Kocaelispor’un başarılı file bekçisi İsmet Yumakoğulları ile samimi bir röportaj gerçekleştirdik. Afyon, Kırşehir ve son olarak da Kocaelispor’da şampiyonluk yaşayan İsmet net konuştu, “Şehrin ve kulübümün bana ne kadar güvendiğini biliyorum. Kaleyi alırsam bir daha geri vermem” dedi
KENDİSİNİ KAOSUN İÇİNDE BULDU
Kocaelispor’un çalışkan, yetenekli ve bir o kadar da renkli kalecisi İsmet Yumakoğulları sorularımıza samimi yanıtlar verdi. Merak edilen birçok soruya net cevaplar veren 26 yaşındaki file bekçisi geçen sezon öncesinde yeşil siyahlı kulübe geldiğinde kendisini kaosun içinde bulduğunu ifade etti ve şu şekilde konuştu: Kocaelispor’a gelmeden önce Erokspor ile Play-Off yarı finali oynadım.
HİÇ DÜŞÜNMEDİM
Daha önceki sezon şampiyonluk yaşadığımKırşehirspor’da teknik direktör olan Selahaddin Hoca (Dinçel) beni Kocaelispor’da görmek istediğini söyledi ve çok düşünmeden “Bismillah” dedim. Geçen sezon öncesindeki süreç hiç kolay değildi. Özellikle Kartepe kampındaki kasvetli ortam kafamı çok karıştırıyordu. Yanımda birisi uyuyor, bir bakıyorum adam ertesi gün yok! Takım içindeki soğukluk, kaynaşamama durumu uzun süre devam etti.
“ACABA BEN YETERSİZ MİYİM?” DEDİĞİM MAÇ
2. haftada rakip Manisa’ydı. Bayram abi ilk yarının sonunda sakatlandı ve ikinci yarı kaleye ben geçtim. 70. dakika skor 6-1’di. Rakip firene basmasa skor daha dramatik olabilirdi. Bu maç psikolojik anlamda beni çok yıprattı açıkçası. Aldığım alt yapı eğitimi belli. 10 yıl Fenerbahçe gibi büyük bir camianın ekmeğini yedim, uzun yıllar boyunca Fenerbahçe’de barınabildim. Kendime güvenen bir insanım. İyi kaleci olduğumu biliyorum ama Manisa maçından sonra “Acaba ben yetersiz miyim?” gibi bir duyguya büründüm.
ALIRSAM GÖTÜRÜRÜM
Kaleci hocamız Aydın Artanlar, Manisa maçının ardından geçen zaman diliminde beni sürekli motive etti. İşin gerçeği çok hırslı bir yapım yoktur. “Oynamıyorum” diye kendimi yıpratmam. Ancak şunu bilirim ki, kaleye geçme şansı geldiğinde formayı alıp götürebilirim. Ankaragücü ve özellikle de Keçiörengücü ile oynadığımız kupa maçlarında iyi performans sergilediğimi düşünüyorum. Gaziantep maçında da kaleye geçmeyi bekledim, ancak nasip olmadı. Hocanın tercihiydi. Geçti gitti.
20. HAFTADAN SONRA KABUKLAR KIRILDI
Ancak bu maç yani Gaziantep karşılaşması kırılma maçlarımdan birisi olabilirdi. Çünkü iki kupa maçında da takip edildiğimi öğrendim. Gaziantep maçında fırsat gelseydi şu an başka şeyleranlatıyor olabilirdim… Geçen sezonki grubumuz, diğer gruba göre çok zorluydu. Devre arasına kadar takım içindeki dayanışmamız biraz toparlandı ve devre arası kampında futbolcular olarak yakınlıklarımız başladı. 20. haftadan sonra ise kabuklar kırıldı, kimyamız bir birine uydu ve üst lig heyecanı hepimizde oluşmaya başladı.
NUMAN VE DİLAVER AĞABEYLERİN DÖNÜŞÜ
Dediğim gibi sezon başı zahmetliydi. 5 ay boyunca insan takım arkadaşı ile bir çay, kahve içmez mi ya… Resmen böyleydi. O sıkıntılı süreçte büyüklerin aldığı sorumluluklar çok önemliydi. Dilaver abinin geri gelmesi ve Numan abinin tekrardan işin içine girmesi takımın birleştirici unsurları oldu. Numan abi için ayrı parantez açmam lazım. Kendisi ile ev arkadaşıydık. Bir telefonla 15 kişiyi toplardı. Ben de iyi yemek yaparım. Hem bol bol sohbet ettik hem de yemekler yedik. Bu şekilde çok ortamımız oldu.
