Diyanet İşleri Başkanlığı…
Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan bir kuruluş…
Devlete ödediğimiz vergilerden en büyük pay alan üç beş kuruluştan biri.
Konu “din” olunca, cıss kimse dokunamıyor.
Kendi başına ayrı bir krallık!
Devlet bütçesinden deve yüküyle para alıyor.
Vakfı var, vakfa bağış yağıyor.
Cami önlerinde hesapsız kitapsız para toplanıyor.
Bunların hepsi Diyanet’e!
Peki, Diyanet’in görevi ne?
Ülkemizdeki din işlerini koordine etmek.
“Dini bütün” ve de “ahlaklı” insanlar yetiştirmek.
Bu görevlerini yerine getirebiliyor mu?
Bence getiremiyor…
Yıllardır dikkat ediyorum, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi arttıkça, ülkemizdeki ahlaki çöküntü daha da fazlalaşıyor.
TÜİK’in rakamlarına bakın, bunu net olarak görürsünüz.
Diyanet, başarılı değil.
Diyanet, görevini yapamıyor.
Bu da ister istemez ülkemizin sağduyulu insanlarında, “Acaba Diyanet’in başka bir gündemi mi var?” sorusunu akla getiriyor.
Acaba Diyanet’in görevi, “toplumun değer yargılarını” altüst etmek mi?
29 Ekim geçti, 10 Kasım geçti, tek kelimelik “anma” yok
*******
29 Ekim, en büyük bayramımız.
Cumhuriyet’imizin kuruluş yıldönümü…
Diyanet İşleri Başkanlığı, bayram öncesi veya bayram sonrasına rast gelen cumalarda, camilerde okunan hutbelerde tek kelime Atatürk’ten söz ediyor mu?
İşte 29 Ekim’i daha yeni geride bıraktık, o cuma hutbesinde devletimizi kuranlar ve şehitlerimiz için tek cümlelik bir ifade var mıydı?
Yoktu…
Ya 10 Kasım’da?
Atatürk’ün ölümünün 80’inci yıldönümünde?
Yine tek kelime yoktu!
İnsan utanır, başkanlığını yaptığı kurumu kuran Mustafa Kemal Atatürk’ü önemli günlerde saygıyla anar.
Bugün bu makamlardaysanız, O’nun sayesinde!
Diyanet İşleri Başkanı’nın, Türk ve Atatürk düşmanının yanında ne işi var?
******
29 Ekim geldi geçti, 10 Kasım geldi geçti, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan tek kelimelik “anma” yok…
Ama o Diyanet İşleri Başkanlığı, “Türk” ve “Atatürk düşmanlarıyla” beraber.
Bizzat Başkan Prof. Dr. Ali Erbaş, Türk ve Atatürk düşmanlığı tescilli Kadir Mısırlıoğlu’nu ziyaret etti, ayağından operasyon geçiren o meczuba “Geçmiş olsun” dedi.
Diyeceksiniz ki, insani bir davranış…
Değil.
O kişi Türk ve Atatürk düşmanıysa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Diyanet İşleri Başkanı böylesine sapkın fikirlere sahip birisini ziyaret edemez.
Ederse, bunun anlamı başkadır.
“Biz sizin Türk ve Atatürk’le ilgili görüşlerinize katılıyoruz, yolunuza devam edin!”
Anlamı budur.
Sen 29 Ekim ve 10 Kasım’da Atatürk’ten tek kelime söz etme, sonra git Atatürk düşmanı Kadir Mısırlıoğlu’na saygılarını sun.
Bu ziyaret, “devlet eliyle Atatürk düşmanlarını şımartma” ziyaretidir.
Bu ziyaret, Atatürk düşmanlarını yüreklendirme ziyaretidir.
Bu ziyaret, Atatürk düşmanlarına “Biz sizin yanınızdayız” demektir.
Hiç kimse bu ziyareti “masum” göstermeye çalışmasın.
Millet, bu ziyaretin ne anlama geldiğini çok iyi anlıyor.
O meczup, neler söylemişti?
*******
Fes takarak ortalıkta “üstat” diye dolaşan ve devlet katında itibar gören Kadir Mısırlıoğlu’nun Türkiye ve Atatürk’le ilgili söylediklerini bir hatırlayalım.
*”Kurtuluş Savaşı’nda keşke Yunan Ordusu galip gelseydi…”
*Atatürk’ü kastederek, “Heykellerinin köpek leşi gibi sürüklendiğini göreceğiz…”
*”10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe kenefe gidin.”
*”Atatürk’ün bizi kurtardığı, doğru değil.”
*”Atatürk İngiliz ajanı ve vatan hainiydi.”
*”Atatürk’ü sevenler ahmak ve dalkavuktur.”
*”Atatürk’ün babası belli değil.”
*”Atatürk’ü beğenen kâfirdir.”
Bunlar benim bizzat konuşmalarından derleyebildiklerim.
Bilmediğim kim bilir daha ne kadar deli saçması sözleri var.
Son söz
******
Sevgili okurlarım, şunu iyi bilelim.
Kimse Atatürk’ü sevmek ve Atatürkçü olmak zorunda değildir.
Ama herkes devletimizin kurucusu Atatürk’e saygı göstermek, en azından “saygısızlık etmemek” zorundadır.
Milli ve toplumsal ahlakımız bunu gerektirir.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a gelince…
Siz oturduğunuz koltuğu Mustafa Kemal Atatürk’e borçlusunuz.
Devletten maaş alıyorsunuz.
Maaşınız bizim ödediğimiz vergilerle ödeniyor.
Biz bu vergileri, siz gidip Atatürk düşmanlarını ziyaret edin, saygılarınızı sunun diye vermiyoruz.
Herkes haddini bilecek.
Zaten bu ülke “had bilmezlikten” bu hale geldi.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)ahmet - Güney Kore 10 kasımda çağın dehası Atayı TV.de anıyor,bütün dünya Atatürk denilen çağın dehasını anıyor,hatta kıskanıyor,ülkemizin Diyanet işleri başkanı,Kadir Mısıcı denilen Yunan dostu ,aynı amanda Atatürk düşmanı vatan haini bir meczubu ziyaretle adeta nispet yapıyor,milletimizin içtiği rakıdan, gittiği kerhanede genel ev kadınlarına ödediği paralardan alınan vergiler ile nafakasını,maaşını alan dincilere kapak olsun.Milletin verdiği vergiler ile geçimini sağlayıp milletin yüce değeri olan Atamıza dil uzatan ne kadar din görevlisi varsa hakkımızı helal etmiyoruz,onların görevi milletin değerlerine saygılı olmaktır,bilerek yada bilmeyerek bu günahı işleyenlere haram zıkkım olsun.Sırf siyasete yalakalık olsun diye bu sapkınlığı yapanlar unutmamalı bir gün zail olacaklar.Yüce milletimizin kahir ekseriyeti buna razı değil.Hakkımı helal etmiyorum,inşallah bu dünyada hak yerini bulur.Yaşasın Yüce Atatürk,yaşasın yüce milletimiz,yaşasın gönlünde allah muhammet sevgisi olan gerçek dindar müslüman halkımız,.Kahrolsun vatana millete ihanet içinde olan dinci meczuplar.
Ersoy Kandemir - Milletimiz DİYABETİN ne olduğunu çok iyi görüyor,kendi adıma da lanet okurum bu kuruma,Atatürk ile ilgili sıkıntıları varsa çıkıp açıkladın kurum başkanı,bak ona sağlık müdürüne yolladığım dilekçelerin kaç katını yolluyorum,hakkım da haram zıkkım olsun böylelerine!
Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.