bu sezon 4. döneminizdesiniz ve ben sık sık yazılarımda “4.Murat Dönemi” şeklinde hiciv yapıyorum…
-MURAT AYDIN: 2007’den önce ben Rafet Kırgız ağabeyimin yönetimindeydim. Kendisi bizzat benim aday olmamı istedi. Büyüklerim ne derse yaparım. Böyle terbiye gördüm. Yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım da tam destek verdi. O döneme kadar Muammer Hazer ağabey, Rafet Kırgız ağabeylerin emekleri unutulmazdı elbette. Çok yol kat etmişlerdi. Büyük imkânsızlıklar içerisinde büyük emekler vermişti. Bu bilinçle adaylığı kabul ettim. O döneme kısaca bakacak olursak, kurumumuzda sadece futbol vardı. Diğer salon sporlarının adı bile geçmiyordu. Tesislerimiz ve yatırımlarımız alt düzeydeydi. Kulüp sayısı azdı. O zamanın belediye yönetimleri de öyle spor projesi üretmiyorlardı. Yani çok kısıtlı imkânlarımız vardı. Belediyeler işin içinde olmayınca, bir iletişimsizlik söz konusuydu. Sık sık ziyaretler yapıp belediyelerimizi işin içine kanalize ettik. O zaman belediye sayısı çoktu ve bölünmüşlük görüntüsü vardı. Güç bölünmüştü. Sonra sayı azalınca, faaliyetlerimiz ve yatırımlarımız daha güçlü ve kolay hale geldi. Köprüleri güçlendirdik. Ortak çalışmalara imza attık.
SOSYAL HAYATTA DA YERİMİZİ ALDIK…
-H.Y.: Sonraki çalışmalarda neye dikkat ettiniz?.. Şu anki durum nedir?..
-M.A.: Sadece sportif anlamda değil, sosyal ve kültürel anlamda da hayatın tam içerisinde olduk. Dile kolay. Bizim örgütümüz, şu anda kentteki en kalabalık ve etkin örgüttür. 460 kulübümüz var. 280 bin sporcu ile beraber aileleri de katarsak işin içine, 1 milyonluk bir kitleye hitap ediyoruz. Dev bir sivil toplum örgütüyüz. Kentteki tüm çalışmalarda yerimizi alıyoruz ve sesimizi duyuruyoruz. Spor ailemizi en iyi şekilde temsil ediyoruz. Kentte söz sahibiyiz. Tabii ki teknolojinin gelişimi, bilişim çağında bizim de etkinliğimizi artırdı. Onursal başkanlarımız Rafet Kırgız ağabey ve Muammer Hazer ağabey döneminde, teknoloji böylesine gelişmiş değildi ve çalışma alanları kısıtlıydı. Şimdi kolayca herkese ulaşabiliyoruz.
SAÇLARIM... SAKALLARIM BEMBEYAZ OLDU…
-H.Y.: Eski dönemi tam kapatmayalım. O zamanki Murat Aydın ile şimdiki Murat Aydın arasındaki fark nedir?..
-M.A.: Halim ortada (Beyazlarını gösteriyor ve gülüşüyoruz)… O zaman henüz 35 yaşındaydım. Agresiftim. Çok çabuk alınıyordum ve tepki gösteriyordum. Eleştirilere tahammülüm yoktu. Çok çabuk gaza geliyordum. 11 yılda çok şeyler öğrendim. Sabrı öğrendim. Zaten egoist bir insan değildim, ama daha da mütevazılaştım. Aklıselim düşünen, durumları daha objektif değerlendirebilen bir hale geldim. Herkesle irtibat halindeyim ve her düşünceye açığım. Bana gelen projeler konusunda hassasım. Bana en çok proje verenlerden biri de sizsiniz Hakan ağabey. Bunun için özel teşekkür ediyorum. Çünkü eleştiri doğaldır, ama eleştiren kişi çözüm de önermelidir. Biz her eleştiride direkt odak noktası oluyoruz. Bu da doğaldır elbet. Dev bir kurumu yönetiyorum. Bunu da anlayışla karşılıyorum. Ben bu göreve zembille gelmedim. Kulüplerim getirdi, büyüklerim getirdi. Onlara danışmadan da hiç bir iş yapmam, hiçbir projeye imza atmam. Herkesten her dersi alabilecek noktaya geldim. İnsanız ve her gün, herkesten yeni bir şey öğreniyoruz.