CANIM SIKILINCA KENDİMİ MUTFAĞA ATARIM
Devre arası transferlerimiz Musa, Yılmaz, Burak Süleyman ve Tahir abilerin hem oyun hem de psikolojik anlamda katkıları çok oldu. Tabii ki Mustafa hocamız ve ekibinin verdiği enerji takım içi dayanışmamızın unsurları oldu. Yemek demişken… 13 yaşımda futbol için ailemden ayrıldım. Yemek yapma konusunda bir yeteneğimin olduğunu anlamam uzun sürmedi. Keyif de alıyorum. Zaten biraz sıkıntım olduğu zaman kendimi mutfağa atarım.
SÜRECİ MÜKEMMEL YÖNETTİLER
Malumunuz Mustafa hocamız hastalandı ve uzun süre tedavi gördü. Kendisine sizin aracılığınızla geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum. Hocamızın hastalık sürecini,Turgay hocamız, Sabahattin hocamız, Hakan hocamız, Önder hocamız ve az sonra detaylı bir şekilde anlatacağım Murat hocamız mükemmel yönetti. Hem Play-Off’a gitmeyi hedeflerken hem de Gümüşhane ve Zonguldak gibi kulüplerin kaderlerini belirleyecek sorunlu maçların altından aslanlar gibi kalktık.
BENCE ŞAMPİYON OLDUĞUMUZ MAÇ
Özellikle son 10 haftadaki iyi futbolla hak ettiğimiz Play-Off’a kaldık. Birçok kişi Hekimoğlu ile oynadığımız rövanş maçını şampiyonluk maçı olarak görüyor. Bence bizim şampiyon olduğumuz maç Ankara Demirspor’u İzmit’te 3-0 mağlup ettiğimiz maçtı. O maçtaki futbol beni çok umutlandırdı. Son haftalarda oynadığımız futboldan da keyif alıyorduk. Soyunma odalarımız maç öncesi de maç sonrası da şölen gibiydi. Bu duyguların birikmesi bizi finale rahat bir kafa ile çıkmamızı sağladı.
İZAHI YOK
Hekimoğlu rövanş maçı da sezonun kırılma maçıydı. 2-1 geriye düştüğümüzde “Her şey buraya kadarmış” dedik açıkçası. Kanım çekildi, buz kestim. 26 yaşımdayım. 6 yıldır profesyonel futbol oynuyorum. Çok maç kaybettim, kazandım, kritik maçlara çıktım ama Trabzon’daki o hissi hayatımda hiç yaşamadım. İnanın izahı yok! Tahir abinin penaltıdan attığı golden sonra yaşadığım mutluluğun da izahı yok. Tabii ki Bayram abinin uzatmalarda çıkardığı top da hiçbir zaman unutamayacak.
SOYUNMA ODASINDAKİ TOTEMİMİZ
Sakaryaspor finali…Tarihi bir maç… İki şehrin rekabetini çok iyi biliyoruz. Türkiye’nin de gözü üzerimizde... İnsan hiç gergin olmaz mı? İnanın çok rahattık. Bunun rakibimiz ile bir ilgisi yoktu. Biz finale “ Aile” olmuş bir şekilde çıktık. “Ben” değil “Biz” duygusuna sahiptik. Turgay hocabize bir şey öğretti. Hep birlikte yavaş tempoda başlayan alkışımız hızlanıyor ve sonunda da bağırarak kendimizi motive eriyorduk. Final maçından önce de soyunma odasında bu totemimizi yaptık.
MUSTAFA HOCA DEMİŞTİ
Final maçının ve ilk yarısında işi bitirerek şükürler olsun ki 4-0’lık galibiyetle 1. Lig’e çıktık. Afyon ve Kırşehir’den sonra kariyerimdeki üçüncü şampiyonluğu Kocaelispor ile yaşadım. Maçtan sonra ağlayan ağlayana… Mustafa hoca da gözyaşlarını tutamadı ve bize “Bana inanmıyordunuz değil mi?” dedi. Geldiği gün bize “Bu takım şampiyon olacak” demiş ve o günü bize hatırlatmıştı. Ben pozitif bir insanım. Her zaman bardağa dolu tarafından bakarım. Ben bile, hocamız “Şampiyon olacağız” deyince “Acaba” demişimdir. Ancak Mustafa hoca her toplantımızda, konuşmamız beynimize “Bu takım şampiyon olacak” diye işledi, öyle de oldu.
MURAT HOCA BİZİM İÇİN BÜYÜK ŞANS
Biraz önce kaleci hocamız Murat Onur Dilek için ayrıca bir şeyler anlatacağımı ifade etmiştim. Murat hoca gelişimime çok katkı sağladı. Fenerbahçe’de yabancı kaleci hocaları ile de çalıştım ama Murat hocanın bana özellikle verdiği psikolojik destek beni çok güçlü kıldı. Kocaelispor gerçekten iyi kalecilere sahip. Doğukan, Görkem, alt yapıdaki Ahmet Hasan gelişimlerini sürdürüyor. Murat hoca onlar için de büyük bir şans. Böyle birisini bir daha bulamayabilirler.
