Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa’da yer aldığı gibi; “Demokratik, Laik, Sosyal bir HUKUK DEVLETİ” olarak tanımlanmıştır.
Bu ülkede, vatandaşların oylarıyla ülke yönetiminde yer alan her siyasetçi, öncelikle “Anayasa’ya sadakat yemini” eder!
Eder de, kimileri bu yeminlerini unutur, her vesileyle; “Daha demokratik bir anayasa” hazırlamak için çalışır!
Oysa, “12 Eylül Anayasası” denilen Anayasa’da o günden bu yana 21 kez değişiklik yapılmış!
Anayasamızda, Yasama, Yürütme ve YARGI başta olmak üzere her alanda “Anayasa’ya uygunluk” denetimi yapma görevi Anayasa Mahkemesi’ne bir görev olarak verilmiştir.
Ve; “Anayasa Mahkemesi kararları tartışılamaz!”
Ne yazık ki, Anayasa Mahkemesi kararları tartışılıyor ve uygulanmıyor!
Bu, “Anayasal bir suç” durumudur!
* * *
Cumartesi Anneleri Olayı:
Bu ülkede, “12 Eylül 1980 Askeri Darbesi” sonrasında, “faili meçhul cinayetler” ve “gözaltına alındıktan sonra kaybolan insanlar” olayları yaşandı.
İnsafla bir düşünün; “Evladınız, bir suç iddiası ile gözaltına alınıyor, Yargı önüne çıkamadan kayboluyor!” Aradan yıllar geçiyor, ne oldukları, yaşıyorlarsa nerede oldukları bilinmiyor! Bu kayıpların 1352 kişi olduğu iddia ediliyor.
27 Mayıs 1995 yılından itibaren, “Cumartesi Anneleri” denilen, çoğu yaşlı bir grup kadın, her Cumartesi günü İstanbul Galatasaray’a geliyor ve hiç bir taşkınlık yapmadan, kayıp evlatlarının bulunmasını isteyen pankartlarıyla oturuyorlar.
Kimileri bu olaya “anarşist bunlar” gözüyle bakıyor! Kimileri de destekliyor.
Tarih 4 Şubat 2011; Başbakan Erdoğan, Cumartesi Anneleri temsilcilerini Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde kabul ediyor, dinliyor ve; “Sorununuz kabine sorunu. Ben bu sorunu çözeceğim” diyor.
Erdoğan’ın talimatıyla TBMM’de “İnsan Hakları İnceleme Komisyonu” bir “alt komisyon” kuruyor. Sonuç? Sonuç yok! Eski tas eski hamam!
Cumartesi Anneleri her Cumartesi eylemlerini sürdürüyor. Ancak, 25 Ağustos 2018 tarihinden itibaren, “polis şiddeti ve gözaltılar” başlıyor!
Oysa, Anayasa’ya göre; “şiddet göstermeksizin, toplantı ve gösteri yürüyüşleri, önceden izin almaksızın her vatandaşın hakkı!”
Anayasa Mahkemesi’ne başvuruluyor ve AYM, 16 Kasım 2022’de, 21721 sayılı kararı ile Cumartesi Annelerinin eylemini yasal bir hak kabul ediyor ve polis müdahalesini “hak ihlali” olarak görüyor.
Anayasa’ya saygılı bir Devlet, normal koşullarda bu karara saygı duyar! Ama “kim takar AYM’yi” der gibi şiddet sürüyor!
Zamanın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; “Yasadışı örgüt” bunlar diyor!?
Öyleyse, neden bir “Yargı süreci yok?” diye sormuyor kimileri!
Ve; 5 yıl sonra, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, polis müdahalesini engelliyor!
Cumartesi Anneleri “Yasal Haklarını” kullanıyorlar…
Sizi kutluyorum sayın Yerlikaya.
Anayasa’dan yana olduğunuz için!
Anayasa Mahkemesi’ni yargılamalı mı?
Anayasa Mahkemesi’nin, “yasal olarak Milletvekili” olan Can Atalay’ın özgür kılınması ile ilgili kararı, ne yazık ki “Yargıtay 3. Dairesi” tarafından reddediliyor ve Anayasa Mahkemesi kararına onay veren Yargıçlara soruşturma açılmasını istiyor!
Ülkemiz, bir “yasa-anayasa kaosu” yaşıyor!
Ne yazık ki, “tartışılamaz” olan Anayasa Mahkemesi kararları tartışılıyor! Kimleri, AYM’nin yetkilerini budamayı, hatta kimleri de AYM’ni toptan yok etmeyi düşünüyor!
Bu anlayışla, bu ülke bir “Hukuk Devleti” olarak saygı görebilir mi?
Bu belirsizlikte kim kendini bu ülkede huzur ve güven içinde görebilir?
Anayasa’ya saygı göstermeyenlerin, MEŞRUTİYETLERİ de tartışılmaz mı?
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.