KARAOSMANOĞLU LİDERDİR VE BU KENT SPORU İÇİN BULUNMAZ BİR FIRSATTIR…
-H.Y.: Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, size tam destek veriyor sanıyorum. Bu noktada da eleştiriler geliyor… ‘Siyasi kurum’ diyorlar, ‘Karaosmanoğlu olmasaydı bir şey yapamazdı’ diyorlar… Bunlara nasıl yanıt verirsiniz?..
-M.A.: İbrahim Karaosmanoğlu başkanımız, sadece benim için değil, kent için de bir şanstır. Özellikle de kent sporu için bir şanstır. Lider karakterli bir insandır ve kentin belediye başkanından çok lideri gibidir. Sporcu karakterli ve spor aşığı bir insandır. Özellikle de amatör sporu çok sevmesi, bizim için büyük bir şanstır. Biz de ondan feyiz alıyoruz. Hiçbir projemize ‘Hayır’ yanıtı vermedi bugüne kadar. Hepsini onayladı ve biz de ona layık olmaya çalıştık. Kendisinin destekleriyle çalışmalarımızda yol alıyoruz. O da bizim çalışmalarımızı bizzat takip ediyor ve onaylıyor. Tam çocuklarımıza spor yatırma adına, kahve köşelerinden internet başından kurtarma adına önemli çalışmalar yapıyoruz. O kent insanı için çok iyi bir rol model oldu. Hepimiz bunu uyguluyoruz. Kendisinin kentimizdeki spor tesislerinin yapımı konusunda yaptıkları inkâr edilemez. Allah adamı çarpar. Tesislerimizin sayısını ben bile unuttum. Eskiden sadece iki sahamız, bir salonumuz varken, şimdi hemen hemen her sokakta bir tesis var.
-H.Y.: Pekala, size hiç siyasi bir söylem hissettirdi mi?..
-M.A.: Kesinlikle hayır. Bir kere benim siyasetle ilgim olmaz. O da spora kesinlikle siyaset anlamında yaklaşmıyor. Bize birçok desteklerde bulundu ve bulunuyor. Bir keresinde bile partiyle ilgili bir sözcük ağzından çıkmamıştır. Zaten ben de böyle bir şey olsa, hoş karşılamam. Bizim kulüpleşme yapımızda her siyasi görüşten kardeşimiz, arkadaşımız, ağabeyimiz vardır. Biz hepsine eşit mesafedeyiz. Milletvekillerimizin hepsi bize geldi. Siz de hepsine, hiç ayırt etmeden ziyaretler yaptık. Sporun anlayışı budur.
EN BÜYÜK HÂYÂLİM, TAM BİR KURUM OLABİLMEK…
-H.Y.: Bu döneme kadar başaramadığınız, hasret kaldığınız, en kısa sürede başarmak istediğiniz şey nedir ?..