KORCAN ABİYE BAŞARILAR DİLİYORUM
Korcan abi takımımıza transfer edildi. Kariyeri ve deneyimi ortada. Kendisine başarılar diliyorum. Bana güvenildiğini ve sevildiğimi biliyorum.Bu sezon da yedek kalabilirim. Bu gayet doğal. Ancak şunu çok iyi biliyorum ki, kaleyi alırsam da geri vereceğimi düşünmüyorum. Bu durum şampiyon olduğumuz sezon için de geçerli.
BAZI GERÇEKLERİN OLDUĞUNU BİLİYORUM
Bayram abi çok iyi bir kaleci. Onu izleyerek kendisinden çok şey de öğrendim. Aramız da çok iyidir. Birlikte tatile gideriz, akşamları çıkar gezeriz. Ama dediğim gibi. Küçük yaşlarda aldığım eğitim ne 2 ne de 1. Lig eğitimiydi. Kendimle ilgili bazı gerçeklerin olduğunu biliyorum. Geçen sezon Manisa maçı hariç, oynadığım maçlarda da o güveni verdiğimin farkındayım.
KEYLOR NAVAS’I ÖRNEK ALAMAM
Kaleci cin gibi ve gelişime açık olmalı. Bir kaleci kendisine rol model alırken kendi özelliklerine göre de seçici olmalı. Mesela ben PSG’nin kalecisi KeylorNavas’ı örnek alamam. Çünkü anatomik yapılarımız farklı. Kasımpaşa’nın kalecisi Ertuğrul Taşkıran abiyi beğeniyorum. Çok da iyi dostluğumuz vardır, ondan çok şeyler öğrenmişimdir. Diğer mevkileri bilemem ama kaleciler çok çalışkan olmalı. 2.5 yıl Volkan abi (Demirel) ile çalışma fırsatım oldu. Bize idol olmuştur. Mert Günok, Serkan Kırıntılı gibi değerli kalecileri de izleyerek kendimi geliştirdim.
MUSLERA GERÇEĞİ
Güney Amerikalı kaleciler her zaman çok estetiktir. Sadece ülkemizde değil, dünyada Muslera gerçeği var. Çok sevdiğim bir hocam onun için “Kitap… Açıp okuyun” demişti. Ben Manuel Nouer’ciyim. Alman kaleciler çok farklı eğitimler alıyorlar. Casillas da beğendiğim bir isim ama günümüz futbolunda zorlanabilir. Gerçekten öğrenmenin yaşı yok. Bugün Doğukan’dan da bir şeyler öğrenebilirim, öğrenmeliyim de…
ÇOK UYUMLU FUTBOLCULAR GELDİ
Bu sezonki ortam beklediğimin çok üzerinde. Demek ki geçen sezon öncesi o kadar kötü geçmiş ki bu sezon öncesi bana her şey inanılmaz iyi geliyor. Gelen yabancı ve yerli arkadaşlarımız çok uyumlu karakterlere sahip. Muhtemelen bu konuda da araştırılmışlar. Pererira müthiş bir insan. Bu takıma hem oyun hem de arkadaşlık adına çok şey katacaktır. Cisse çok samimi. Kendisi ile FIFA oynadık, beni yendi. Kendisine “Seni Nusret’e götüreceğim” dedim ama Cisse’yikatık dönerciye götüreceğim.
ERZURUM’U SEVDİK
Geçen sezon öncesi bir birinden haberi olmayan 30 kişiydik. Sezon öncesindeki kaosun altında yatan konuların başında bu geliyordu. Şampiyon kadrodan bu sezon da kalan çok arkadaşımız var. Haliyle yeni sezon öncesi kaynaşmak bizim için zor olmadı.Erzurum’u sevdik. Otelin rahatlığı, sakinliği, personeli ve sahaları tam istediğimiz gibiydi. Mutlu etmek istediğimiz 2 milyon insan olduğunu biliyorum.
İÇİM KIPIR KIPIR
Kocaeli şehri sevgiyi de üzüntüyü de sivri yaşıyor. Bu nedenle sporcu sosyal medyayı da kontrollü kullanmalı. Çünkü bizim işin içinde eleştiri her zaman olacak ve biz futbolcular bundan çok etkilenmemeliyiz.Bu şehirde bir futbol kültürü olduğu da gerçek. 1. Lig kesinlikle sert geçecek, farkındayım. Büyük camialar bir arada kıyasıya rekabet içine girecek. Açıkçası çok heyecanlıyım, içim kıpır kıpır ve bir an önce ligin başlamasını bekliyorum.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.