Bu satırlar nedeniyle birçok kesimden yoğun eleştirilerle karşılaşacağımı biliyorum. Eksiklik olduğunu gördüğüm, doğru olduğunu düşündüğüm bir konuda, eleştirilerden çekinerek ya da korkarak susmayı yeğleyemem.
Konumuz kadına şiddet, kadın cinayetleri!
Peşinen söyleyeyim ki; Dünya görüşüm ve hayat anlayışıma göre bir insanın diğer bir insana şiddet uygulamasına, yaralamasına, öldürmesine; hatta fiske vurmasına bile karşıyım, razı değilim. Bunun altını çizelim. O nedenle şiddeti sadece erkeklerden kadına yönelik olarak incelemek, kadından erkeğe olan şiddeti ve cinsiyeti ne olursa olsun, insandan insana yönelik şiddeti görmezden gelmek hukuki deyimle topal muamele olur.
Kadına şiddet konusunda, bütün kamuoyu sonuca odaklanmış durumda. Kadın şiddete uğramış mı, yaralanmış mı, öldürülmüş mü? Bütün tespitler bu kadarla kalıyor. Biraz da ajite ederek (“kışkırtma, duygu sömürüsü yapma, insanın zihninde ve duygu dünyasında sarsıntı yaratma”) çeşitli kanallardan toplumumuza intikal ediyor. Hatta sansasyonel bir haber olarak da servis ediliyor…
Kadına şiddet uygulayan fail; eşi, sevgilisi, birlikte yaşadığı, ayrıldığı, boşandığı, ilgisine olumsuz cevap verdiği, kardeşi, aile bireyi ya da akrabadaki erkeklerden birisi ya da aklından zoru olan bir sapık, amacı hırsızlık olan birisi… olsun, hiç fark etmez.
İyi de bu şiddetin nereden kaynaklandığını neden merak edip araştırma gereği duymuyoruz? Şunu demek istemiyorum. Amacım; nedenlerini araştıralım, şiddet uygulayan haklı mı, haksız mı? Şiddete uğrayan şiddete uğramayı hak etti mi etmedi mi, haksızlığa mı uğradı? gibi bir tespit yapmak ve ona göre değerlendirmek asla değildir. Hani eski bir deyiş vardır. Kimse kimseyi durup dururken öldürmez. Böyle bir tespiti de insani bulmam…
Şunu peşinen kabul edelim ki, bu durum toplumumuzun kanayan bir yarasıdır. İyi de sebepleri nelerdir?
Memlekette bu kadar sosyolog, konuya ilişkin eğitim almış bunca insanımız var. Bir tanesi çıkıp da bu konuda bilimsel bir araştırma, analiz, tespit yapıp getirip önümüze koymuş mu?
Şiddete hedef olup da sağ kalabilenlerle derinlikli inceleme var mı ? Şiddet mağdurlarının veya hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla ya da yakın çevresiyle görüşmeler yapıp değerlendirmeleri ortaya koyan bir tespit var mı? Bilebildiğim kadarı ile yok.
Nasıl bir eğitim gerektiği ya da çarelerinin neler olabileceği konusunda bilgi paylaşımında bulunduklarına da tanık değilim. Konuya ilişkin yetkin eğitim almış, uzman kişilerin bu kanı durdurmak yolunda toplumumuza insani borcu olduğunu düşünüyorum.
Hangi davranışlar, hangi nedenler, hangi koşullar bu sonuçları doğuruyor?
Şiddet olaylarının; taraflarını, tarafların tutum ve davranışlarını, hatta taraflarının yakınlarını, aile yapılarını, eğitim seviyelerini, bölgesel kültürlerini, mensup oldukları inançları, yöresel veya bölgesel örf ve adetleri, teamülleri… incelemeden sadece sonuca odaklanmak;
“Kadına uzanan eller kırılsın, Kadına şiddete son, Bedenime dokunma “ gibi şablon sloganlarla bu kınamalarla, lanetlemelerle…sorunun üstesinden gelemeyiz, kanayan yaraya çare bulamayız!
HAYVANA ŞİDDET, KÖPEKLER :
Tatil sezonu sonrasında tatil beldelerinde sokaklarda çok sayıda, satın alınırken birçok paralar ödenen köpekler göreceksiniz. Onlar, yazlıkçıların yaz sezonu başında satın aldığı, kışın eve dönerken sokağa terk ettikleri, çoğu cins olmasına rağmen sokak hayatına alışkın olmayan çaresiz hayvanlar…
Bugünlerde yakın çevremizde de benzer durumlar ortaya çıkmaya başladı. Artan pahalılık nedeniyle çok sevdiği halde birçok kişi beslediği hayvanını sokağa terk etti. Sokak hayatına alışık olmayan bu hayvancıklar, sokak köpeklerinin saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar. Çok sıkıntı çekiyorlar...
Bu da bir takım insanların zevkini tatmin için işledikleri, hayvana şiddet!
Her türlü şiddetin eğitim, kültür, anlayış, inanç ve benzeri unsurlardan kaynaklandığında sanıyorum hem fikiriz. Ama çarelerini aramak konusunda kabul edelim ki yeterli değiliz…
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.