-M.A.: Henüz tam bir kurum olamıyoruz. Türkiye’de 600 kulüplü 20 milyonluk İstanbul’dan hemen sonra, 460 kulüple, en çok kulübü olan kentiz. Haftada ortalama 300, yılda ortalama 7 bin maç oynatıyoruz. Dile kolay. İstanbul’un nüfusuna bakın. Bizim nüfusumuza bakın ve orantılayın. Bu durumda en kalabalık spor ailesi bu kentte diyebiliriz. Bunu yönetmek elbette kolay değil. Biz en küçük 8’nci iliz. İstanbul malum. Ama aradaki kulüp sayısı farkı sadece 140… Tabii burada yük, Futbol İl Temsilcimiz Mithat Ağa ağabeye yükleniyor. Kendisi buna rağmen hiç aksatmadan işini götürüyor. Bir de Arzu kızımız var. Bizim her şeyimiz. Onları burada bir kez daha saygıyla anıyor ve kutluyorum. Kurumlaşmaya dönelim. Bu noktada çalışmalarımız var. Henüz neticelendirmedik. Mesela kendimize ait tesislerimiz çoğalsın istiyoruz. Orada biz kendimiz istihdam yapıp, bir güç oluşturalım istiyoruz. Kendi kampımızı kulüplerimize kendimiz yaptıralım istiyoruz. Kulüplerimize sürekli gelir sağlayacak bir işletmecilik peşindeyiz. Kurumsal yapı adına bu yıl önemli atılımlar yapacağız. Somut adımlar atacağız. Yarınlara güçlü bir kurum bırakmak istiyoruz.
HİÇBİR ZAMAN ADAYIM DEMEDİM…
-H.Y.: Gelecek yıl kongreniz var. 5.döneme adım atmak üzeresiniz… Adaylığınız için ne diyorsunuz?..
-M.A.: Ben 2007’de de, 2010’da da, 2013’te de, 2016’da da tek başıma ortaya çıkıp da adayım demedim. Seneye seçim var, yine demem. Ben hiçbir dönemimde aday olmadım. Aday gösterildim. Kulüplerimiz ve kanaat önderlerimiz, yani büyüklerimiz buna karar verir. Akil insanlarımıza her zaman danışırım. Geçmişte de öyle, oldu, yine öyle olacak. Köklü bir kurumuz ve büyüklerimiz her zaman başımızda ve sürekli istişare halindeyiz. Koltuk meraklısı egoist insanlar değiliz. Son sözü onlar söyler. Bu arada basınımız gerçekten bu ülkenin en güçlü spor basınıdır. Bu bizim için bir şanstır. Sürekli eleştiriliyoruz ve yanlışlarımızı görüp, tekrarlamamaya çalışıyoruz. Sizler de bizim büyüklerimizsiniz. Tecrübelerinizden her zaman yararlanıyoruz. Ben kentimin basınıyla da gurur duyuyorum. Onların da benim adaylığım konusundaki fikirleri çok önemli. Onlara da danışacağız. 4 dönemdir seçiliyorum ve hep kanat önderleri, kulüplerimin isteğiyle ve basınımızın desteğiyle görev alıyorum. Bunu da hiç bir zaman göz ardı etmem. Şunu da unutmayalım. Bu işin tek başına yürütülmesi diye bir şey söz konusu olamaz. Biz bir ekibimiz ve buradan tüm yönetici arkadaşlarıma, personelime çok çok teşekkür ediyorum.
KULÜPLERİMİZ TAM BİR BAŞARI PATLAMASI YAŞIYOR…
-H.Y.: Kentimizde amatör kulüplerimizin artık Dünya, Avrupa ve Türkiye şampiyonlukları sıradan bir hal aldı. Bunun için ne diyorsunuz?..
-M.A.: Tabii ki gururlanıyorum. Yorgunluğumuz uçup gidiyor. TV başında onların başarılarını gördükçe, koltuklarımız kabarıyor. Bizim de karınca kararınca desteğimiz olduğu için kendimize pay çıkarıyoruz. Büyük haz duyuyoruz… Biz kulüplerimize ve sporcularımıza, Türkiye şampiyonalarına gittikleri zaman elimizden geldiğinde nakdi yardım yapıyoruz. Onlar da başarıyı alıp getirince yükümüz hafifliyor. Bizim de önümüzü açmış oluyorlar. Bu noktada eleştirilerin dozajı çok önemli. Bizim bu katkıları yapabilmemiz için eleştirilerin iyi ayarlanması lazım. Mesela beni eleştirebilirsiniz ama kurumu eleştirdiğiniz zaman, elimizi zayıflatıyorsunuz. Bu çocuklar için kaynak yaratmada büyük sıkıntılar çekmiyoruz. Buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Birlik ve bütünlük içerisinde olmalıyız.
