100 YILI YAŞAMAK

Cumhuriyetimiz 100 yaşında, ben 88 yaşındayım. Bugün bu coşkuyu yürekten yaşayan nadir kişilerden biriyim.

Göremediğim ilk 12 yılı da Atatürk hayranı Kuran kursu hocası annem her gün anlatırdı. 

Atatürk ilk basın toplantısını İzmit'e gelirken yolda annesinin vefatını öğrenir, büyük üzüntü içinde yoluna devam ederken Büyük Derbent istasyonunda halkı ve öğrencileri uzaktan görünce treni durdurtur ve aşağıya iner, annemin de aralarında olduğu öğrenciler ona ‘Hoş Geldiniz’ şiirini okurlar, o biraz rahatlar, sevinir ve teşekkür ederek yoluna devam eder…

**

Annemin hafızasındaki bu görüntü yaşadığı yüzyıl boyunca hemen her gün gündeme gelirdi. Toplumdaki dua törenlerinde duaya önce ulu önder ve Türk Ordusu ile başlardı. O tarihlerde İstanbul’da Taşkızak Tersanesinde gemi makinaları meslek okulunda okuyan babam, onun hayatının devamını ve cumhuriyetin getirdiklerini sayarak eksikleri tamamlardı.

**

Mustafa Kemal Atatürk, Tanrı'nın yarattığı olağanüstü bir insandı. Birkaç örnek vermek isterim. İngiltere Başbakanı Churcil'e avam kamarasında neden bizi yenemediğini sorarlar. Cevabı kısa olur. Tanrı’nın 500-600 yılda bir yarattığı Mustafa Kemal diye bir komutanın karşıma çıkacağını bilmiyordum der. Bu onun büyüklüğünün tescilidir. Atamız İzmit basın toplantısına gelirken trenin Bilecik istasyonunda durduğunda, istasyon şefi yaverine bir telgraf verir. Çok sevdiği annesi vefat etmiştir. Yaver kapısını çalar, Atamız “ Gel çocuk”der. Yaver efendim telgrafınız var okuyabilir miyim deyince. Atamız “Okuma çocuk Annem vefat etti'’ der gerekli talimatları verir benim dönmem olmaz diye düşünür. Bu da Atamızın altıncı hissinin ne kadar kuvvetli olduğunu gösterir.

**

Atatürk Paris'te görevli iken, yanılmıyorsam 1915 yılı. Fransızlar ordularının gücünü ve yeteneğini gösterecek bir manevra düzenliyorlar ve yabancı misyonlar, da davet ediyorlar. Mustafa Kemal harp planlarını inceliyor, hazırlık yapıyor. Elçilik mensupları ile birlikte bitiş noktasındaki şeref tribününe geliyorlar. Atamız karşı tepeye gitmek istiyor. Büyükelçi yapma etme diyorsa da bu manevra orada biter diye bastırıyor ve tek basına oraya gidiyor ve bekliyor. Bir süre sonra son askerde onur önünde teslim oluyor manevra bitiyor. Bütün davetliler oraya gelip Atamızı kutluyorlar. Bu da asken dehasının bir örneğidir.

**

Şunu da hatırlayalım Dünya'da ilk sabah ezanının okunduğu yer olan Japonya’nın ucundaki bir şehre cami yaptırmıştır. Beyoğlu'ndaki Ağa Camiini satın alarak işyeri yapılmasını önlemiştir. Şimdi ben onun bir iki anısını naklettim, demek istediğim onu hiçbir zaman normal değil, üstün zekalı bir insan olarak kabul etmeliyiz. Bundan sonraki asırlar Türk gençliğine emanettir. Cumhuriyet sonsuza dek payidar kalacaktır. Hepsi “Ey Türk Gençliği” hitabında onlara örnek olacaktır. Yaşasın Cumhuriyet.