Kafam acayip karışık biliyor musun? Kafamın bu kadar karıştığı konu da ilişkilerim. Aslında ilişkim yok, biliyorsun ama geçenlerde 'Bu zamana kadar bildiklerini unut.' demiştin ya o sözün kafamı karıştırdı. Senden biraz bakış açısı isteyeceğim. Bir şartım olacak. Ben bildiklerimi unutmaya çalışıyorum ama senden şu sözleri duymak istemiyorum.
'Hayat ne istemediklerinle değil ne istediklerinle ilgileniyor.'
'Net olmalısın.'
'Biraz onu tanımaya zaman ayırmalısın.'
'Çok duygusal olmamalısın.'
Sanki bu sözler direktif gibi geliyor bana. Özgürce bir güven yok içinde. Aslında şimdi de diyeceksin ki 'Bu zamana kadar ilişkilerini bu sözlere uymayarak yok ettin.' Hatta neşen yerindeyse beni 'Seri Katillikle' bile suçlayacaksın, biliyorum. Bu sefer biraz daha değişik bakış açıları ver bana. Olur mu?
Yoo sen seri katil değilsin. İyi bir ilişki kader planında yok. Allah sana bunu nasip etmemiş. Sana doğduğundan beri gıcık oluyor. Anladığım kadarı ile yalnız ölmeni istiyor. Sen bir hocaya git. Yaşamına girip çıkan insanlar sana büyü yaptırmış olabilirler.
E ben bunu hak ettim. Sen de bu fırsatı kaçırmıyorsun. Ciddi olabilir miyiz? İlişki hayatım söz konusu burada.
Peki ciddi olalım. Ben sorayım sen cevap ver. Neden bir ilişki istiyorsun, söyle bakalım? Böyle sakin sakin yaşayıp gitmek varken...
İlişkisiz olmaz yaa... Ben kendimi inzivalar arasında sıkışmış bir yaban gibi hissediyorum. En çok da inzivadan çıkınca bulduklarımı ya da günlük hayatta yaşadıklarımı biriyle paylaşmak istiyorum. Birini sevmek istiyorum. Bu önceki isteklerime benzemiyor. Yani içim olgunca, sessiz sakin istiyor bunu. Halay çekme, hatta parti modum yok valla. Yaşlanıyorum galiba.
Bu yaşamayı istediğin ilişki de karşındaki insanın neyi yapmamasını istiyorsun, hiç düşündün mü? Önceleri yaptığımız sohbetlerde birinin sana yapmasını istemediğin şeyler oldukça fazlaydı da ondan sordum.
Yanına gelirken o listeyi düşündüm elbette. Ve bir değişkeni atladığımı fark ettim. O da 'Zaman' dediğimiz konu. Yani şimdiden hayatımda olmayan birinin bana neler yapmasını istediğim ya da istemediğim konusunu boş bırakıyorum. Benim içinde en zor olan bu konuydu, Biliyor musun? Ama kendimi ikna ettiğimi düşünüyorum. Zaten karşımdaki insan bir şey yaptığında bende uyanan duygu, kendimi o konu da geliştirmem ile ilgili bir mesaj. Erdim ben galiba.
Erdin mi bilmem? Ama sonunda düzgün düşünmeye başladığın kesin. Peki sana bir soru daha sormak istiyorum. Bundan sonraki yaşamında tek bir insanın olması fikri seni sıkıştırıyor mu? Yani özgürlük duygun ne alemde?
Benim ile ilgili her şeyi hatırlıyorsun, ne güzel. Bu konuyu düşündüğümde en son şu noktaya geldim. Özgürlük duygum, ara ara sıkılmalarım, yaşadıklarımı anlatırken duygularımı gizlemem ya da aşırı duygusal sunumlar yapmam gibi hallerimi saklamamaya karar verdim. Ben senin kafama vura vura anlattığın gerçeklik tanımını ezberledim. Ve bence eksik taraflarımı geliştirmeye çalışacağımın sözünü kendime vererek kabul ettim bu gerçeklik tanımını. 'İnsanın iyi ve kötü taraflarının toplamı onun gerçekliğidir.' Seviyorum yapamadıklarımı. Ama böyle kalmadan atlatacağım onları da.
Oldukça iyi gidiyorsun. Sana son bir soru. Bu soru biraz karşı tarafı kabulün ve sevgi tanımını getirdiğin yeri görmen için önemli. Karşındaki insan ne yaparsa ondan gurur duymaktan vazgeçer, artık onun varlığının sana verilmiş bir hediye olmadığını düşünmeye başlarsın?
İnsan niyetlerini yaşar biliyorum. Ben onun yaşadıklarının, kendi yaşam planı doğrultusunda olduğunu anladım artık. Yani yaşadıkları onunla ilgili. Benim bu konuyla ilgili dolaylı bir sınavım olsa da onu izlemeyi ve sonuna kadar desteklemeyi seçiyorum. Yaşadığı bir zorluğa kulplar takarak sevgimi lekelemem. Sen hep demez misin, 'Yaşadığımız zorluklar, ne kadar yetenekliysek o kadar artar.' diye? Bu konu ile ilgili önceleri tedirgin olurdum ama sadece yaşadığım soruna odaklandığımda. Sayende odağım değişti. Artık zor bir sorunla karşılaşan partnerimin ne kadar yetenekli olduğunu düşünüp onunla gurur duymaya devam edeceğim.
Güzel cevap... Ben de senin bu güzel düşüncelerini yaşamına uygularken unuttuklarını sana hatırlatan olacağım. Mutlu ol... Sen de mutlu ol....
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.