ANTALYA ÇALIŞTAYI YERİNE 350 LİRA MI VERELİM?..
H.Y.: Eleştiri demişken, başkanlar kurulu ve Antalya tatili çok eleştiriliyor? Çok para harcandığı söyleniyor ve bu paraların amatörlere aktarılması isteniyor. Ne dersiniz?..
-M.A.: Bu konuya da girdiğimiz çok iyi oldu. Ben son Antalya çalıştayında, bizzat kulüplerimize yazılı olarak bir soru sordum: hesabı çıkarıp gösterdim ve burada kişi başı 350 lira harcanıyor. Bunu mu istersiniz, Antalya çalıştayını mı dedim. Hep bir ağzında herkes çalıştaya gitmeyi tercih etti. Doğru ya. 350 lira hangi kulübün neyine yeter ki !.. Bizim harcadığımız işte bu rakamdır. Abartılmamalı. 500 kişi gidiyoruz gittiğimiz zaman. Hesap ortada. Adam başına 350 lira düşüyor… Bu arada şunu da belirteyim ki, geziye götürdüğümüz 10 belediye başkanımız da çok mutlu oldular. Onlar da yoğun koşuşturmaca arasında bir arada tatil yapmanın keyfini çıkardılar ve bize teşekkür ettiler. Bir de çok ilginç bir şey yaşadık. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Başkanımız İbrahim Karaosmanoğlu ve ben yan yana oturuyorduk. Menderes başkan, Karaosmanoğlu başkanımıza dönüp “Başkanım vallahi helal olsun. Nefis bir organizasyon yapmışsınız” dedi. Karaosmanoğlu başkanım da sağ olsun, beni göstererek, ben değil o yaptı dedi. Menderes bey bunun üzerine, adeta transfer etmek ister gibi bir konuşma yaptı. Ama İbrahim Karaosmanoğlu başkanımız ‘Yoook, benim adamıma dokunma’ dedi. Bunlar beni mutlu ediyor işte…
-H.Y.: Ankara ile ilişkileriniz ne durumda?..
-M.A.: Çok iyi gidiyor. Bizi sürekli takdir ediyorlar sağ olsunlar. Bakanımız Osman Aşkın Bak, tam bir spor aşığı ve son derece bilgili bir kişi. Bu bizim için büyük avantaj. Ve tabii ki genel müdürümüz Mehmet Baykan da bize tam destek veriyor. O da kurumun içinden gelen ve olaya hâkim biri. Bu şansımızı iyi kullanıyoruz ve avantajlarımızdan yararlanıyoruz. Hepsine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
6 BİN 400 KİŞİLİK İFTAR YEMEĞİ VERDİK…
-H.Y.: Son olarak neler söylemek istersiniz?..
-M.A.: Benim için çok büyük önem taşıyan bir şey var. İftar yemeği. Topluca yaptığımız bu geleneksel iftar yemeğinde bu yıl tam 6 bin 400 kişiyi ağırladık. Hepimiz bir arada oruç açtık. İnanılmaz bir haz duyduk ve mutlu anlar yaşadık. Orada ana babalar bizimle sohbet ettiler. Çocuklarla sohbetler yaptık. Hepsi bize çok teşekkür ettiler. Sağlıklı olarak yetişen çocuklara yaptığımız hizmetleri takdir ettiler. Bize hep güvendiklerini söylediler. Büyükşehir Belediye Başkanımız İbrahim Karaosmanoğlu da çok mutlu oldu. Bir kez daha herkese nasıl büyük bir aile olduğumuzu gösterdik. Son olarak şahsınıza ve gazetemize çok teşekkür ediyoruz. Bizlere hep destek verdiniz ve sesimiz oldunuz. Gazetemiz her gün ayağımıza kadar geliyor. Bunun için de ayrıca teşekkür ediyoruz.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.